Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Deniz Feneri dosyasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Şahin, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın istediği dava dosyası, bu gece kurye ile Dışişleri Bakanlığı’na ulaşacak. Yarın da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na ulaştıracağız” dedi.
Şahin, şunları söyledi: “Yerel seçimler için ‘Deniz Feneri seçimi olacak’ denilmesinden rahatsızım. Seçim meydanlarından içeriği belli olmayan dosyaların sallanarak siyaset konusu olması doğru değil. Bu dosyayı savcılar inceleyecek. Türkiye uzantılarını gösteren deliler varsa savcılar değerlendirir. Hukuk işleyecektir. Suç işlediği iddia edilen kimsenin cezasız kalması gibi bir düşünce içinde olamayız. Dosya incelenir, gereken neyse yapılır. Bırakın yargı bu konuda görevini yapsın. Yasama yapsın, işler birbirine karışmasın. Bu davanın seçim malzemesi olarak kullanılması talihsizlik. Adalet Bakanı olarak herhangi bir savcıya ‘Şunu yap, bunu yapma’ deme yetkim yok. Savcılar gereken neyse yapacaktır. Hakimlere savcılara güveneceğiz.”
’41 MİLYON EURO TÜRKİYE’YE YOLLANDI’
Dava dosyası Türkiye’deki soruşturma için hayati önem taşıyor. Zira iddia vahim. Toplanan milyonlarca Euro bağış parasının, yoksullar için kullanılmayıp Türkiye’deki yandaş kişi ve kuruluşlara aktarıldığı iddia ediliyor. Başlatılan soruşturmanın Türkiye ayağında, siyasiler işadamları ve bazı medya kuruluşları mercek altında.
Franfurt Main Savcılığı 2007 yılında Almanya’da yardım adı altında toplanan paranın, amaç dışı kullanıldığını; Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği ile Kanal 7’nin de bulunduğu çeşitli firma ve kişilere aktarıldığını duyurdu.
Savcılık toplanan 41 milyon Euro’nun 18 milyonunun kuryeler aracılığıyla Türkiye’ye yollandığını iddia etti.
Almanya’daki davada Deniz Feneri Derneği e.v’nin ve Kanal 7 Int’in Genel Müdürü Mehmet Gürhan, yardımcısı konumundaki Mehmet Taşkan ve Deniz Feneri e.v. ve Kanal 7 Int yayıncısı Euro 7’nin Muhasebe ve Mali Müdürü Firdevsi Ermiş tutuklandı.
Duruşmalarda sanık Firdevsi Ermiş, bütün işlerin başında, Türkiye’deki Kanal 7 yöneticileri Zekeriya Karaman, İsmail Karahan, Mustafa Çelik ve hArun Kapuyoldaş’ın olduğunu öne sürdü. Ermiş, Zahid Akman’ın da RTÜK Başkanlığı’na geldikten sonra Almanya’daki şirketlerde olan hisselerini resmen devrettiğini ancak fiilen ortaklığının devam ettiğini, zaman zaman da kuryelik yaptığını öne sürdü.
Yargılama sonucunda Mehmet Gürhan 5 yıl, Mehmet Ta?kan 2 yıl ve Firdevsi Ermiş de 1 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme Başkanı Johann Müller’ in “Asıl sorumlular Türkiye’de” değerlendirmesi bir anda gözleri Türkiye’ye çevirdi.
SAVCILIK SORUŞTURMA BAŞLATMIŞTI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da iddiaları araştırmak üzere soruşturma başlattı.
Savcı Nadi Türkarslan tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Almanya’dan Deniz Feneri Derneği davasına ilişkin tüm bilgi ve belgeler istendi.
Savcı davada ismi geçenlerin para hareketlerini belirlemek için 46 bankaya yazı yazdı.
3000 sayfa belge ve bilgiden oluşan Deniz Feneri dosyasının Almanca’dan çevirisinin tamamlanmasının ardından davaya ilişkin somut adımların atılması bekleniyor.
- Etiketler :
- Haberler
