Son dakika haberi... Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Rıza Sarraf için ABD'ye iki kez nota verildi

SON DAKİKA HABERİ: Rıza Sarraf için ABD'ye iki kez nota verildiğini açıklayan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Avukatlarının ulaşamadığı bilgileri çıkınca, gazetelere de yansıdı, 6 gün sonra değil. Biz aynı gün de yazılı bir notayla sorduk. Aradan 3-4 gün geçti. ABD’den herhangi bir ses çıkmadı. Dün itibarıyla arkadaşlarımız tekrar bir notayla, ‘Biz şu tarihli bir notayla sorduk ama sizden dönüş olmadı’ diye sordu" şeklinde konuştu.

Son dakika haberi... Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Rıza Sarraf için ABD'ye iki kez nota verildi

Son dakika haberi! Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Dışişleri Bakanlığı’nın 2018 Yılı Bütçesi'nin görüşmelerinde milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtladı.

Çavuşoğlu, Zarrab'ın durumuna ilişkin soru üzerine şunları söyledi:

"Avukatlarının ulaşamadığı bilgileri çıkınca, gazetelere de yansıdı, 6 gün sonra değil. Biz aynı gün de yazılı bir notayla sorduk, 'Bu bizim vatandaşımızdır ve böyle haberler var. Bunun durumu nedir?' Aradan 3-4 gün geçti. ABD’den herhangi bir ses çıkmadı. Dün itibarıyla arkadaşlarımız tekrar bir notayla, ‘Biz şu tarihli bir notayla sorduk ama sizden dönüş olmadı’ diye sordu. Dün hem Adalet Bakanlığından hem de ABD Dışişleri Bakanlığından Büyükelçiliğimize dönüşler olmuş. ‘Başka bir yerde. Sağlığı da iyi, güvende, bir sorun yok’ diye genel bir cevap verilmiş. Olayın özü budur."

Bakanlığının konsolosluk işlerinde, hukuki süreçte ya da cezai konularda Türk vatandaşlarının bulunduğu ülkeye yazılı olarak bildirdiğini ya da sorduğunu aktaran Çavuşoğlu, "Biz vatandaşlarımızın haklarını, hukukunu da her zaman ararız" diye konuştu.

Halk Bankası’nın ABD ambargosunu deldiğine inanmadıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, "Halk Bankası’nın hiçbir işlemi ABD ambargosuna aykırı değildir" ifadesini kullandı.

17-25 Aralık’ın FETÖ’nün darbe girişimi olduğunu belirten Çavuşoğlu, ABD’deki iddianamenin de FETÖ iltisaklı bir savcı tarafından hazırlandığını dile getirdi.

"CENEVRE'YE BİR ŞEY GÖTÜRMEK LAZIM"

Çavuşoğlu, Suriye konusunda gelinen noktanın sorumlusunun olmadığını ifade etti. "Suriye’de İran’ı yok sayarsanız ateşkesi sağlayamazsınız. İran’ı garantör yapmazsanız, sorumluluk vermezseniz netice alamazsınız. Bu, Rusya için de geçerli." diyen Çavuşoğlu, Suriye’de siyasi çözüme gidebilmek için önce ateşkesin sağlanması gerektiğini söyledi.

Daha önce sahada çatışırken tarafların ateşkesi denediğini belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Siyasi süreci denediler. Cenevre’de hiçbir şey konuşulmadı. Boş boş gidildi, odalarda bekletildi, tekrar geri dönüldü. Şimdi bunun ortamını hazırlıyoruz. Önümüzdeki günlerde siyasi çözüm için neler yapacağız, bunlara odaklanıyoruz. İran ve Rusya ile üçlü zirveyi de bunun için gerçekleştireceğiz. Onun öncesinde üçlü dışişleri bakanları toplantısını yapıyoruz. Uzmanlarımız bir araya gelecek. Cenevre’ye bir şeyler de götürmek lazım. Çünkü Cenevre maalesef bugüne kadar anayasa konusunda, geçiş hükümeti konusunda, yine seçim konusunda gerekli zemin oluşamadı."

Çavuşoğlu, geçen seneye göre önemli bir mesafe katedildiğini, Suriye’de siyasi çözüm için herkesin birlikte odaklanması gerektiğini ifade etti.

