Eker: Kaos lobisi mutfaklara dadandı

NTV'nin sorularını yanıtlayan Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, ülkede ürün kıtlığı olmadığını, kaos lobisinin mutfaklara dadandığını söyledi.

Eker: Kaos lobisi mutfaklara dadandı

Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, NTV'nin sorularını yanıtlıyor. Özel Röportaj'da Ahmet Ergen'in sorularını yanıtlayan Eker, ürünlere gelen zamlarla ilgili "Kaos lobisi şimdi de mutfaklara, sofralara dadandı. Herhangi bir ürün için kıtlık söz konusu değil. İthalat sadece terbiye maksatlı" dedi.


Eker'in konuşmasından öne çıkanlar;

"Eğer önümüzdeki haftalarda ve aylarda da yağış olmazsa o zaman Allah korusun ciddi bir endişe duyarız. Biz bakanlık olarak 2007 yılında yaşadığımız kuraklıktan sonra biz bir kuraklık eylem planı oluşturduk. Kuraklık test merkezi kurduk. Tedbirlerimizi aldık.

Kuru fasülyede gümrük vergisine ilişkin kararname ne alemde?
Karanameyi imzaladık. Kaos lobisi şimdi mutfaklara sofralara dadandı. Herhangi bir ürün için kıtlık söz konusu değil. İthalat sadece terbiye maksatlı. Bu konuda haber kaynaklarını doğrulayacak bir yola girmiyor. İthalat lobisinden birisi söylüyor, hemen o da onu habere dönüştürüyor. Herkes birbirini zincirleme etkiliyor. Bu doğru değil. Kuru fasülye üretim geçen sene 200 bin ton, bu sene de 190 bin ton.

- Kuraklık konusunda son durumu nasıl görüyorsunuz bir tarımsal kuralık riski var mı?
Mehdi Eker: Geçen haftaya göre yeni bir yağış yok 'de. Endişemiz devam ediyor. Meteoroloji ile irtibat halindeyiz. Çok kuvvetli olmamakla birlikte Şubat ayında kar veya yağmur olursa ilkbahardaki ihtiyacı en azından giderir. Geçen yıla göre baktığımızda genelinde yüzde 60-70’lere varan şekilde daha az yağış alınmış. Bitkinin belli dönemlerde suya ihtiyacı var. Ekiliş döneminde, büyüme dönemlerinde bizim ülkemizde genellikle ilkbahar döneminde bir ürün tutma, başak zamanı, meyve sebzenin geliştiği dönemde suya ihtiyaç var. Bu zamanlarda su olduğunda biz risk görmeyiz. Ama bir meteorolojik kuraklık var. Yağış geçen seneye ve uzun yıllar ortalamasına göre ciddi düşmüş durumda. Çukurova bu sene kurak geçti ve sonbahar ekilişleri belli bir miktarda sorun var. Ama bu telafi edilebilir bir sürede henüz. Eğer Şubat yağışları iyi gelir ve bundan sonrada iyi olursa onu kurtarırız. Eğer önümüzdeki haftalarda ve aylarda da yağış olmazsa o zaman Allah korusun ciddi bir endişe duyarız. İlkbahar ekilişleri için toprağa tohum atacağız, o dönemde de olmazsa yağış ciddi bir endişe duyarız. Bakanlık olarak biz 2007 yılında yaşadığımız kuraklıktan sonra bir kuraklık eylem planı hazırladık. Türkiye'de ilk defa kuraklık test merkezi kurduk. Dünyada üç tane bu test merkezlerinden var. Orada kuraklığa dayanıklı tohum çeşitlerinin geliştirildiği gerek kuraklığa dair araştırmaların yapıldığı bir enstitü orası. Biz kuraklık eylem planımızı iş kritik eşiğe geldiği zaman hayata geçireceğiz tedbirlerimizi ona göre alacağız.

- Geçen yıl Cumhuriyet tarihinin bir çok üründe üretim rekoru kırılmıştı. Eğer bu yıl kuraklık riski ciddi boyutlara ulaşırsa acil bir tedbir gündemde mi?
Mehdi Eker:
İşte dediğim gibi eylem planımız var, onu devreye sokacağız. Şu anda etkileyen bir durum yok ama endişelerimiz var. Meteorolojik bir kuraklık var ama önümüzdeki zamanda yağış gelirse bunu telafi etmiş olacağız. Değilse de tedbirlerimizi madde madde hayata geçireceğiz.

- Bir çok üründe fiyatlarla ilgili haberler gündemde. Bu kuru fasulyede gümrük vergisi indirimine ilişkin kararname ne aşamada?
Mehdi Eker: Pazartesi günü bakanlar kurulunda imzaya açıldı biz imzaladık.

- İthalat konusunda…
Mehdi Eker: Bu sadece terbiye maksatlı bir ithalat. Bu ürünlerle ilgili bir spekülasyon söz konusu. Aslıdan bu kaos lobisi şimdi mutfaklara dadandı, onun üzerinden bir şey yapmaya çalışıyor. Gerçek bir arz eksikliğinden, mal kıtlığında fasulye yok onun için fiyatlar arttı diye bir şey yok. Tamamen maalesef gazetelerin, televizyonların ekonomi muhabirleri bu konuda haber kaynaklarını doğrulayacak veya onu araştıracak bir şeye girmiyorlar. Bir tek kişi söylüyor ithalat lobisinden birisi söylüyor veya fiyatın arttırılmasını isteyen birisi kulağına bir şey fısıldıyor, hemen o da onu habere dönüştürüyor. Öbür kanal da biz de yapalım diyor haberi. Bu doğru değil. Geçen sene kuru fasulye üretimi 200 bin ton bu sene 195 bin ton. Önceki yıllarda da 30 bin ton civarında ithalat var bu sene de ona yakın. Market ortalamalarına baktığımızda ürünler içinde çeşitlilikler var. Mesela ispir fasulyesi toplam üretimin yüzde kaçı. Bir marketten onun fiyatını baz alıp fiyatı şuraya çıktı dediğinizde fasulyenin doğru söylemiş olmuyorsunuz.

