Dink'in oğlu: Avdık, yem olduk

Gazeteci Hrant Dink, üç yıl önce öldürüldüğü Agos gazetesinin önünde düzenlenen törende anıldı. Soğuk ve kar yağışı altında gerçekleşen törende konuşan oğul Arat Dink “100 yıl önce avdık, şimdi yem olduk” dedi.

Dink'in oğlu: Avdık, yem olduk

Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, üç yıl önce öldürüldüğü Halaskargazi Caddesi'ndeki gazete binası önünde düzenlenen törenle anıldı.

Bu yıl ''Katili tanıyoruz, adalet istiyoruz'' temasıyla gerçekleşen tören için soğuk ve kar yağışına rağmen çok sayıda kişi gazete önünde toplandı.


Törene katılanlar, Türkçe ve Ermenice türküleri hep bir ağızdan seslendirdi.

Dink'in ''Tek yolumuz bir arada yaşamayı savunmak olmalı. Bu yol, hem aklın, hem vicdanın gereği'' sözlerinin yazılı olduğu pankart önünde mumlar yakılarak, karanfiller bırakıldı.

ÖNDER: BURAYA BİR KUŞ KONMUŞ...
Törende konuşan Yönetmen Sırrı Süreyya Önder, Anadolu topraklarında çocuklara anlatılan bir masalı örnek vererek, minik bir çocuğun avucuna yetişkin bir parmakla basılarak, ''buraya bir kuş konmuş'' denildiğini söyledi.

Yönetmen Önder, ''O minicik parmaklar, bir güvercinin nasıl katledildiğinin ayrıntılı bir operasyonu, suç ortaklığı yapılarak anlatılır. Bu ülkeyi kocaman bir avuç koyarak düşünürsek, sevgili kardeşim masalları bile vahşeti suç ortaklığı ile bezeli iklimin tam da ortasına konmuştun bütün tedirginliğinle'' diye konuştu.

'YERE DÜŞEN YALNIZ O DEĞİLDİ'
Dünyanın bütün dinlerinin arkadan vuranları ''kalleş'' ilan ettiğini ifade eden Önder, üç yıl önce yere düşenin sadece Hrant Dink olmadığını, herkesin namusu, izzeti ve haysiyetinin olduğunu dile getirdi.

Sırrı Süreyya Önder konuşmasını yaparken sanatçı Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya da yanında hazır bulundu.

Gazeteci Ümit Kıvanç'ın hazırladığı "19 Ocak'tan 19 Ocak'a" belgeselini izlemek için:

RAKEL DİNK: İNADINA ADALET VE SEVGİ
Hrant Dink'in eşi Rakel Dink ise ''Acılarda sevgili kardeşlerim. Acılarda akrabalarım hoş geldiniz. İnadına adalet, doğruluk ve sevgi yolunda yürüyeceğiz. İnadına birlikte olacağız'' dedi.  

OĞUL DİNK: DALGA GEÇMEDİLER Mİ?
Hrant Dink’in oğlu Arat Dink de kalabalığa hitaben bir konuşma yaptı.

Oldukça üzgün ve gergin olduğu gözlenen Arat Dink, şunları söyledi:

"Burası tuhaf bir ülke. İnsan, babası öldürüldükten üç yıl sonra çıkıp babasına ağlamaya utanıyor. Üç yılda hesabı sorulacağını sanıyordum. Üç yılda adalet adına ne oldu? Hesabı sorulacak üç yıl daha eklendi.

Geçen üç yılda medyada en çok yer alan, üç çocuğun ailemizle mahkemeyle alay edişi olmuş. Ben buralarda yoktum. Şimdi soruyorum; üç yıl önce onlar yalnız mıydı babam öldürürken? Şimdi soruyorum, son üç yıldır bizimle dalga geçerken yalnızlar mıydı? Yalnızlar mıydı?

Tek tek örnek vermeli miyim? Bir iki örnek vereyim, çok da uzatmayayım. Babam, öldürülmeden üç gün önce bir yazı yazdı. Dedi ki, 'Bu ülkenin valiliğine çağırıldım, bana haddim bildirilmeye çalışıldı. yanında iki istihbaratçıyla.' Biz dedik ki mahkemeye 'Bu iki kişi kim?' Bu kadar basit. Mahkeme 'O iki kişi kim?' diye sordu. Valilik 1.5 sayfa masal anlattı. Mahkemeyle dalga geçmedi mi, o üç tane çocuk mu dalga geçti?

Avukatlarımız mahkemeye dediler ki 'Senin sorunun cevabını göndermedi bunlar, tekrar yaz.' Mahkeme 'Yok, cevap karşılanmıştır, gerek yok tekrar yazmaya' dedi. Mahkeme bizimle dalga geçmedi mi?

Biz şahitlik ettik, ailesi şahitlik ediyor. Kendisi yazıyor 'Beni tehdit ediyorlar' diyor. Valilik nedir, bu devletin adamı değil midir?

'BÜSTLERİ DEĞİL, İNSANI SEVİYORUM'
Benim hiddetimden, öfkemden ve acımdan bazı arkadaşlarım sonuç çıkarıp da cam çerçeve indirmeye falan kalkmasın. 'Yuh olsun' olsun onlara.

Ben onları da anlıyorum. Ben bu dünyanın bütün camını çerçevesini indirmek istiyorum. Önce Agos'un bu güvenlik camları var, onları indireceğim. Babamın büstü var. Onu kırmak, parçalamak istiyorum. Ben büstleri sevmiyorum, ben insanları seviyorum. Ama değil, değil... Çam çerçeve mi indireceğiz?

Siz üç yıl önce bu işin nasıl yapıldığını gösterdiniz ve üç yıldır da gösteriyorsunuz. Asıl öyle kalabalık olup, o vakarı koruyabilmek lazım. Onu koruyabilmemiz lazım. Çünkü onu, o kırmayı dökmeyi devlet yönetebiliyor ama sizi yönetemiyor. Üç yıl önce yönetemedi. Korktu, korktu...

'ÖNCE AVDIK, ŞİMDİ YEM OLDUK'
Bu ülkede ortaya 'Kafes Planı' diye bir plan çıktı. Orada 'Hrant Dink Operasyonu' diyor. Bütün ülke biliyor bunu, bütün medya yazdı. Orada sadece 'Hrant Dink Operasyonu' mu diyor? Gayri müslimlerin üzerine korku salmaktan bahsediyor.

Bakın babamın dilinde tüy bitti, bir tane Yargıtay kararını anlatmaktan. 1915'te soykırımla ilgili bir kitabın yayınında Yargıtay bir karar aldı; ‘Kışkırtılacak kadar Ermeni kalmamıştır’ diye. Bunu anlatıp durdu babam. Bu nasıl ağır bir şey.

Biz bu ülkede 100 yıl önce yüzde 20'ydik, bugün yüzde 1 bile değiliz. 100 yıl önce avdık, şimdi yem olmuşuz, yem. Sağolun.”

ÜÇ YILDIR DEĞİŞMEYEN SLOGAN
Konuşmalar sırasında ''Hepimiz Hrant'ız, Hepimiz Ermeniyiz'' diye bağıran gruptakiler, çeşitli sloganlarla da tepkilerini dile getirdiler.

Törene, Dink'in ailesi ve yakınları ile BDP Milletvekiller Akın Birdal ve Ufuk Uras, gazeteci-yazarlar Ali Bayramoğlu ve Cengiz Çandar ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Sayfa Yükleniyor...