"Elmanın atası" yaşam savaşı veriyor

Bilim insanları, bütün elmaların "atasının", Kazakistan'dan gelen bir elma türü olduğunu söylüyor.

"Elmanın atası" yaşam savaşı veriyor

Ama binlerce yıl yetişmesine rağmen, elmanın "atası" neslinin tükenmesi tehlikesiyle karşı karşıya.

Bu ilk elma türü tükenirse, hastalığa dayanıklı elma üretilmesi ve böylece ilaçlamadan milyonlarca dolar tasarruf edilmesi umutları da boşa çıkacak.

Bütün elmaların atası denebilecek ilk elma türü, Kazakistan'ın güneyinde başkent Almatı'dan sadece 30 kilometre uzaklıktaki Bel Bulak doğa koruma alanında yetişiyor.

Kazakistan Devlet televizyonu'nda doğal yaşamla ilgili program yapan botanik uzmanı Yuri Anatolyev'e göre 150 milyon yıl geçmişi olan elmaların bu türüne "Malus Sieversii" deniyor.

Dünyadaki bütün elmalar, doğal eleme sürecinden geçerek bugüne kadar varlığını sürdüren bu yabani elmanın eşsiz bir geninden üreme.

Meyvesi küçük, ama sulu ve lezzetli olan Malus Sieversii tüm Orta Asya dağlarında yetişiyor.

Ama Kazakistan dağlarında gruplar halinde yabani elma ağacı ormanları bulunuyor.

Buradaki ağaçları ve genetik yapıları, doğal kaynakları koruma uzmanlarınca koruma altına alınmış.

Kazak Botanik Enstitüsünden Tatyana Salova, bu elma türünün bütün elma endüstrisinin geleceği için hayati önem taşıdığını söylüyor.

Uzmanlara göre Avrupa ve Amerika'da çapraz dölleme ile yetiştirilen elmalar bu nedenle hastalıklara karşı dirençlerini yitirdiler.

Şimdi, meyvenin neslinin devamı için bahçelere kimyasal spreyler sıkılıyor.

Bugün bazı ülkelerde ağaçlar yılda 50 defaya kadar ilaçlanabiliyor.

İlaçlama gerekmeyen meyve bahçelerine sahip olunabilmesi için üreticilerin yabani elmaların genlerine ihtiyaçları var.

Yabani elma ormanlarının yüzde 80'i şimdiden yok olmuş durumda.

Çevre koruma örgütleri, bu durumdan şehirleşmeyi, odun için kesim yapılmasını ve iklim değişikliklerini sorumlu tutuyorlar.

Uzmanlara göre elma ağacı ormanları, şimdiye kadar kısmen de olsa kendilerini yeniledikleri için dayanmayı başardı.

Ancak bir çoğu, özel bir koruma altına alınmadıkları sürece Almatı'ya adını veren elmaların tükenme tehlikesinin büyük olduğuna dikkat çekiyor.

Sayfa Yükleniyor...