FETÖ OKULLARI

Terör örgütü FETÖ’nün yurt dışındaki okullarının müfredatını incelediklerini, kadrolarını değiştirdiklerini söyleyen Çavuşoğlu, bulundukları ülkelerden ve ’den öğretmenler gönderdiklerini vurguladı.

Çavuşoğlu, okulun bulunduğu ülkeye sorulduğunu, o ülkenin okulları devralmak istemesi halinde devredildiğini, işletemeyecek olması halinde Maarif Vakfı’nın devraldığını söyledi.

Kıbrıs konusunda hükümetin milli bir duruş sergilediğini kaydeden Çavuşoğlu, esneklik de gösterildiğini ancak Türkiye’nin kırmızı çizgilerinin belli olduğunu vurguladı. Çavuşoğlu, İsviçre’deki son görüşmelerde bunu AB dahil herkesin gördüğünü dile getirdi.

C5+TÜRKİYE İNİSİYATİFİ

Çavuşoğlu, bölgesel örgütlerle iş birliğini geliştirmek istediklerini ifade etti. Özbekistan ile de Türkiye’nin ilişkilerinin düzelmesinden sonra Orta Asya’da C5+Türkiye inisiyatifi bulunduğunu belirten Çavuşoğlu, “C5+Türkiye inisiyatifini kurmak için çalışmalarımızı yapıyoruz” şeklinde konuştu.

Körfez krizinde Katar’ın yanında yer almadıklarını, objektif bir tutum sergilediklerini bildiren Çavuşoğlu, ramazan ayında ambargonun doğru olmadığını söylediklerini, bu konuyu Suudi Arabistan Kralı Salman’ın çözebileceğini ifade ettiklerini hatırlattı. Çavuşoğlu, Müslüman Kardeşler’i terör örgütü olarak görmediklerini, birkaç ülkenin söylemesiyle bunun olamayacağını vurguladı. Filistin’de Hamas ile Fetih’in birleşmesinde en büyük rolün Türkiye’ye ait olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, Türkiye’nin Ortadoğu’da zikzak çizmediğini kaydetti.

IRAK

Çavuşoğlu, Irak ile ilişkiler konusunda da "Irak yönetimi Başika için haddini aşan şeyler söyleyince cevap verdik. Ama bu Irak’a ömür boyu düşman olduğumuz anlamına gelmez. Irak’ın sınır bütünlüğünü, toprak bütünlüğünü, istikrarını desteklemediğimiz anlamına da gelmez. Barzani ile iyi ilişkiler kurmak, Kürt kardeşlerimizi zor zamanlarında desteklememiz demek onun ayrılıkçı, Irak anayasasına aykırı hareket etmesine göz yummamız anlamına da gelmez” dedi.

Türkiye'nin bundan sonra Avrupa Konseyi bütçesine "en fazla katkı yapan devlet" statüsünden vazgeçme isteğine ilişkin bir soru üzerine Bakan Çavuşoğlu, "Her ülkenin ödemesi gereken asgari bir ücret var. Bizimki yaklaşık 12 milyon avro. Biz, 'en fazla katkı yapan' olduk. Fakat en son FETÖ'den yargılanan eski YARSAV Başkanına (Murat Arslan) ödül vermeleri ve 60 bin avro para vermeleri bardağı taşırdı. Benim paramla bir terör örgütüne üyelikten ya da terör örgütüne destekten, neyse suçlaması, uyarılarımıza rağmen Avrupa Konseyi ödül veriyorsa, ki bu Avrupa Konseyinin temel değerlerine aykırıdır. Dolayısıyla genel kurulda da bu şahsın mektubu okunuyorsa, ben oraya zorunlu olmadığım bir parayı vermek zorunda değilim." yanıtını verdi.

Türkiye'nin bundan sonra en çok katkı sağlayan ülke olmak istemediğini Jagland'a bildirdiğini aktaran Çavuşoğlu, "Bu şahıs ByLock kullanıyormuş. ByLock'u kim kullanıyor, FETÖ üyeleri. Bu, hükümetin aldığı bir karardır ve bundan vazgeçmek de bizim kararımızdır, bunun sorumluluğu da bizdedir. Herhangi bir bedeli varsa bunu da öderiz. Ben ByLock kullanan bir kişiye ödül veren bir kuruma ilaveten cebimden milletin parasını veremem." diye konuştu.

