Devlet Bahçeli NTV ve Star ortak yayınında

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, NTV ve Star TV ortak yayınında Star Haber Genel Yayın Yönetmeni Nazlı Çelik Bilgili'nin sorularını cevapladı.

Devlet Bahçeli NTV ve Star ortak yayınında

Son 4 yıldır hiçbir canlı yayına çıkmadınız ve ilk canlı yayında bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ediyoruz. Bugün HDP bürolarına eş zamanlı saldırılar düzenlendi. İktidara yönelik ithamlar vardı. Önceki gün Demirtaş yaptığı bir açıklamada bugüne kadar 60 büromuza saldırı oldu ve bu bürolarda da saldırı yapan grupların Milliyetçi Hareket Partililerin ülkücülerin yaptığı işaretlerini gördük, Milliyetçi Hareket Partisi’ne soruyorum onlarla ilişkiniz var mı yok mu demişti.

Devlet Bahçeli: Bu tür bir sorunun muhatabı Milliyetçi Hareket Partisi olmaması gerekir. Milliyetçi Hareket Partisi prensip itibariyle seçimlerin barış, huzur ve esenlik içinde geçmesini arzulamakta. Bütün siyasi partilerimizle, 20 siyasi parti seçime katılmakta ve bütün siyasi partilerimize başarılar dilemekte adaylarını da tebrik etmektedir. Ancak seçimleri gölgelemek isteyenler, farklı amaçlara doğru yönlendirmek isteyenler bazı provokasyon olayları ile 'yi karşı karşıya bırakıyorlar. Milliyetçi Hareket Partisi’nin HDP’nin bir binasına saldırabilmesi için bir gerekçesi olamaz. Çünkü muhatabımız değiller. HDP’lilerin Milliyetçi Hareket Partisi dışında bunu aramalarında yarar vardır. Yakinen takip ediyoruz eylemlerin başında veya sonundan herkesin rahatlıkla yapabileceği bozkurt işaretini kullanarak, sloganlar atarak dağılanlar var bir de bunun tam tersi olanlar var. 20 siyasi parti içinde provokasyona iki partiyi temel alıyorlarsa burada birilerinin fayda sağlayacağı kanaati oluyor. Bu da başta sorumlu olan siyasi iktidardır. HDP önce siyasi iktidarın etrafına bakmasında yarar var. Siyasi iktidarla her konuda diyalog içinde olan bir partinin bu defa bizim binalarımıza saldırılar yapılıyor, güvenlik unsurlarını harekete geçirmek üzere bunların çok yönlü araştırılmasını istiyoruz demelerinde yarar vardır. Aksine kalkıp böyle bir söz yerine bir partiyi bu konularla ilişkiniz var mı gibi bir davette bulunmaları bana göre siyasi edepsizliktir.

Siz yıllardır kendi içinizden eleştiriler gelse de tabanınıza sokağa çıkmama duyurusunda bulunuyorsunuz ve sağduyu çağrısı yapıyorsunuz. Bu konuda da bir uyarınız oldu mu acaba?

Devlet Bahçeli: Ben bütün siyasi partiler gibi Milliyetçi Hareket Partisi de teşkilatlarındaki düzenlemelerini genelgelerle yönlendirirler. Milliyetçi Hareket Partisi’nin kayıtları incelenmiş olsa her olayda, her siyasi faaliyette, her seçimde veya parti kurultaylarının düzenlendiği dönemlerde olsun bir genelge yayınlarız ve önemi üzerinde düşüncelerimizi teşkilatlarımızla paylaşırız ve bu süre içinde dikkat etmeleri gereken konularda da kendilerini ciddi anlamda uyarırız.

Oy tahmininiz nedir acaba? 2015 seçimlerinde yüz kaç oy almayı planlıyorsunuz?

Devlet Bahçeli: Milliyetçi Hareket Partisi oy tahmininde bulunmamaktadır. Geçmişte de bu böyledir. Ankette yaptırmamaktayız. Ancak bir ilkemiz vardır. Bütün teşkilatlarımıza, davamıza gönül vermiş insanlarımıza tavsiyemiz Milliyetçi Hareket Partisi oylarını en çoklaştırmayı hedefe almalıdır. Hangi ilde çoklaştırma konusunda ne gerekiyorsa yapmalarını tavsiye ederiz.

2011 seçimlerinde 12.98’lik oy oranı vardı Milliyetçi Hareket Partisi’nin. Bu noktada hangi oy oranı başarısız mı sayılır sayın Bahçeli?

Devlet Bahçeli: Milliyetçi Hareket Partisi’ni oy oranı ile başarısız kılmak doğru değildir. Çünkü 'nin genelini siyasi hayatımızı ve seçim faaliyetlerini dikkate aldığımız vakit eşit şartlarda demokratik bir yarış içinde seçim olmamaktadır. Sandıklarla hileler vardır, kamuoyu araştırmaları ile insanları yanlış yollara sürüklemek vardır. Bütün bunlara dikkate aldığınız vakit başarı ve başarısızlık iktidarda aranmalıdır. Bu imkanlara sahip olan unsurlar oylarını bir puan dahi azaltmış olsalar başarısızdırlar. Bir puan dahi arttırmış olsalar başarılıdır. Muhalefeti başarılı ve başarısız gibi hele hele son günlerde bir Avrupa hayranlığı ile İngiltere’de şöyle oldu bizde de böyle olsun gibi bir telkinde bulunmak acizliğin işaretidir. Demek ki başarısız olmaya aday AKP’dir.

