"Denizler plastikle dolu"

Doğada ancak binlerce yılda ortadan kalkan ve birçok zararlı maddeyi bünyesinde barındıran plastik, dünya denizleri ve sağlığımız için büyük bir tehlike oluşturuyor.

"Denizler plastikle dolu"

Binlerce yıldır denizler insanoğlunun en önemli beslenme kaynaklarından birini oluşturuyor. Ancak yoğun kirlenme nedeniyle deniz canlılarının nesli büyük tehlike altında. Ürettiğimiz çöpün önemli bir kısmının son adresi denizler oluyor. Dünya ulaşımında önemli bir yeri bulunan deniz taşımacılığı da denizlerin çöplüğe dönmesinde küçümsenemeyecek bir role sahip. Çevre koruma örgütü Greenpeace’den Thilo Maack, denizlerdeki çöplerin yüzde 80′inin rüzgâr ve nehirler yoluyla taşındığını, yüzde 20’sininse deniz taşımacılığı kaynaklı olduğunu belirtiyor.

Deniz biyoloğu 2006 yılında Greenpeace’in Esperanza adlı gemisiyle denizlerdeki çöp yığınlarını analiz etmek için bir keşif gezisinde görev almış. Maack, bu gezinin plastiğin deniz hayatı için en büyük tehlike olduğunu ortaya koyduğunu kaydediyor: “Tahmin etmesi güç ama aynı karada, çevresinde martıların uçuştuğu, sıçanlar tarafından eşelenen çöp yığınları gibi. Yaptığımız dalışlarda sürekli yüzeyine vuran güneş ışınlarıyla küçük yeşil, mavi, kırmızı ve sarı parıldayan plastik ürünlere rastladık. Üstelik de karadan yüzlerce deniz mili açıkta…”

Plastikten yapılmış malzemeler deniz canlıları ve denizlerden beslenen kuşlar için büyük bir tehlike oluşturuyor. Bu canlılar plastik malzemelere takılıyor ya da çoğu zaman plastik nesneleri yiyecek zannedip yutuyor. Maack şu açıklamayı yapıyor: “Deniz yüzeyinde bulduklarıyla veya denizin sadece birkaç metre derinlerine dalarak beslenen birçok canlı türü ve su kuşu bulunuyor. Bunların bulduğu şeyler genellikle çakmak, diş fırçalarından geriye kalanlar ve şişe kapağı gibi plastik malzemeler oluyor. Bu hayvanlar midelerini bir şekilde dolduruyor; ancak gerçek besinle değil plastikle. Bu nedenle çoğu zaman açlıktan veya susuzluktan ölüyorlar.”

Yüzyılın buluşu plastik, onu bilinçsizce kullanan insanoğlundan şimdi intikam alıyor. Hormon bozukluklarına sebep olan ve kanserojen etkilere sahip kimyasallar içeren plastik, insanoğlunun adeta hücrelerine sinmiş durumda. Yapılan testler, kanımızda sert plastik şişe ve metal bazlı yiyecek-içecek kutularında kullanılan endüstriyel kimyasal Bisphenol A taşıdığımızı ortaya koyuyor.

Greenpeace’den Thilo Maack, sadece geri dönüşümü garanti altına alındığı takdirde plastiğin kullanılmasına izin verilmesi gerektiğini vurguluyor.

Kaynak: Dw-World.de

Sayfa Yükleniyor...