BAŞİKA KAMPI

Mevlüt Çavuşoğlu, Başika kampına ilişkin bir soruya, kampın geleceğiyle ilgili kararın Irak yönetimiyle birlikte verileceğini belirterek, "Zamanı geldiği zaman hangi adımları atacağımızı zaten kamuoyuna duyuruyoruz." ifadelerini kullandı.

Başika kampının şu anda gündemde olmadığına işaret eden Çavuşoğlu, "Biz daha önce anlaştık, uygun bir zamanda ne olacağına dair kararı Irak Hükümetiyle birlikte vereceğiz. Henüz bir karar yok. Şu anda öncelikli konular olduğu için sıra ona gelmedi." dedi.

Türkmenlere eğitim verilmeye devam edildiğini aktaran Bakan Çavuşoğlu, "Sayısını da artırıyoruz. 200 tane daha ilave Türkmen kardeşimizi buradaki Türkmen gücüne dahil ettik." bilgisini paylaştı.

Çavuşoğlu ayrıca, PKK'nın Irak'ın bir egemenlik sorunu olduğunu belirterek, Irak'tan DEAŞ'ın temizlenmesinin ardından sıranın PKK'ya geldiğini, bu ortak düşman için Irak'la her türlü iş birliğinin yapılacağını vurguladı.

OVAKÖY SINIR KAPISI

Habur Sınır Kapısı'na alternatif olarak açılması planlanan Ovaköy Sınır Kapısı konusundaki gelişmelerin sorulması üzerine Irak'la görüşmelerin devam ettiğini anlatan Mevlüt Çavuşoğlu, "Irak'ın talepleri bizim için kriterdir baştan beri. Zaten diğer sınır kapılarının kontrolünü de Irak merkezi yönetimi almak istiyor. Anayasaya göre de sorumluluk onda. Ama defakto durumlar oluşmuş. Şimdi görüşmeler kendi aralarında devam ediyor. Umarım barışçıl bir şekilde bu sorun da çözülür. Herhangi bir aksaklık olmaz." şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu, Ovaköy Sınır Kapısı'nın açılmasına Irak tarafının müspet baktığını da söyledi.

SURİYE'DEKİ YPG VARLIĞI

Suriye'de YPG'nin DEAŞ ile çatışmadığını, Arapların yaşadığı yerleri elde etmek ve güneye doğru ilerlemek istediğini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"YPG kendisine bir alan oluşturmak istiyor. Şimdi HDP'li arkadaşlara söylüyorum. Hep 'YPG, YPG' diyorsunuz. Şimdi size bir soru sormak istiyorum. YPG, Arapların ve diğer etnik yapıdaki insanların yaşadığı yerleri de ele geçirdi onun desteğiyle, bunun desteğiyle ve orada. Hepsini de sürgüne gönderdi. Fırat Kalkanı Operasyonu'ndan sonra sadece Türkiye'den 70 binden fazla Suriyeli geri döndü. Aynı şekilde 150 bin Suriyeli başka şehirlerden geldi. Türkiye'de şu anda 300 bin Suriyeli Kürt kardeşlerimiz var. Bu Kürt kardeşlerimiz şimdi YPG'nin hakim olduğu yerlere niye dönmüyor hiç merak ettiniz mi? Neden dönemiyor biliyor musunuz? Bunlar YPG'nin ideolojisine karşı ve YPG'yi 'terör örgütü' olarak görüyor. YPG 4 ay önce 15 Kürt partisini kapattı. YPG, bu Kürt kardeşlerimizin ellerindeki tapularını, mülklerini, evlerini, arsalarını aldı ve kovdu. Niye bunların haklarını savunmuyorsunuz madem de bir terör örgütünün haklarını savunuyorsunuz? Niye? Onlar Kürt değil mi? İlla hak savunmak için terör örgütü mü olmaları lazım? Onların da mı eline silah alması lazım? İddia etmiyoruz. Gidip onlarla görüşmüyorsunuz. 300 bin Kürt'ün temsilcileri var. Suriye Kürt Ulusal Koalisyonuyla gittiniz görüştünüz mü? İşinize gelmiyor. Çünkü öteki ideolojik olarak size yakın ve onların abisi, sizin partinize hükmediyor. YPG'nin abisi PKK. Salih Müslim'i Kandil'den çağırdı. Türkiye'ye yönelik terör faaliyetlerini başlatması için çağırdı."

