'Doğan Öz'ün katilini 'Oflu İsmail' kaçırdı'

12 Eylül'de idam edilen ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu'nun ifadesine göre, savcı Doğan Öz'ü öldüren kişi 'Oflu İsmail' yardımıyla yurtdışına kaçtı.

‘Utanç Müzesi’nde sergilenen akademisyen Orhan Yavuz’un öldürülmesiyle ilgili dava dosyasından çıkan idam edilen ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu’nun son ifadesi, dönemin siyasi cinayetlerine ışık tutmaya devam ediyor.

Radikal gazetesinin haberine göre, Pehlivanoğlu askeri savcıya verdiği ifadesinde savcı yardımcısı Doğan Öz’ün Hüseyin Demirel isimli kişi tarafından öldürüldüğünü ve bu kişinin ünlü kabadayı Oflu İsmail tarafından Bulgaristan’a kaçırıldığını anlatıyor.

Ankara savcısı Doğan Öz, devletin içindeki kontrgerilla yapılanmasını araştırırken 24 Mart 1978’de Ankara’da öldürülmüştü. Mustafa Pehlivanoğlu’nun dosyada yer alan ifadelerinde tarihinin bu karanlık cinayetine dair de anlatımlar yer alıyor. Pehlivanoğlu, ifadesinde şunları anlatıyor:

“Doğan Öz’ü öldürmekten sanık Hüseyin Demirel’in Bulgaristan’da olduğunu İstanbul kabadayılarından Oflu İsmail’in yeğeni olup, ismini bilmediğim ve halen A Blok’ta yatan şahıs anlattı. Yine bu Oflu İsmail’in yeğeninin anlattığını göre, Hüseyin Demirel, Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Doğan Öz’ü öldürdükten sonra teşkilat tarafından Oflu İsmail’in yanına gönderilmiş. Oflu İsmail de Hüseyin Demirel’i Bulgaristan’a kaçırmış hatta cezaevinde ben firar etmeden önce Nevzat Bor, bana İstanbul Kayseri yurdunun adresini verdi. ‘Kayseri yurdunun başkanıyla temas kur, o seni Bulgaristan’a kaçırır’ dedi. Ben de ‘Bulgaristan’da ne yapacağım, kimse yok’ dediğimde Hüseyin Demirel ile Oflu İsmail Bulgaristan’da olduğunu ve ticaret yaptıklarını söyledi.”

ÖLMEMEK İÇİN CEZAEVİ
Pehlivanoğlu’nun ifadesinde Türkiye İşçi Partili (TİP) yedi gencin öldürüldüğü Bahçelievler katliamına ilişkin ilginç açıklamalar var. Pehlivanoğlu, katliama ilişkin ifadesinde şunları söylüyor: “Ercüment Gedikli, Büyük Ülkü Derneği’ni kurup teşkilatlandıran ve Bahçelievler’in sorumlusu olan bir şahıstır. Bahçelievler katliamı olarak isimlendirilen olaya bu şahsın ismi karışmıştı. Ercüment Gedikli babası tarafından teslim edildikten sonra Mamak Cezaevi’nde yattı. İsa Armağan ile samimi olduğunda bir sohbet sırasında cezaevinde, Bahçelievler katliamından kendisinin ve Turan Demirkıran’ın sorumlu tutulması nedeniyle Genel Merkez tarafından konuşabilirler endişesiyle suçlandıklarını ve genel merkezin kendilerini öldürebileceğini tahmin ettiğini, bu nedenle cezaevine girmek suretiyle ölümden kurtulduğunu anlattı.”

O dönemde ülkücüler tarafından çok sayıda paravan örgüt kurulduğunu da anlatan Pehlivanoğlu çarpıcı ifadesinde şu iddiaları da dile getiriyor:

TİT PARAVAN ÖRGÜTTÜ
“Sıkıyönetim devresinde çok sayıda sağ örgüt militanları yakalandığında sorguları sırasında genel merkezi ele vermemek için genel merkezin paravan isim olarak kullanıldığı Esir Türkleri Kurtarma Örgütü (ETKO), Türkiye Ülkücü Şeriatçı Komando Ordusu (TUŞKO), Türk İntikam Tugayı (TİT) gibi örgütler ortaya çıkmıştır. Şöyle ki, yakalanan, Ülkücü Genel Merkez’den bahsetmeyecek, yukarıda saydığım paravan örgütlerden bahsedecekti. Esasında yukarıda saydığım örgütler tamamen genel merkezin kendini saklamak gayesi ile ortaya koyduğu örgütlerdir.”

Sayfa Yükleniyor...