Dünya Sagalassos'u tanıyacak!

Akdeniz'deki en büyük kazı alanlarından biri olan Sagalassos antik kentinden çıkarılan eserler, Belçika'da sergilenecek.

Dünya Sagalassos'u tanıyacak!

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü çalışmaları sonucu bu yılın başlarında UNESCO'nun Dünya Miras Alanları geçici listesine alınan Sagalassos antik kenti, artık dünya çapında da tanıtılmaya başlanıyor.

Bu kapsamda, Sagalassos'tan çıkan birçok eser, Belçika'nın en büyük arkeoloji müzesi Gallo-Romeins'te ''Sagalassos: Bulutların İçindeki Şehir'' ismiyle sergilenecek.

Serginin, 29 Ekim 2011'de açılması planlanıyor. Müzenin, Hollanda, Almanya ve Belçika'nın orta noktasında bulunan Tongeren şehrinde yer alması sayesinde, serginin birçok Avrupa ülkesinden ziyaretçi çekeceği düşünülüyor.

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Orhan Düzgün, Gallo-Romeins Müzesi Müdürü Carmen Williams ve müzeden sorumlu Limburg Vilayeti Kültür Delegesi Gilbert Van Baelen'in sergi ile ilgili kendisini ziyaret ettiğini söyledi. İngiltere'nin başkenti Londra'daki British Museum'da geçen yıl düzenlenen ''Hadrian: Empire and Conflict'' adlı sergide, Sagalassos antik kentinden çıkarılan Hadrian başı heykelinin sergilendiğini hatırlatan Düzgün, bu eserin ziyaretçilerden büyük ilgi gördüğünü, Sagalassos sergisine de yoğun talep beklediklerini bildirdi.

KAZILARDA BİRÇOK DİSİPLİN BİR ARADA
Sagalassos kazısı, arkeoloji, kartografi, jeoloji, jeomorfoloji, arkeozooloji, antropoloji ve paleobitki gibi birçok disiplini bir araya getiriyor. İlk yerleşimin yaklaşık 12 bin yıl öncesine kadar uzandığı Sagalassos, altın dönemini Roma İmparatorluğu'nda yaşadı.

M.Ö 333'te Büyük İskender tarafından ele geçirilen Sagalassos, İmparator Augustus'un imparatorluğa barışı getirmesiyle, Güney Anadolu'nun yol ağına dahil edildi. Böylece ekonomisinin en önemli iki ürünü olan hububat ve çanak çömleğin uzak mesafelere ihraç edilmesine olanak sağlandı. 4. yüzyılda Hristiyanlıkla tanışmasıyla önemini devam ettiren Sagalassos, sonraki yüzyıllarda istikrarsızlık ve felaketlerden etkilendi. Yüksekte ve dağ yamacında yer alması sayesinde kent, daha sonraki dönemlerde başka antik şehirlerin maruz kaldığı tahriplerden korundu.

Sayfa Yükleniyor...