Seçim sonrasında tablo bir koalisyonu işaret ederse bugüne kadar yaptıkları ile icraatları ile çok eleştirdiğiniz AK Parti ile bir koalisyon söz konusu olur mu sizin için?

Devlet Bahçeli: Bu AKP’nin kuruluş amaçları, 13 yılı bulmuş olan süre içindeki uygulamaları, sahip olduğu zihniyet temel alındığında Milliyetçi Hareket Partisi’nin koalisyon yapacağı bir parti olarak görünmemektedir. Bütün partilerin amacı tek başına iktidar olmaktır. Siyasi partiler hangisi olursa olsun millet huzuruna çıktıklarında tek başına iktidar olmayı amaç edinmelidirler. Tek başına iktidar olmayı amaç edinen Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye'ye üzerinde yine bir siyaset mühendisliği uygulamalarına geçen çevrelerin yönlendirmelerine kapılarak şu partilerle şöyle olur böyle olur koalisyon olur gibi bir tartışmanın içine girmek doğru değildir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin bir koalisyon düşüncesi yoktur hedefi tek başına iktidardır. Bu konuda bizim bir şey söylememiz doğru değildir. Koalisyonlar geçmiş dönemlerde elbette oldu. Ama uzun ömürlü olmamaktadır. Birden fazla partinin bir araya gelmesi istikrara getirmemektedir. Türkiye'nin sorunlarının çözümünde yetersiz kalmaktadır. Çok kısa başarıları siyasi malzeme olarak kullanmak için koalisyonu bozma gayretleri hissedilir hale gelmektedir. Bu kadar istikrarsızlığın yoğunlaşacağı bir koalisyon ortamında hele hele Türkiye'nin ateş çemberinde bulunduğu bir ortamda koalisyonu düşünmek demek zimmen AKP’ye iktidarınıza devam edin biz şartları size hazırlıyoruz demektir. Bu olsa olsa AKP yandaşlarının Türkiye üzerindeki yeni bir projesidir.

HDP’nin yüzde 10 barajını aşar mı, aşmalı mı? Sizin iç sesiniz nedir bu noktada?

Devlet Bahçeli: HDP, PKK’nın bir siyasal ucudur. TBMM’de bağımsız adaylarla seçimlere girmiş belli oranda temsil kabiliyeti de bulmuştur. Bundan sonraki aşama zannediyorum HDP’nin kendi sorunudur. Aşıp aşamayacağını kendileri düşünmesi lazım ve siyasi faaliyetlerini de buna göre yönlendirmeleri gerekir. Ama AKP için HDP2nin barajı aşıp aşmaması partileri açısından önemli bir sorundur. Ama burada ben zannediyorum bir rol paylaşımı söz konusudur. Koalisyon kavramı üzerinde durduk. Türkiye'de örtülü, gizli, sindi bir koalisyon vardır. Bu koalisyon Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’dır, iki AKP, üçüncüsü PKK’dır ve onun parantezi İmralı canisidir, siyasal uç olarak görüntü de HDP vardır. Fiilen bu koalisyon vardır ve Oslo’dan beri çözüm sürecinin sonuçlanması için sürekli müzakere yapan bir konumdadır.

HDP barajın altında kaldı diyelim çözüm süreci ortadan kalktı. Bunun Türkiye açısından daha mı hayırlı olacağını düşünüyorsunuz?

Devlet Bahçeli: Bu tabi Türkiye'yi bir kardeş kavgasına sürüklemek isteyenler için bir fırsattır. Bunu HDP ve PKK2nın çok yönlü düşünmesi lazım. Türkiye ya bölünür veya iç çatışmaya götürürüz tehditleri ile Türkiye'yi yönlendirmeye çalışanlara Milliyetçi Hareket Partisi’nin çok net ifadeleri vardır. Bölünmeyi kabul etmez. Anayasanın ilk maddeleri üzerindeki hassasiyetini korur. Kardeş kavgasına da girmeyi düşünmez. Ama mecbur kalırsa Türkiye için Milliyetçi Hareket Partisi her şeyi yapar.

Çözüm sürecinin hiçbir noktasına mı katılmıyorsunuz? Silahsız bir çözümde Milliyetçi Hareket Partisi olmaz mı?

Devlet Bahçeli: Çözüm nedir bunu açıklayan yok. Çözüm nelerden oluşur bunu bilen yok. Çözümle nereye varmak istiyorlar bunu anlatanda yok. O bakımdan çözüm kavramı çok akıllıca ortaya konmuş iç ve dış unsurlarında desteği ile Türkiye'yi bölünmeye doğru götüren bir sürecin örtüsüdür. 1978 yılı Diyarbakır Lice ilçesi Fis köyünde PKK 1.kongresini toplar. Bu kongrenin amacı bağımsız bir Kürdistan devletini kurmaktır. PKK bu amacından sapmış mıdır, vazgeçmiş mirdi bunu bir tartmak lazım. Bu amacından vazgeçiyorsa eğer PKK’nın içinde çok büyük bir sorgulama başlar. Kandil’de 27 yıl dağda gezen insanlar bu amaç için dağda geziyor. Eğer bugün bir çözüm adı altında sömürülmeye doğru sürüklenecekse PKK kendi içinde bunun hesabını vermek durumundadır.

