Duygusal zeka nasıl gelişir?

Uzman Psikolg Özden Sevil'den çocuğunuzun duygusal zekasını geliştirmek için öneriler.

Duygusal zeka nasıl gelişir?

Birçok araştırma sonrasında çocukların empatik ilgi gösterme farklılıklarının büyük ölçüde ailelerinin çocuklara davranış biçimlerindeki farklılıkla bağlantılı olduğunu bulmuşlardır. Araştırma sonuçlarına göre çocuklarda empatiyi en çok şekillendiren iki etken vardı: Birincisi, “yine mi yaramazlık yaptın” yerine “arkadaşın buna çok üzüldü” şeklinde duygu odaklı cümleler kurmak. İkincisi, çocuğun biri sıkıntıdayken ona nasıl yaklaşıldığını görmesi (model alarak öğrenmesi).

Aaştırmalarında birçok anne babanın küçük çocuklarına yeni bir video oyununu çalıştırmaları için nasıl yardımcı olduklarını gözlemlenmiş. Duygusal ilişki kurma açısından önemli veriler elde ettikleri bu çalışmada duygusal açıdan yetersiz ebeveynlik tarzlarını şöyle sıralamışlar: Çocuğun hislerini tamamen göz ardı etmek, çocuğu fazlasıyla serbest bırakmak ve çocuğu aşağılayıp duygularına saygı göstermemek.

Beyinde duygusal özdenetim, sözel ve sözel olmayan ipuçlarını anlama, dürtü kontrolü gibi duygusal zekayla ilintili becerilerden sorumlu frontal lob geç ergenliğe kadar gelişmeye devam eder. Bu nedenle, Matematik ya da Fen Bilgisi gibi sosyal-duygusal beceriler de çocuklara öğretilen ve gelişebilen becerilerdir. Ebeveyn olarak çocuğunuzun duygusal zeka gelişimini desteklemek için:

-Çocuğunuzun kendi duygularını fark etmesi için duygular hakkında konuşun, zorlayıcı durumlarda duygularını onlara yansıtın. Duyguları tanıma empati geliştirmenin temel adımıdır.

- Onlarla konuşurken siz de duygularınızdan ve davranışınızla ilişkisinden bahsedin, model olun (“Hırkanı giy” demek yerine “Dışarısı soğuk. Sen hasta olursan üzülürüm. Dışarı çıkmadan hırkanı giy” diyebilirsiniz).

-Etkili dinleme becerilerinde öncelikle siz örnek olun. Konuşurken onunla göz teması kurun, sözel olmadan ilettiklerine de dikkat edin, sözünü kesmeyin.

- Mola vermek, derin nefes alarak 10’dan geriye saymak, olumlu bir imge hayal etmek, “dur, sakinleş, harekete geç sistemi” gibi öfkeyle baş etme yöntemlerini ve böylece dürtülerini kontrol edebilmeyi öğretin. Sakinleştikten sonra problemler üzerinde daha sağlıklı bir şekilde konuşabileceği mesajını verin.

- Çizgi filmlerde, sinemada, dergilerde yer alan yüz ifadelerinden duyguları tanıma çalışmaları yapın (kaşları çatık birisi kızgın, dudağı aşağıya sarkmış birisi üzgün olabilir
gibi)

- Arkadaşlık ilişkilerinde yaşadığı problemi paylaşırsa onun yerine çözüm üretmek yerine önce onu dinleyin, çözüm yollarının neler olabileceğini önce ona sorun, bulduğunuz çözüm yollarının sonuçlarını beraber tartışın.

-Sınırlar olumlu disiplinin anahtarıdır. Sağlıklı sınır çocuğun neleri yapabileceğini neleri yapamayacağını bilmesini sağlar. Sınırların nereye kadar olduğunu bilen çocuk kendini kontrollü ve güvende hisseder. Ayrıca sınırlar çocuklara istedikleri her şeyin hemen olamayabileceğini, engellenmişlik duygusuyla baş etmeyi, başkalarının haklarını ve çevrenin koşullarını da hesaba katabilmeyi öğretir.

-Düşük not almanın, arkadaşlarla kavga etmenin, bazen dışlanmanın, reddedilmenin öğrenmek anlamına geldiğini anlatın. Bu durumları, olumsuz duygularla baş edebilmeyi ve çözümler üretebilmeyi öğrenmek için bir fırsata dönüştürün.

-Şefkat duygusunu aşılamak ve empati kurma becerisini desteklemek için birlikte bir bitki ya da hayvan besleyin, hayvanat bahçelerini ziyaret edin.

- Birlikte müzeleri gezin. Karşımızdakini anlamak, kendimizi onun yerine koymak, tanımadığımız kişilere ilgi göstermek için müzeler önemli yerlerdir.

- Farklı kültürleri tanıtarak farklılıklara önyargılı yaklaşmadan, saygıyla karşılamayı öğretin.

Sayfa Yükleniyor...