Bakanlığın tespiti nedir?
Mehdi Eker:
Bakın fiyatlar burada; 6.95 var, 13 buçuk var, bu özel çeşit bir fasulye. Türkiye ortalaması 7 buçuk lira civarında. Ankara’da 9, İstanbul’da 8, İzmir’de 8 lira. Patateste de aynı durum söz konusu. 4 milyon tonun üzerinde patates üretildi Türkiye'de. Geçen sene Cumhuriyet tarihinin ihracat rekoru kırıldı, 309 bin ton patates ihraç edildi. Ben geçen gün arkadaşlarımızı Nevşehir ve Niğde’deki patates depolarına gönderdim. Gittiler bizzat depolara girip oralarda ölçüm sayım yaptılar. Şu anda sadece bu iki vilayette 700 bin ton satışa hazır sofralık patates var. 100 bin tonun üzerinde diğer vilayetlerde var. 800 bin ton tüketime hazır patates var. 400 bin tonda tohumluk patates var. Yani hiçbir endişe yok. 'Türkiye'nin tüketimi ne kadar' gibi bir soru gelebilir akla, aylık tüketimi 250 bin ton civarında Türkiye'nin. Yeni patates Nisan ayından çıkıyor. Elimizde 800 bin ton patates var. Buradan birileri speküle etmek, kar etmek istiyor. Perakende fiyatları söyleniyor. Gidip bir markette en pahalı semtin en pahalı marketinde ürünün en özel çeşidini söylüyor fiyatını. Pirinçte mesela Cumhuriyet tarihini rekoru kırıldı, 900 bin ton çeltik üretildi bu sene. 540 bin ton pirinç yapar bu. Ayrıca toprak mahsulleri ofisinin stoklarında pirinç var. 172 noktada kilogramı 2 buçuk liradan toprak mahsulleri ofisi Türkiye'de pirinç satıyor. Türkiye'nin toplam pirincinin yüzde 85’e yakını Osmancık çeşididir. Osmancık değil de lüks baldo çeşidinin fiyatını esas alırsanız onun fiyatı başka. Toprak mahsulleri ofisi marketlerle de anlaşma yaptı. TMO logosuyla iki kiloluk paketler halinde 2.90’a piyasaya da pirinç veriyor. Toplumda hiçbir şekilde arz eksikliği yok, mal kıtlığı yok, yeteri kadar var, fiyat artışını gerektirecek bir şey yok. Üretici ile tüketici arasında zaman zaman makas oluyor doğrudur. Tüketici gidecek onu başka yerden alacak. Tüketici bilecek ki bu memlekette 2 buçuk liraya Osmancık pirinci satılıyor, fasulye de 6 buçuk liraya satılıyor. Marketlerin isimlerini de verebilirim. Balıkla ilgili şeyler söylendi. Hamsi dendi geçen sene 2012-2013 sezonunda 160 bin ton hamsi vardı, bu sene Aralık’a kadar 200 bin ton hamsi avlandı. Geçen seneye göre 40 bin ton hamsi var. Şimdi mezgiti çıkarmış birisi 'Bak bunun içinde havyar var' diyor yani 'yumurtalı' diyor vatandaş da bilmiyor öyle olduğunu düşünüyor. Tamamen yanlış bilgi. Mezgit 12 ay havyar taşıyan bir balık.

- Bugün bazı basın organlarında çıktı; etin fiyatında son bir ayda 1 buçuk lira artış olduğu, bunun da kuşbaşının fiyatına 4 lira artış olarak yansıdığı şeklinde. Gerçeği yansıtıyor mu?

Mehdi Eker: Gerçeği yansıtmıyor. Bugünkü fiyatlar ortalama 16.6 lira karkasın kilosu. 16 lira 13 kuruşta 2010 yılı yaklaşık 4 sene önceki fiyat. Yani 4 senedir artış oranı yüzde 1.48. Kuşbaşının 2010 fiyatı 27 lira 90 kuruş. Bugün 25 lira 62 kuruş. 4 senede yüzde 5.44 düşül oranı. En düşük kuşbaşı bugün 22.90, en pahalı 27.90. 13 marketin burada fiyatlarını takip ediyorum ben, perakende fiyatlarını. Gidersiniz öyle bir marketin öyle bir yerinden, öyle bir kasabın öyle bir yerinden etin öyle bir yerini alırsınız o ortalamayı temsil etmez. Biz 1 milyon ton yılda kırmızı et tüketiyoruz. Dolayısıyla bunu yıla böldüğüm zaman günde 2 bin 500-3 bin tona yakın eder. Biz Türkiye'nin ortalamasına bakıyoruz önemli bir değişiklik yok. Cumhuriyet tarihinde ilk defa Türkiye hayvansal ürün ihracatı rekor kırdı. 1.2 milyar dolar et ve süt ürünü Türkiye bu sene dışarıya sattı. Canlı hayvan varlıklarında da yeteri kadar stokumuz var. Birileri şu anda sofraya dadanmış bunun üzerinde bir şey devşirebilir miyiz diye düşünüyorlar. Her üründe yeteri kadar ürün var bir darlık eksiklik söz konusu değil. Fiyat artışlarının bir kısmı gerçekse bana göre değil ama varsa bile spekülatiftir.

Sayfa Yükleniyor...