Sizin çözüm öneriniz ne olurdu bu noktada?

Devlet Bahçeli: Bizim çözüm önerimiz Türkiye'de bölücü terör vardır ve amaç itibariyle Türkiye'yi bölmektedir. O zaman Milliyetçi Hareket Partisi olarak bölücü terörle amansız bir mücadeleye girmek ve bu terörün kökünü kazımaktır. Ama bu ülkede yaşayan bütün kardeşlerimizle bir arada ve birlikte toprak bütünlüğümüzü, üniter yapımızı koruyarak, milli devlet anlayışımızı yaşatarak, nasıl yaşayabileceğimizi düşünürüz ve bu konuda da hazırlıklarımız her zaman vardır. Öncelikle gelir dağılımındaki adaletsizlik bölgeler arasındaki dengesizlikler giderilmek suretiyle bir arada ve birlikte yaşamanın vasatını ararız. Ama onun haricinde silah zoruyla terör unsuruyla Türkiye'yi bölmeye çalışanlara Milliyetçi Hareket Partisi son sözünü henüz söylemiştir. Bunu da söyletmemelerinde yarar vardır.

HDP’nin yine barajı aşamaması durumunda başkanlık sistemi yine bununla bağlantılı. Milliyetçi Hareket Partisi neden karşı başkanlık sistemine?

Devlet Bahçeli: Başkanlık sistemi çözümün bir unsuru olarak görülüyor. AKP eskiden bu yana başkanlık sistemini savunan bir siyasi anlayışa sahip değiller.

Demirtaş’ta seni başkan yaptırmayacağız dedi meydanlardan.

Devlet Bahçeli: Sayın Cumhurbaşkanı parlamenter sistem içinde küçük bir anayasa değişikliği ile halk iradesi ile seçilmiş bir cumhurbaşkanıdır. Bununla yetinmiyor başkanlık sistemi üzerinde ısrar ediyor. Acaba bu çözüm süreci dedikleri aldatmacanın aşama aşama uygulaması için bir araç olarak mı kullanılıyor. Yani özerklik bunun içine mi sığdırılacak, federal yapı bunun içine mi sığdırılacak, anlaşamadıkları takdirde bağımsız bir devletin oluşması bunun içine mi sığdırılacak bu belli değil. Şimdi kalkmış gerçek niyetini söylemiyor, parlamenter demokrasi içinde yetişmiş, onun imkanlarından yararlanmış, 12 yıl başbakanlık yapmış, cumhurbaşkanlığını temsil eder konuma gelmiş ama başkanlık sistemi üzerinde ısrarla duruyor. Bu duruşun sebebini millete anlatması lazım.

Bir anayasa değişikliği ile barajı indirmek söz konusu olursa gerçi başbakan Davutoğlu biz asla erken seçim ihtimalini düşünmüyoruz dedi ama erken seçim ihtimalini yükselten bir tablo ortaya çıkar mı sizce HDP barajı geçemezse?

Devlet Bahçeli: Eğer Türkiye'de siyasi iktidar oluşamaz, istikrarsızlık süreklilik kazanırsa o zaman zorlama ile bir yere varmak mümkün değildir. Millet iradesine tekrara başvurmak demokratik anlayışın gereğidir.

Başbakan meydanlarda ama Cumhurbaşkanı da toplu açılış törenleri var. Bu konuda hem HDP’nin hem Cumhuriyet Halk Partisi’nin hem YSK hem Anayasa Mahkemesin başvuruları oldu. Siz bir yasal girişimde bulundunuz mu?

Devlet Bahçeli: Biz şu ana karda yanlışı ifadeye çalıştık acaba anlayabilirler mi diye. Ama maalesef bunu yapamıyorlar. Tabi bu konuyla ilgili esas süreç önümüzdeki günlerde çok daha yoğun işleyecektir. 10 Ağustos’tan bugüne kadar sayın Cumhurbaşkanı’nın 30 yurtiçi 30 yurtdışı seyahati olmuştur. Özellikle toplu açılış bahanesi ile yapılmaktadır. Devletin imkanları kendisi için kullanılır hale gelmektedir. Kendisi ise AKP’nin başbakanlığını veya genel başkanlığını bir türlü unutamamış. Cumhurbaşkanı olması onun için sürpriz olmuş şimdi eş başkan olarak artık moda oldu. Bana göre AKP’yi çift diferansiyelli bir cip haline getiriyorlar. Yoksa Serok Ahmet’ten bir şey olmayacağını herkes anlamıştır.

Dün Cumhurbaşkanı Kayseri mitinginde dedi ki herkesin gönlünde bir aslan yatar benim bir oyum var gidip vereceğim niye bana saldırıyorsunuz dedi. Neden bu kadar tepkilisiniz?

