'Değişmek Karadeniz'de yüzmek kadar zor'

Yeni Medya Düzeni konferansında konuşan New York Times CEO'su Arthur Sulzberger,  "Değişim Karadeniz'de yüzmek kadar zordur, ama değişecek cesareti göstermeliyiz" dedi.

'Değişmek Karadeniz'de yüzmek kadar zor'

Doğuş Holding'in düzenlediği Yeni Medya Konferansı'nda New York Times CEO'su Arthur Sulzberger de bir konuşma yaptı.

Yazılı basının efsanevi kurumlarından birini yöneten Sulzberger, konuşmasında "Değişim gösterecek cesarete sahip olmalıyız" dedi ve tüm bu süreçte sadece habere olan bağlılığın değişmeyeceğini belirtti.

Konuşmasına, "Dijital medyanın en önemli işlevi demokrasiyi canlı tutmaktır" diye başlayan Sulzberger, "New York Times okuru gazetesinin baskı haline bağlı bir okurdur. Her gün en az yarım saatinin gazetesini okumaya ayırır. Ancak yine de kurum olarak, okuyucunun çoğunluğu neredeyse oraya gitmemiz gerektiğini biliyoruz. Değişim Karadeniz'de yüzmek kadar zordur. Değişmek için cesaret gerekir. Ve biz de bu cesareti gösterdik" dedi.

TEK DEĞİŞMEYEN ŞEY HABERE BAĞLILIK
New York Times'ın 15 yıllık internet gazeteciliği serüvenini anlatan Suzlberger, bu süreçte tek değişmeyen şeyin habere olan bağlılık olduğunun altını çizdi.

Facebook ve Twitter'ın gazetelerin görünürlüğünü artırdığını belirten NYT CEO'su, bu sitelerde haberlerin spor ve magazin konularından daha fazla paylaşıldığını söyleyerek, haberin yeni medya düzeninde de önemini koruduğuna işaret etti.

"Haber olmazsa, yeni medya alanında gösterilen tüm çabalar yersiz olur" diyen Sulzberger, gazetesinin internet sitesinin 2011 yılından itibaren kademeli bir şekilde ücretli içerik sağlayacağını da duyurdu.

YENİ MEDYANIN 3 TEMEL FİKRİ
Dünyanın en etkili medya gruplarından birini yöneten Sulzberger, yeni medya düzeninde geçerli olacak 3 temel fikri ise şöyle sıraladı:

'Değişmek Karadeniz'de yüzmek kadar zor' - 1

MEDYA YOLSUZLUKLARA KARŞI KONTROL MEKANİZMASIDIR
Yeni medyanın demokrasinin gelişmesi üzerinde de olumlu etkisi olacağından söz eden Sulzberger, ABD ve 'deki basın özgürlüğüne de değindi, Türkiye'de birçok gazetecinin hapiste olmasından bahsetti:

"ABD basın özgürlüğünü anayasal güvenceye alan bir ülke. Dünya geneline baktığımızda her gazetecinin ABD'dekiler kadar şanslı olmadığını görüyoruz. Mesela Türkiye'de birçok gazetecinin hapiste olduğunu biliyorum. Hatta bir Türk gazetecinin "Basın özgürlüğüne en kötü tehdit, kişinin kendi kendini sansürlemesidir" dediğinini biliyorum. Türkiye basın özgürlüğü endeksinde 106. sırada yer alıyor. Ancak bildiğim kadarı ile tutuklu bulunan gazetecilerin sayısı ülkenin imajının zedelenmemesi için düşük gösteriliyor. Vergi cezaları da basın özgürlüğünü etkiliyor. Halbuki medya, yolsuzluklara karşı bir kontrol mekanizmasıdır. Özgür basın demokrasinin de temelidir."

OKUYUCU İLE DUYGUSAL BAĞ YENİ MEDYADA DA DEĞİŞMEYECEK
Teknolojinin okuyucu ve kurum arasındaki bağı güçlendirdiğinden bahseden Sulzberger, "Esas olan ilişki, yani okuyucu ve kurum arasındaki derin ve duygusal bağ, yeni medya döneminde de değişmiyor."

Sayfa Yükleniyor...