ABD İLE VİZE SORUNU

ABD ile yaşanan vize sorununa ilişkin bir soruya Çavuşoğlu, Viyana Sözleşmesi kapsamında hiç bir diplomatın bu şekilde işleme tabi tutulamayacağını, ancak resmi görevinin dışına çıkıp suç işlerse, teröre bulaşırsa, terör örgütüne destek verirse bunların yasal işleme tabi tutulabileceği yanıtını verdi.

Mevlüt Çavuşoğlu, "Bu kişiler yerel personel. Bizim vatandaşlarımız, diplomatik koruması da yok. Bu kişiler suç işlediği zaman elbette bunlar hakkında yasal işlem yürütülür." ifadelerini kullandı.

Konsolosluk işleri, hukuki konularda bilgi paylaşımı ve iş birliği için ortak komisyon oluşturulduğuna ve ilk toplantının Ankara'da yapıldığını belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Bilgi talep edilebilir. Nasıl biz şimdi notayla ABD'den bilgi istedik bir vatandaşımızla ilgili, bu tür iş birliği zaten yapılır. Bundan sonra herhangi bir kişi hakkında hukuki süreç olmayacakmış. Böyle bir şey olabilir mi? Veya ABD'den izin alacakmışız. Kariyer diplomatıysa zaten prosedür belli. Ama onun dışında birisi suç işlerse nerede çalışırsa çalışsın kesinlikle kabul edilemez. Büyükelçiliğimizin sayfasına girerseniz cevabımız gayet net bir şekilde orada var." 

EGE'DEKİ ADALAR KONUSU

Yunanistan'ın Ege'deki bazı adaları işgal ettiğine yönelik milletvekillerinin sorusu üzerine Bakan Çavuşoğlu, Türkiye ile Yunanistan arasında istikşafi görüşmelerin İsmail Cem'in Dışişleri Bakanlığı döneminde başladığını hatırlattı.

Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Arkadaşların ısrarla AK Parti hükümetini zor durumda bırakmak amacıyla sorduğu sorunun esasen bizden önce başladığını ve bu sorunu ikili düzeyde ele almak için bu mekanizmanın kurulduğunu vurgulamak istedim. Devlette devamlılık var. Biz de bunu devam ettiriyoruz. O günkü atılan adımlar doğrudur. Bugün de bu diplomasiyi sürdürüyoruz. Yunanistan ile ilişkilerimizi de stratejik düzeye çıkardık. Sayın Cumhurbaşkanımız da aralık ayında inşallah Yunanistan'a bir devlet ziyaretinde bulunacak."

BÜYÜKELÇİ ATAMALARI

Büyükelçi atamalarında liyakatın önemli olduğunu ifade eden Mevlüt Çavuşoğlu, atama kurallarının belli olduğunu, bir göreve layık olan herkesin atanabileceğini söyledi.

Çavuşoğlu, "Kurallar ortada, bu kuralları da ben koymadım. Bizden önce konuldu bu kurallar. Kurallar çerçevesinde atarız." dedi.

Atananların göreve uygun kişiler olduğunu ve bir istişare sürecinin ardından göreve getirildiğini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, "Herkes dışarıdan büyükelçi atanabileceğini kabullenmek zorundadır. Bunun sorumluluğu iktidardadır, Dışişleri Bakanı olarak bendedir. 30 tane büyükelçiden 5 tanesini yani kariyer memuru değil de dışarıdan atadığım zaman sanki hepsi atanıyormuş gibi bir hava estirmenin de bana göre hiç bir gereği yoktur." değerlendirmesinde bulundu.

ABD VE RUSYA İLE İLİŞKİLER

Çavuşoğlu, Türkiye'nin ABD ve Rusya ile yürüttüğü ilişkilerinin birbirine alternatif dış politikalar olmadığını belirterek, "Benim çıkarım neyse ben onu yaparım. NATO üyesi ülkelerden füze almak istedim. Çünkü hava sahamı korumak zorundayım. Tehditler de var. NATO üyesi ülkeler bunu bana sağlayamıyorsa, ben bir yerden bunu almak zorundayım." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin NATO'daki rolünün ve AB ile yürütülen sürecin önemine değinen Mevlüt Çavuşoğlu, AB'ye üyelik sürecinde Türkiye'nin karşısına çıkan engellerin hepsinin siyasi olduğuna işaret etti.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin 23'üncü ve 24'üncü fasılların açılmasına, müzakere edilmesine ve açılış ile kapanış kriterlerinin karşılanmasına hazır olduğunu kaydetti.

Sayfa Yükleniyor...