Devlet Bahçeli: Cumhurbaşkanının anayasal görevleri içinde kalması ve o görevler üzerinde çalışması en tabi hakkıdır. Ama kendisini çok zeki, toplumu aptal kabul etmesin. Hangi partiye nasıl hizmet ettiğinin ötesinde, devletin imkanlarını hangi amaçlar için kullandığı da çok net olarak görülüyor. Hal böyle olunca hiç bir inandırıcılığı olmayan bir cümledir. AKP’nin cumhurbaşkanı olmuştur milletin cumhurbaşkanı olamamıştır. Mesela benim cumhurbaşkanım değildir, Milliyetçi Hareket Partisi’nin cumhurbaşkanı değildir. Çünkü bir parti üzerinde çalışıyor. Seçilmiş cumhurbaşkanıyım diyebilir nitekim öyle olmuştur. Biz önceden sayın Erdoğan’dan cumhurbaşkanı olmaz, olmaması gerekir diye iddiayla söyledik. Ama oldu nasıl olduğunu da herkes biliyor. Böyle bir durumda bu milletin iradesine saygı duyarak beni şu kadarı destekledi şu kadarı karşıdır, bu karşılığı dengeleyerek Türkiye'nin cumhurbaşkanı olma yolunu tercih edeceği yerde inatla 400 milletvekili istiyorum, başkanlık sistemine geçeceğim, ben tarafsızım, ben AKP’liyim ama nereye oy vereceğimi Allah bilir, gel Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy ver açık oy kullan.

Emniyet eve yargının ardından TSK içinde de paralel yapıya ilişkin bir soruşturma başlatıldı ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz bu konuda bir açıklama yaptı. İhbar mektupları üzerinden yola çıkıldığı iddiaları var. Bu durumu nasıl değerlendirmek lazım?

Devlet Bahçeli: Her şey rayından çıkmış çivisinden kopmuş, hiçbir olayın inandırıcılığı kalmamış. Türkiye karma karışık bir haldedir. Türkiye'nin bu halden kurtulabilmesi için 7 Haziran önemli bir fırsattır. Şimdi 12 yıl iktidardasınız, uzun yıllardır birlikte çalışıyorsunuz, 17-25 Aralık dediğimiz olayla karşı karşıya kalınca paralel devlet kavramı altında algı yönetimini kullanarak bir darbeci zihniyet ortaya çıkarttınız. Bunu çokta üzülerek ifade ediyorum milli güvenlik kurulunda tek çizgi haline getiriyorlar. MGK’da bulunan yasaya göre de bulunması gereken, amaçları doğrultusunda hizmetle bu millete mecbur olan insanlar bu paralel kavramını hep birlikte değerlendireceksek paralel sözünü yapabilmemiz için ikinci paralelin ne olduğunu bilmemiz lazım dediklerinde zannediyorum paralel başta Recep Tayyip Erdoğan’ı da kapsamak üzere son günlerde ortaya koymuş odluları yeni bir örgüt şeyi var. Ya örgütün kurucularındandır veya o örgütün 10 yıllık yataklık ve yardımda bulunanlardır. Önümüzdeki günlerde bunlar çok net anlaşılacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin iktidarında Allah nasip ederse kesin olarak bunlar çözülecektir.

Önce Ergenekon, sonra Balyoz, çözüm süreci Türk bayraklarının indirilmesi olayları, son olarak paralel yapı soruşturması. Geçtiğimiz hafta bir rahatsızlık geçirdi Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, sizce son gelişmelerden rahatsız mı kendisi?

Devlet Bahçeli: O kadarını bilmiyorum. Direk kendilerini aramadım ben. Bir miting seyahati sırasında bir gazeteci arkadaşımız sorduğu vakit ona Allah’tan şifalar dilediğimi ifade ettim. Benim şahsi kanaatim kimseyi de incitmek istemem TSK’yı kastederek ifade etmek istemiyorum gerçekten özel bir genelkurmay başkanı olduğu anlaşılıyor.

Necdet Özel’e çok sert tepkiler gösterdiniz özellikle Süleyman Şah konusunda ders polemiğiniz vardı. Aranızda bir sıkıntı var mı, Necdet Özel’i nasıl bir genelkurmay başkanı olarak nitelendiriyorsunuz?

Devlet Bahçeli: Şahsi hiçbir problemimiz yoktur çünkü tanımıyoruz ama uygulamalar bizi ilgilendirir. Süleyman Şah gibi Türk milletinin hassasiyeti olan bir konuyu bir kamyona yükleyerek getirip Türkiye'ye 200 metre bir yere taşımak herhalde TSK’nın kabullenebileceği bir anlayış değildir. Bunu gerçekleştiren hem siyasi hem de askeri kim varsa millet vicdanında mahkum olmuşlardır.

7 Şubat 2011 tarihindeydi sizinle uzun bir röportaj yapmıştık. O dönem henüz Türk siyasetine kaset polemiği bulaşmamışken size Fetullah Gülen’in bir tehdit unsuru olup olmadığını sormuştum. Sizde şu an için bir tehlike görmüyorum ama kendilerine çeki düzen vermelerinde fayda var demiştiniz. Bugün cemaate veya paralel yapıya sizin bakış açınız değişti mi?

Devlet Bahçeli: Ne kadar haklı olduğum ortaya çıktı. Fetullah Gülen hoca eğer bizim o davetimizi yanlış algılayıp farklı kişilerin telkininde kalarak Türkiye'ye gelmemezlik yapacağı yerde gelseydi kendi cemaatini baştan sona gözden geçirseydi, hatta bazı faaliyetlerini askıya alarak biraz zaman kazanma yolunu tercih etmiş olsaydı bugünkü paralel devlet olayı zannetmiyorum olmazdı.

