Demirtaş: Baraj düşerse koalisyon olur

BDP lideri Demirtaş, "Erdoğan seçim barajının düşürülmesi durumunda AKP'nin tek başına iktidar olamayacağını itiraf etti" dedi.

Parti çalışmaları için Diyarbakır'da bulunan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Demirtaş, PKK'nın ilan ettiği eylemsizlik sürecinin Mart ayında biteceğine yönelik değerlendirmeler üzerine, AK Parti' nin ateşkes dönemini tümüyle kendi partisel çıkarları için kullandığını ileri sürerek, "Kullanmaya da devam ediyor. için bir fırsatı kendi partisinin çıkarları için kullanıyor. Yapılacaklar Türkiye'nin lehine olacak şeylerdi. Hukuk düzenlemesi ile haksız yere tutuklananlar serbest bırakılabilirdi. Halen KCK davasında insanlar tutukludur. Kendi ana dilinde savunma yapamıyor. Bu konudaki gelişmeler somut gelişmeler olabilirdi.

Yeni yeni anayasayı nasıl olacağı konusunda AKP'nin komuoyun'a ne yapacağını söylemesi somut bir gelişme olurdu. İki dillik meselesine, demokratik özerklik meselesine Hükümetin yaklaşımı doğrudan kabul etmese bile ön açıcı olabilirdi. Bu kadar tehdit vari ve ırkçı bir yaklaşım ile önünü kesmeyebilirdi. İktidar bunların hiç birini somut geliştirmeye dönüştürmedi. Irkçılık ve milliyetçiliği tırmandırarak hem ateşkes sürecini zora sokan bir süreç içine girdi, hem de bu vesile ile milliyetçi oyları toparlama hevesi ile gerçekten bir şovenizm dalgası estirmeye başladı. Dolayısıyla şu anda ben ateşkes ilan edilmeden önce çağrı yapanlara buradan BDP olarak seslenmek istiyoruz.

Hep birlikte vurgulu şekilde AKP' ye, hükümete görevlerini hatırlatmak zorundayız. Barış konusunda çaba sarf etmezsek ısrarcı olmazsak AKP' nin barışa niyeti yoktur. Bu çok bariz şekilde ortadadır"dedi.

Demirbaş, Başbakan' ın PKK'nın bazı çetelerle işbirliği içinde tekrar bazı provaskosyon hazırlığı içinde gibi cümleler kullandığını da belirterek, "Oysa bu dönem provakasyonlar olmasın diye ateşkes ilan eden PKK'nın kendisidir. Yani Başbakan'ın aklında bazı provakasyon hazırlıkları var. Ben bundan bunu anlıyorum. Çok tehlikeli bir söylemdir. Başbakan'ın elinde somut bilgi ve belge varsa bunu derhal açıklamalıdır.

Açıklamıyorsa Başbakan provakasyon hazırlığındadır. Bir takım merkezlerin harekete geçeceğini biliyor, bunu da önlemiyor, önlemeyerek bunlara zemin sunuyor ve bunu PKK'nın üzerine atmaya hazırlanıyor. Ben bundan bunu anlarım. Çok tehlikeli politika olarak görüyorum. O nedenle Mart ayının çok kritik olduğunu düşünüyorum. Hükümet o zamana kadar ırkçı milliyetçi söylemlerini devam ederse gerçekten durumdan çok kaygılıyım. Sakin bir ortamda seçime gidemeyebiliriz. Bu fırsatı yitirebiliriz diye kaygılıyım" diye konuştu.

BDP Genel başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül' ün ana dilde savunma yapılması ile ilgili sözlerini ise, "Cumhurbaşkanı'nın söylediğini mahkemelerde söylüyor. Türkçe bildikleri için izin vermiyor. Yani bu ülkede Kürtler Türkçe bildikleri için kendi ana dillerini konuşamıyorlar. Demek ki Kürtlere şu mesaj mı verilmek isteniyor. Kürtler artık Türkçe öğrenmesinler, Türkçe öğrenmek artık bir asimilasyon gerekçesi olarak sunuluyorsa bu yanlış bir şeydir. Kürtler, Türkçe de biliyor. Bilen kişilerin kendi ana dilleri ile konuşmaları gerekir. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanı'nın tutumunu doğru olmadığını düşünüyorum"dedi.

