Elektromanyetik alanlara dikkat

Elektromanyetik alanlar hangi hastalıklara neden oluyorlar? Uzmanlar artan baz istasyonlarına dikkat çekiyorlar.

Elektromanyetik alanlara dikkat

Gazi Üniversitesi Non-İyonizan Radyasyondan Korunma Merkezi sorumlularından Arzu Fırlarer,  yaklaşık iki milyar insanın kullandığı cep telefonları ve baz istasyon sayılarının artması ile giderek artan oranda radyo frekans radyasyona maruz kalındığını söylüyor.

Fırlaer, bu alanların etkisine ilişkin yapılan çalışmalarda, "çeşitli kanser türleri, lösemi, lenfoma, kan beyin bariyeri geçirgenliğinin artması, beyin sıcaklığının, hücre ve dna sentezinin artması, üremede azalma, kromozomal bozulmalar, beyin elektriksel aktivitesinin (EEG), kan basıncının artması, davranış bozukluğu, çocuklarda öğrenme güçlüğü gibi pek çok etkinin varlığının gösterildiğine dikkat çekiyor.

Fırlarer, bilim insanlarının ve Uluslararası Elektromanyetik Alanlar Güvenlik Komisyonu üyelerinin kaleme aldığı Beneveto Bildirgesi'ne atıfta bulunarak, özellikle çocuklar ve gençlerin cep telefonu ve kablosuz telefon kullanımının sınırlandırılması ve onlara yönelik cep telefonu reklam kampanyalarının yasaklanmasının gündeme getirildiğini bildirdi.

Fırlarer, 16 yaş altındaki çocukların henüz bilişsel fonksiyonlarının gelişmekte olması, beyin gelişiminin devam ediyor olması, ayrıca beyin sıvı yoğunluğunun fazla olması sonucunda yetişkinlere göre daha fazla elektromanyetik alan iletkenliği bulunması nedeniyle bu konunun çok önemli olduğunu anlattı. Arzu Fırlarer, Dünya Sağlık Örgütü, Uluslararası Elektromanyetik Güvenlik Komisyonu'nun, ülkemizde de Gazi Non-İyonizan Radyasyondan Koruma Merkezi'nin önerilerinin dikkate alınmasını talep etti.

GNRK Merkezi Sorumlusu Fırlarer, Avrupa ve Amerika'nın elektromanyetik alanlar konusundaki araştırmalara bütçe ayırdığını kaydederek, 'nin de kaynak ayırması talebini gündeme getirdi. Arzu Fırlarer, Uluslararası Non-İyonizan Radyasyondan Korunma Komisyonu'nun belirlediği standartlarda yalnızca ısı etkisinin göz önüne alındığı, canlılar üzerindeki diğer biyolojik etkileri dikkate alan standartlar oluşturulmadığını belirtirken, pek çok ülkenin bu sınırların çok daha aşağısında limit değerler belirlediğini kaydetti.

Sayfa Yükleniyor...