Siz hiç kendisi ile irtibata geçtiniz mi?

Devlet Bahçeli: Bugüne kadar hiç görüşmedim. Cemaatinde Milliyetçi Hareket Partisi’ni fazla sevdiğine inanmıyorum. Ama cemaatle ilişkisi olan partimiz için bazı insanlar vardır. Biz cemaatin yanında hiçbir zaman olmadık karşısında da olmadık. Türkiye'de bilinen 3-4 cemaat var bir bilimsel çalışmaya göre de ana damar 34 tane kadar da tarikat var. Bir siyasi parti olarak, o partinin genel başkanı olarak toplumun inanç dairesinde bu tür tercihlerde bulunan her vatan evladına eşit mesafede olmak benim görevimdir.

Cumhurbaşkanı sizi neden cemaatle kol kola olmakla suçluyor?

Devlet Bahçeli: İftiracıdır, yalanı çok seviyor, Milliyetçi Hareket Partisi’ne karşı örtülü bir düşmanlığı vardır, düşmanlığın kaynağı bizce malumdur. Onu dinliyoruz ve gülüp geçiyoruz.

Şu anda paralel yapıyla keskin bir mücadele sürdürüyor hükümet. Bu noktadan sonra ne öngörüyorsunuz?

Devlet Bahçeli: Eğer bir gün tekrar bir araya gelir beraber çalışmayı tercih ederlerse hiç şaşmayınız. AKP oy kaybettikçe bu tercihe doğru zorlanır.

Merak Akşener’e yönelik çirkin bir iddia ortaya atıldı gerçi kimse inanmadı ama siz Akşener’i aradınız, ne konuştunuz? Bu konuda tüm partilerde bir fikir birliği oldu.

Devlet Bahçeli: Türk milleti bu tür davranışları, iftiraları, yalanları sevmemekte ve alçakça bulmaktadır. Meral Akşener hanımefendi Milliyetçi Hareket Partisi’nin milletvekilidir TBMM’nin de meclis vekilidir. Böyle bir durum karşısında sabırlı ve soğukkanlı olmasını, her yönlü değerlendirmelere karşı kapalı olmasını tavsiye ettim. Ama günü saati geldiği vakit 2011 yılı da dahil olmak üzere Türkiye'de kaset olayları ile toplumsal tahribat yapan aile yıkımlarına vesile olan ve bazı konularda da Türkiye'yi aşağılayan davranışların bir gün hesabı verilir. Bakın Türk toplumunun istenmemesine rağmen geleneklerinde oluşmuş olan kan daları vardır. Ve bu kan davlarının özü tarla, bağ, bahçenin ötesinde namusa dayalıdır. Tekrar Türkiye'de namusa dayalı kan davalarını yaygınlaştırmaya kalkmak kimseye fayda getirmez. Herkes ayağını denk alsın. Kimseye nasıl iftira edeceklerse bu iftiranın bir gün hesabının kendisinden sorulacağını mutlaka da unutmasınlar.

Aslında bu konuda ilk mağduriyet sizin partinizde yaşandı. Gerçi gelinen noktada kimse bu çirkinliklere prim vermiyor ama 4 yıl önce bu sebeplerden dolayı siyasetten kopan partinizden ayrılan size çok yakın kurmaylarınızın da içinde bulunduğu birçok isim var. Bu isimlerin geri dönüşü olabilir mi?

Devlet Bahçeli: Süreç devam ediyor. Mahkemeleri takip ediyoruz, sonuç alındıktan sonra net bir değerlendirme yapılır. Ama biz hiçbir arkadaşımızı iftiraya dayalı kıyamayız onu incitemeyiz. Ama davasına ve ailesine ve kendisine zarar verecek bir konuma gelmişse de bunu makul karşılayamayız. Şu an öyle bir düşünceleri yok arkadaşlarımızın onlarda sabırla olayların gelişmesini bekliyorlar.

Zekeriya Öz’le birlikte 4 savcı ve 1 hakimin meslekten ihracı ile ilgili sizi bir açıklamanız oldu ve hakim ve savcılar hırsızlar tarafından mesleklerinden ihraç edilmiştir dediniz. HSYK’nın tümü hakkında mı böyle düşünüyorsunuz?

Devlet Bahçeli: Maalesef yargıyı mahvettiler. Hakim ve savcıları itibarsızlaştırdılar. Milletin adalete güveni kalmadı. Hakim ve savcılar bizi sorgulayacakları yerde genel durumu gözden geçirerek bir yargıya dayalı onun onuru ile şerefi ile bağdaşır bir tavır geliştirmeleri lazım. Yargı bu yönüyle iktidara bağlı veya başka amaçlarla kullanılabilir konuma geliyor vay memleketin haline. Zekeriya Öz’ün Silivri hakkında konuşması lazım. Niye tutukladın ne oldu bugün niye beraat ettiler. Bugünde yaptıkları eğer doğruysa bir gün haklı çıkar yanlışsa gereği yapılır.