CHP'YE ELEŞTİRİ
Hakikatleri Araştırma Komisyonu'nun kurulmasını ilk olarak kapatılan DTP daha sonrada BDP' nin gündeme getirdiğini söyleyen Demirtaş, "Mutki'de 27 civarında insana ait kemik çıktı. Bu konuda CHP Genel Başkanı'nın tek bir değerlendirmesini duymuş değiliz. Yani bir yandan komisyon kurulsun deniyor bir yandanda ortaya çıkan hakikatlerle ilgili CHP'nin tek bir demecine tek bir açıklamasına rastlamış değiliz.

Hakikatler Mutki'de ki hakikatlerdir. BDP olarak bir yasa teklifi hazırlamış durumdayız. Hem iç tüzükte hem kanunda bir değişiklik öneriyoruz. Bu konuda gerekirse diğer gruplarla görüşülerek ortaklaştırma yapabiliriz. Ancak, bir ortaklaştırma olmasa da biz BDP olarak bu kanun ve iç tüzük değişikliği teklifini birkaç gün içerisinde TBMM'ye sunucağız"diye konuştu.

Demirtaş, CHP ile BDP' nin seçim ittifakı konusundaki soruyu ise şöyle yanıtladı:

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Gül'ün Strazborg'ta, "Yeni anayasayı TBMM yapmalıdır, görevidir" dediği saatlerde Başbakan'ın, "Seçim barajı düşmez, düşerse koalisyon olur" dediğine dikkat çekerek, "Bu iki söylemi bir araya getirdiğinizde bir tutarsızlık vardır. Eğer parlamento yeni anayasayı ve önümüzdeki yüzyılın anayasasını yapacaksa o parlamento temsil kabiliyetinin en güçlü olduğu parlamento olmalıdır. Bunun içinde barajın düşmesi gerekir. Bütün farklı kesimlerin parlamentoda olması gerekir ki anayasa hepimizin anayasası olsun, herkesin anayasası olsun. Fakat, Sayın Başbakan yeni anayasa yapılacaksa ben yapacağım diyor.

Seçim barajı düşerse koalisyon olur diyerek itiraf ediyor. Seçim baraji düşerse AKP tek başına iktidar olamaz. Başbakan bunu itiraf ediyor. O halde bir hile ve aldatma üzerine sürdürmek istiyor. Bunun anlamı budur. Baraj düşürse AKP tek başına iktidar olamaz, bunun farkındadır. Oysa koalisyon dönemleri istikrarsızlık dönemi değildir. Bakın AKP tek başına değiştirme çoğunlunu elde etse bile istikrarlı bir şekilde anayasayı yapamaz. Ama meclis çoğunluğu ne kadar renkli ve temsil ne kadar güçlü olursa o kadar güçlü bir anayasa yapılır" yorumunu yaptı.

'KCK SANIKLARI VEKİLLİk İÇİN BAŞVURURSA ONUR DUYARIZ'
BDP lideri Selahattin Demirtaş, gazeteciler Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay'ın CHP'den Milletvekili olabilecekleri tartışması ve BDP'nin de KCK davası sanıklarını aday gösterip göstermeyeceği ile ilgili bir soruya, "KCK ile Ergenekon sanıkları arasında esas itibariyle hiçbir benzerlik yoktur. Ama tutuklu olmaları vesilesi ile ortak değerlendirme yapılabilir. Biz KCK davasından tutuklu arkadaşlarımızın veya her hangi bir siyasi davadan tutuklu arkadaşlarımızın BDP' den Milletvekili aday adaylığı başvurusundan onur duyarız. Bu bize onur verir.

Herkesi açıktır, partimizde ilkelerimizi kabul eden bu doğrultuda mücadele etmek isteyen herkese kapımız açıktır. Elbette KCK davasından tutuklu olan arkadaşlarımız dahildir. Biz öyle CHP gibi 'onlarla alakamız yok' demiyoruz. Bunlar bizim yoldaşlarımızdır. Bizler kadar demokratik siyaset yapma hakları vardır. Başvururlarsa onur duyarız. Başvuru yapılırsa şüphesiz değerlendirilebilir. Dışarıda olanın hakkı neyse tutuklu olanın hakkı da bizim için aynıdır"diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...