Diyarbakır Ağır Ceza Yargıtay’a 'direniyor'

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi polise taş attığı gerekçesiyle yargılanan sanığa verdiği 4 yıl 2 ay hapis cezasıyla ilgili Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin bozma kararına karşı ''Direnme'' kararı aldı.

Diyarbakır Ağır Ceza Yargıtay’a 'direniyor'

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tutuklu sanık Ramazan Arsu ile avukatı Tahir Elçi hazır bulundu. Mahkeme, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin bozma kararını okudu.

Yargıtay kararında, sanık Arsu hakkında TCK'nın ''terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek'' suçunu içeren 314/2. maddesi uyarınca verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasının onandığı, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 33/c maddesinde yer alan ''dağılma sırasında silah veya araçlarla mukavemet etmek'' suçundan verilen 4 yıl 2 aylık cezasının da bozulduğu belirtildi.

Yargıtay, bozma gerekçesinde, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun CMK'nın 250. maddesinde sayılan suçlara bakmakla görevli özel yetkili mahkemelerin kapsamına girmediği, bu nedenle görevsizlik kararı verilerek, dosyanın suç yeri olan Silopi Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesi gerektiğini bildirdi.

Sanık Arsu, yaptığı savunmada, olay tarihinde düzenlenen mitinge eğlenmek amacıyla gittiğini belirterek, ''Atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Elime aldığım taşı kimseye atmadım. Bir süre sonra yere bıraktım. Mahkemeden, Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasını ve tahliyemi istiyorum'' dedi.

Mahkeme heyeti, sanık Arsu'ya 22 Ocak 2009'da verdikleri kararın, usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, Yargıtay'ın bozma kararına karşı direnme kararı aldı. Mahkeme, sanık Arsu'yu aynı suçtan yeniden 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırdı.

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce hazırlanan gerekçeli kararda, söz konusu eylemlerin terör örgütünün bilgisi ve istemi doğrultusunda gerçekleştirildiği belirtilmişti.

Kararda, şu ifadeler yer almıştı:

''Örgüt adına suç işleme cürmünün alt yapısını oluşturan ''2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu'na muhalefet suçuna CMK'nın 250. maddesiyle yetkili mahkemelerin bakmakla görevli olduğu nazara alındığında, bu suç yönünden mahkememiz değerlendirme yapabilir. Ayrıca bu suça bakmakla görevli Asliye Ceza Mahkemesine nazaran Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri'nin üst dereceli ve heyetli mahkeme olması, yargılamanın kolaylığı ve yeknesaklığı (tek düzelik, değişmezlik) ile usul ekonomisi de nazara alınarak görevsizlik kararı verilmeyerek atılı suç yönünden inceleme yapılmıştır. Mahkememizde oluşan tam ve tarafsız vicdani kanaate göre hüküm tesis olunmuştur.''

Sanık avukatı Tahir Elçi, duruşma sonrasında yaptığı açıklamada, taş atan çocukların sorununun yargısal uygulamasında bir kaosun yaşandığını ileri sürerek, ''Her iki suç birbirine bağlıdır. '2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu'na muhalefet etme' suçu olmadan 'Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçu oluşmaz.

Yargıtay örgüt suçunu onaylayıp, diğerini bozuyor. Bu şekilde uygulamada kaos yaşanmaktadır. Toplantı suçu sabit olmadan diğerinin onanması hukuka uygun değildir'' dedi.

Sayfa Yükleniyor...