Önceki gün Davutoğlu’nu konut ettiğimizde siyasette üslup tartışmasını konuşurken en fazla kendisini rahtsız eden meydanlardan kendisine yapılan hitap neydi diye sorduğumda, sayın Bahçeli’nin nezaketini de bilirim özel hayatta ne kadar nazik bir insan olduğunu bilirim ancak mitinglerde Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak bana söylediği ve şeref üzerinden söylediği o sözlere içerlediğiniz söyledi ve üzüntüsünü dile getirdi. Bu noktada ne söylemek istersiniz?

Devlet Bahçeli: Sayın Başbakan üzülmesinler çünkü başbakan olarak konuşmuyor. Önüne geldiği, ağzına geldiği şekliyle konuşuyor. Buna cevap veremeseniz bir türlü verseniz bir türlü. Cevap vermemiş olsanız Milliyetçi Hareket Partisi’nde şeref ve haysiyet yok. Cevabı verdiğiniz vakitte Serok Ahmet’te var mı yok mu o tartışılıyor. O nedenle sayın başbakan heyecanlı konuşmalarla, ezbere konuşmalarla bir yere varacağını zannetmesin. Temeli olmayan bilgisi olmayan konularda da konuşmasın. Milliyetçi Hareket Partisi’ni Adnan Menderes’in idamı ile ilişkilendirirken bizlere soruyor nerede diye. Ben ilkokul son sınıftaydım veya kolejde hazırlık sınıfındaydım. Milliyetçi Hareket Partisi parti olarak 69’da yoktu. Bunu niye söylersin? O bakımdan kendisine çeki düzen vermesi lazım ağabeyinin de biraz uyarması lazım.

Sizi en fazla rahatsız eden hangi söylem oldu bugüne kadar?

Devlet Bahçeli: Hiç rahatsızlık duymuyorum çünkü ciddiye almıyorum. Televizyonlarda sayın cumhurbaşkanı ve başbakanın konuşması da dinlenmiyor. Çok kişi televizyonları kapattıklarını söylüyorlar. Böyle bir kızgınlık öfke uyanmaya başlamış. Ama televizyonu da çok akıllıca kullanıyorlar.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde çatı adayınız olan Ekmeleddin İhsanoğlu şimdi milletvekili adayınız. Parti içinde nasıl bir konumlanma düşünüyorsunuz kendisi için yakın kurmaylarınız arasında yer alabilir mi?

Devlet Bahçeli: Tabi değerli, birikimli, uluslar arası boyutta tanınmışlığı olan bir şahsiyet. Milletvekili olduğu takdirde Türkiye için bir kazançtır. O bakımdan kendisini tebrik ediyorum inşallah hayırlı sonuçlar alır.

Bu defa Kemal Kılıçdaroğlu’da sizde ekonomi vaatlerinin daha yoğun olduğu bir seçim beyannamesi ile meydanlara çıktınız. Şimdi yine kadrolarınız baktığımızda ekonomi ağırlıklı isimlere de rastlıyoruz. Mesela eski merkez bankası başkanı Durmuş Yılmaz, Ali Babacan’ında beraber çalıştığı bir isim Erhan Usta. Bugün iktidara gelseniz acaba ekonomiyi kime telim ederdiniz?

Devlet Bahçeli: Milliyetçi Hareket Partisi’nin kadrosu bu yönüyle zengindir. Eksikliği tanınmamış olmasıdır. Devlet planlama teşkilatından yetişmiş, uzun yıllar uzmanlık ve orada daire başkanlığı yapmış çok değerli şahsiyetler partimizin milletvekili ve kadrosundadır. Bir de bir yanlış anlaşılmayı ortadan kaldıralım. Milliyetçi Hareket Partisi’nin 2007 seçim beyannamesinde, 2011 ve şimdiki seçim beyannamesini yan yana koyduklarında önemli bir tutarlılık ve benzerlik görürler. Bazı sorunlar çözülmüşse o sorunlar çıkmıştır yeni toplumsal talepler çıkmışsa onlar ilave edilmiştir. Ve büyük çoğunlukla ekonomi ağırlıklıdır. Mesela üreten ekonomi kavramı seçim beyannamesinin esası yapan Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Şimdi herkes üreten ekonomiden bahsediyor. O bakımdan birileri bir şey söyledi bizde kalkıp onu tekrar ediyormuş gibi bir üsluba girmemek lazım. Milliyetçi Hareket Partisi’nin geçmişten bu yana tutarlı bir politikası söz konusudur fakat anlatmakta zorluğu olan bir siyasi partidir. Çünkü medyada yeteri kadar yer bulamadığı gibi bulduğu yerde de öncelik bölücü faaliyetlerle ilgili terörle ilgili. Nerede biriyle selamlaşsanız terörle ilgili ne düşünüyorsunuz diyor. Kimse demiyor ki işsizliği nasıl çözeceksiniz.

Bugün bakıldığında seçmen Milliyetçi Hareket Partisi’ne neden oy vermeli?

Devlet Bahçeli: Türkiye'nin huzuru için, güvenliği için bin yıllık kardeşliğinin korunması için. Anayasal değerlere bağlılığı için, üniter milli devlet ve toprak bütünlüğü için bir de birikmiş yılların sosyoekonomik sorunlarını çözümü için Milliyetçi Hareket Partisi’ni bir defa denemelerinde yarar vardır.

Seçim slogan ve beraberindeki kampanyanız başarılı oldu mu? Cumhuriyet Halk Partisi alkışlıyoruz diyor sizde bizimle yürüyün diyorsunuz.

