Değer Deniz davasında önemli gelişme

Beyoğlu'nda, müzisyen Değer Deniz'i öldürdüğü iddia edilen sanığın yargılanmasına devam edildi. Mahkemeye İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporda, "Sanığın olay tarihinde davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğu" belirtildi.

Değer Deniz davasında önemli gelişme

Beyoğlu'nda, müzisyen Değer Deniz'i öldürdüğü iddiasıyla 58 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan ve olay tarihinde yaşı 18'den küçük olan C.M. hakkında İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan mahkemeye gönderilen raporda, "sanığın olay tarihinde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama, bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğu" belirtildi.

İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık C.M. katıldı. Duruşmada, Değer Deniz'in babası Avni Deniz ile annesi Ayşe Sevinç Sözer, kardeşleri Orhan ve Amaç Deniz de müşteki olarak hazır bulundu.

Duruşmada, daha önce verilen ara karar gereği, Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu'ndan sanık C.M ile ilgili istenen, "algılama durumu" raporunun, 25 Kasım 2015 tarihinde hazırlandığı ve mahkemeye sunulduğu tutanağa geçirildi. Söz konusu raporda, "sanığın olay tarihinde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama, bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğunun" belirtildiği aktarıldı.

Beyanı sorulan Değer Deniz'in annesi Ayşe Sevinç Sözer, kızının arkadaşlarını çok titizlikle seçtiğini vurgulayarak, "Kendisi küçük bir evde oturuyordu. Evine gelenleri özellikle titizlikle seçerdi. Kendisiyle bu konu hakkında sürekli konuşuyorduk. Bu olayı yapan kişiden şikayetçiyim, en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum" dedi.

Duruşmaya tanık olarak çağrılan taksi şoförü Recep Baş ve çilingir Bayram Bağcı'nın bilgisine başvuruldu. 

Sanık C.M'nin taksisine Cihangir'den bindiğini ve ön koltuğa oturduğunu kaydeden Baş, "Biraz terli olduğunu görüp, 'müzisyen misiniz' diye sordum. O da, 'evet' diye cevap verdi. Elinde beyaz metal çanta gibi bir şey vardı. Kasımpaşa'dan Kulaksız tarafına doğru yola çıktık. Ben şahsın üzerine çok fazla bakmadığım için bir dağınıklık, giysilerinde kan lekesi gibi herhangi bir şey görmedim" diye konuştu.

Tanıklardan Bağcı da cep telefonundan aranması nedeniyle söylenen adrese gittiğini ve duruşma salonunda bulunan Orhan Deniz'in evin önünde, kendisinden kapının kilidini kırmasını istediğini anlatarak, "Bunun üzerine kapının kilidini kırdım. İçeriye girildiğinde çığlıklar koptu. İçeriye giren kişiyi sakinleştirmeye çalıştım. Orhan beyin yanında bir kadın daha vardı" ifadesini kullandı.

Duruşmada söz alan Kadınlarla Dayanışma Vakfı avukatı, davaya katılma talebinde bulundu.  Bu talebi değerlendiren mahkeme heyeti, vakfın doğrudan suçtan zarar görmesinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle davaya katılmasının reddine hükmetti. 

Davaya ilişkin ara kararını açıklayan heyet, çağrıldıkları halde duruşmaya gelmeyen tanıklar H.E. ve İ.G. hakkında zorla getirilme yazısı yazılmasına karar verdi.

Heyet, suçun vasıf ve mahiyeti, öngörülen ceza miktarı, dosyadaki raporlar, delil durumu ile tutukluluk sebeplerinin mevcudiyetini göz önüne alarak sanığın bu halinin devamını kararlaştırıp duruşmayı erteledi. 

Sayfa Yükleniyor...