Devlet Bahçeli: Bizde yürüyen çok mitinglerimiz çok kabalık. Bunlar Recep Tayyip Erdoğan gibi sayın başbakan gibi helikopter ve uçakla gelmiyorlar. Şehrin bir yerine kadar otobüsle gelip meydana kadar yürüyorlar. Sonrada bizimle yürüyorlar. Bu defa çok dikkatimi çeken bir konu bizim mitinglerimizde iki yeni unsur çok dikkat çekiyor. Mitinglere katılan kadınlar ve kızlı erkekli gençler.

Milliyetçi Hareket Partisi her zaman kadın adayların ve gençlerin çok ön planda olmamasıyla eleştirildi bugüne kadar.

Devlet Bahçeli: Kadın adaylarımızın artması konusunda gayret gösterdik fakat beklenilen başarıyı sağlayamadık. Mevcut olanlarda milletvekilliği seçiminde sıralama konusu gündeme geldiği vakit onda da yer bulamadıkları şikayetlerini alıyorum.

Geçen seçime damgasını vuran ‘püskevit’ vardı bugün hala konuşuluyor. Var mı tahtını sallayacak yeni bir aday acaba?

Devlet Bahçeli: Valla şu an için ‘püskevit’in yerini dolduran olmadı.

Sizin matematikle aranız iyi mi?

Devlet Bahçeli: İyidir efendim. Geçenlerde yine yol üzerinde giderken gazeteci arkadaşlarımızla sohbetimiz oldu. Ekonomi üzerinde geometri üzerinde örnek vererek bir sihirli beşgenden bahsettim. Bu beşgenin bir tanesi büyüme köşesi itibariyle. Diğeri tam istihdamı sağlamaktır. Bir diğeri fiyat istikrarını sağlamaktır. Bir diğeri gelir dağılımındaki adaletsizliği gidermek. Bir diğeri ödemeler dengesini sağlamaktır. Bu sihirli beşgenin ideolojik bakımdan partilerin değerlendirmesinde öncelikler farklılaşabilir. Mesela bir parti istihdamla büyümeyi esas alır gelir dağılımı dengesini kurmaya çalışır. Bir parti ödemeler dengesi ile fiyat istikrarını öne almaya çalışır. Bunlarda partileri sahip oldukları ideolojik bakış açısı ile ilgili bir konudur. Burada bir sihirli üçgen kurabilirlerse ekonomi politikası çok daha rahat olur. İşsizliğin ayyuka çıktığı yerde büyümeyi tercih etmemezlik yapamazsınız. Büyümeyi dikkate aldıktan sonra gelir dağılımındaki adaletsizliği görmemezlikten gelemezsiniz. Bunlar partilerin yapılarına ve ideolojik karakterlerine bağlı bir olaydır.

Milliyetçi Hareket Partisi’ne sokaktaki insan her zaman terör üzerine görüşlerini merak ediyor ama Milliyetçi Hareket Partisi bugün iktidara gelse öncelikli icraatı ne olacak?

Devlet Bahçeli: O konuda çok hazırlıklı olduğunu inanarak iddia ediyoruz. 12 yılı aşkın AKP’nin tüm değerleri tahribinden kaynaklanan toplumsal sorunları önceliklerine göre çözmek bizim birinci görevimizdir. Dolayısıyla birinci amacımız 12 yıllık AKP iktidarının tahribatının onarımıdır. Türkiye'de güvenlik, huzur, adalet, asayiş vesaire gibi konular sağlandığı kadar aynı zamanda milli ve manevi değerlerimizin korunması ve geliştirilmesi dikkate alınıyor demektir. Yani Milliyetçi Hareket Partisi’nin AKP’nin not defteri çok sağlıklıdır. Başkaları gibi fişleme gibi değildir. Gecenin 2’sinde hangi yasa çıkartılmış, hangi yasanın içinde hangi maddede ısrarlı olunmuş ve yasa çıkmış. 15 gün sonra ne uygulanmış ve bu uygulama sonrasında tahribat ne olmuş? Birilerinin kazancı geliri ne şekilde artmış, havuzlar nasıl dolmuş? Bunlar bizim ilgilendiğimiz alanlardır.

Devlet Bahçeli saygın devlet adamı kişiliğinin yanı sıra basına her zaman mesafeli oldu. Bazı mitinglerde daha coşkulu ve daha espri dolu oluyor konuşmalarınız ama grup toplantılarından veya promtırdan okumayı tercih ediyorsunuz ve daha sert bir ifadeyi tercih ediyorsunuz. Bu bilinçli bir tercih midir?

Devlet Bahçeli: Bilinçli bir tercihtir. Bilgilerimizi tespitlerimizi halkımıza doğru intikal etmenin tercihidir. Madem medya darlığımız, kısıtlamamız vardır o zaman mitinglerde grup toplantılarından 45-50 dakikalık bir zamanı iyi değerlendirerek doğru bilgileri doğru ifadelerle halkımıza anlatma ihtiyacıdır. Yoksa saatlerce hatipliğimizi kimseye tartıştırmadan konuşma yapabiliriz.

Son dönemde seçim arenasından çözüm sürecine bir virgül konuldu. İmralı’ya gidişler durduruldu. Siz Abdulah Öcalan’ı bu üçgenin neresinde görüyorsunuz, anlaşmanın neresinde ve sürecin neresinde görüyorsunuz?

Devlet Bahçeli: Türkiye'de 40 bin kişinin caniliğini yapmış olan bir kişiyi bizim bir gündemimizde tutmamız mümkün değildir. Çözümün içinde o tercih ediliyorsa zaten çözüm başka amaca doğru gidiyor demektir.

İktidar tarafından sıkça dile getirilen bir konuda sizin uçak korkunuzun olduğu yönünde. Benim bildiğim kadarıyla Almanya’ya uçakla gittiniz ve önümüzdeki günlerde Rize’ye uçakla gideceğinizi biliyorum. Bir açıklık getirmek ister misiniz?

Devlet Bahçeli: Böyle bir sorunumuz yok bizim. Ama bir zaman gazetenin birisinde böyle bir şey yazmışlar. Bin doğru söylüyorsunuz bir bunu öğreniyor onu tekrar edip duruyor. Adana’da bir söz vardır demirden korkan trene binmez diye.

Liglerin bitmesine iki hafta var ve kıran kırana bir yarış var. Şampiyon kim olur gönlünüzdeki takım nedir?

Devlet Bahçeli: Gönlümüzde olması gereken Beşiktaş’tı ama şimdi biraz daha yakın gözüken Galatasaray.

Takip ediyor musunuz?

Devlet Bahçeli: Maçlara gitmiyoruz ama zamana televizyonlardan takip ediyoruz sonuçları basından takip ediyoruz. Beşiktaş’ın bu sene biraz hakkı vardı.

Müzik sevginizi biliyoruz, son dönemde ne dinliyorsunuz? Özellikle o klasik arabalarla gittiğiniz bir ara Ferdi Tayfur, Şevval Sam’ı dinliyordunuz.

Devlet Bahçeli: Çok değerli sanatçılarımızın kasetlerini aldık onları dinleye dinleye gidiyoruz.

Masanızın üzeri klasörlerle dolu ne okuyorsunuz bu ara?

Devlet Bahçeli: Kitap olarak bir şey okumuyoruz bu ara. Ama Türk siyasi hayatıyla alakalı raporları, strateji ve araştırma kurumlarının yayınlarını takip ediyoruz ve ona göre politika üretmenin aracı olarak kullanmaya çalışıyoruz.

Halk sizin gülümseyen yönünüzü çok bilmiyor daha soğuk, mesafeli ve daha sert bir siyasi lider olarak tanıyor.

Devlet Bahçeli: Halkın ağladığı bir yerde liderin gülmesi çok yakışık olmaz.

Tespih koleksiyonunuz var, klasik otomobil koleksiyonunuz var kaç otomobil oldu?

Devlet Bahçeli: 7 oldu şimdi ama eski araba bunlar.

Özel yaşantınıza ilişkin keşke yapmasaydım dediğiniz veya içinizde uhde kalan bir şey var mı?

Devlet Bahçeli: Şimdilik görünmüyor. Ne yapacağımızı çok düşünerek hareket ettiğimiz için yaptığımız hiç bir şeyde bir pişmanlık duymuyoruz.

Rakiplerinizi bir cümle ile özetlemenizi isteyeceğim. Dün Kemal Kılıçdaroğlu’na da yöneltmiştim aynı soruyu.

Devlet Bahçeli: Siyasi parti liderlerinin hepsinin değişik özellikleri vardır. Hepsini bir arada tutmak mümkün değil. Davutoğlu fazla konuşuyor az konuşmasını tavsiye ederim. Kılıçdaroğlu çok sağlam bir bürokrat benimde okul arkadaşım. Çalışarak okuyan bir arkadaşımızdı. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bey okulumuzun çalışkan ama çalışırken de kendi ekmeğini kazanmak için gayret gösteren ve okuldaki talebeliğini çalışma hayatına terk etmiş olan değerli bir şahsiyettir. Selahattin Demirtaş öne çıkartılmaya çalışılan bir kişidir. Kendi partisi açısından hizmet sunmaya çalışmaktadır. Politikasını tasvip etmem mümkün değildir.

Şu ana karda kaç il gezdiniz, hedef nedir, bundan sonraki programınızda neler var?

Devlet Bahçeli: 19 il oldu. Toplamda 51-52 ili buluyor. Tabi Malatya ve Elazığ var, Erzurum var buraları da var.

Cep telefonu kullanıyor musunuz?

Devlet Bahçeli: Özal kalem kullanıyorum. Telefonum var ama kullanmam onun için dinlenme şansı olmayan adamlardan birisiyim.

Miting programınızda Alparslan Türkeş döneminden sonra ilk kez sanıyorum Rize’ye gideceksiniz mitinge.

Devlet Bahçeli: Daha evvelden de gittim ben Rize’ye teşkilat toplantılarına fakat miting olarak ilk defa gideceğim.

Sağlığınız için özel bir önleminiz var mı çok yoğun programınız?

Devlet Bahçeli: Uyku düşük oluyor ama özel bir tedbirimiz olmuyor. Ne bulursak onu yiyoruz. Otobüslerin ve kamyonların durduğu yerde durarak yemeklerimizi yiyoruz.

Sayfa Yükleniyor...