'En büyük meydan Taksim değil'

Başbakan Erdoğan, MÜSİAD'ın düzenlediği iftar organizasyonunda yaptığı konuşmada Gezi olaylarını eleştirdi, "En büyük meydan Taksim değil, Kazlıçeşme" dedi.

'En büyük meydan Taksim değil'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da MÜSİAD'ın düzenlediği iftar yemeğine katıldı.

Yemek sonrası bir konuşma yapan Erdoğan, Gezi Parkı olayları ve Mısır'daki askeri darbeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Taksim'deki olaylarla ilgili "Kimin kim olduğu ortaya çıkıyor" diyen Erdoğan, "En büyük meydan Taksim değil, Kazlıçeşme" ifadesini kullandı.

Erdoğan, nerede ve kime karşı olursa olsun bütün darbelere karşı olduklarını ifade ederek, "Darbe halkların geleceğinin katilidir" diye konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Eğer meydanlar bir gösterge ise Mısır'ın hemen her şehrinde toplanan milyonları nereye koyacaksınız? Biz olarak çok net bir ilkeden bahsediyoruz; iktidarda kim olursa olsun, hengi ülkede olursa olsun, her darbe gayrimeşrudur.

Her darbe kime karşı olursa olsun, demokrasinin halkların geleceğinin katilidir. Biz Türkiye olarak yakın tarihimizde maalesef 4 darbe yaşadık. Her darbe farklı kesimleri hedef aldı. Darbelerden rant sağlayandalar da oldu. Ancak zaman geçtikçe halk, sandıkta tepkisini çok net şekilde ortaya koydu. Darbecilerin cezalandırıldığını gösterdi.

Bazıları darbeleri demokratik olarak nitelendirebilir. Ama insanlık onurunun gerektirdiği duruş, hiç 'ama' demeden 'ancak' demeden her darbeye karşı durmaktır.

Geçmişte darbeler askerin sokağa çıkması, sıkıyönetim ilan etmesi, televizyon ve radyoları işgal etmesiyle gerçekleşiyordu. Bugünlerde ise ise Mısır'da gördüğümüz gibi meydanlar; medya, sosyal medya illegal gösterilere zemin hazırlıyor ve silahlı güçler onun arkasından gelebiliyor.

Tüm bu projelerin hesaba katmadığı bir şey var; onların nasıl tuzakları varsa, Allah'ın da tuzağı var, halkların da tuzağı var. Onların çok parası olabilir, arkalarına sermayeyi alabilirler ama milletin bir duası, bütün bu tuzakları alt üst etmeye ziyadesiyle yeter.

Biz her zaman dik duracağız, hakkın ve haklının yanıda duracağız. Ben burada millete ve tüm insanlığa şunu haykırıyorum; omurgalı olalım. Hayatımız, vaadedilen süre ne kadarsa o kadar olacaktır. Hayat dolarlarla, Euro'larla uzamıyor.

28 Şubat darbesi şahsımı ve MÜSİAD'ı da hedef aldı. Biz o dönemde umutsuzluğa kapılmadık. Ne kadar üzerimize gelirlerse gelsinler "ya sabır" dedik. Sadece seccademizle dertleştik. O gün bize zenci muamelesi yapanlar, bugün ortada yoklar.

Geçmişte yaptıkları gibi meydanları terörize ederek üzerimize gelebilirler. Taksim'de falan gelip şiddet estiren olabilir, bunlara üzüldünüz mü? Sakın üzülmeyin, kimin kim olduğu ortaya çıkıyor.

Bugünler adeta turnusol kağıdı gibi herkesi ortaya çıkarıyor. Ne oldu? Geldiler, geçtiler ve gittiler. Türkiye her geçen gün daha iyiye birlik ve beraberlik içerisinde yürüyecektir.

En büyük meydan Taksim değil, Kazlıçeşme'dir. Bunu unutmayın. Kazlıçeşme'den daha büyük bir meydan var o da sandık meydanı. Bu meydanlar geleceğe çok farklı birşekilde işaret fişeğini ateşler.

Geçmişte yaptıkları gibi medya ile üzerimize gelebilirler, iftiralar atabilirler. Geçmişte yaptığımız gibi sadece Allah'a inanacağız, aziz milletimize güveneceğiz."

ANAYASA ÇAĞRISINI YİNELEDİ
Başbakan Erdoğan, konuşmasında yeni anayasa çalışmalarına ilişkin çağrısını da yineledi.

Üzerinde uzlaşı sağlanan 48 maddenin Meclis'ten geçirilmesini isteyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ne olacak bu ay Ben diyorum ki AK Parti Genel Başkanı olarak, buyurun eğer dürüstsek, samimiysek, gelin şu 48 maddeyi, eğer ilave edilecek maddeler varsa bunları da görüşelim. Madem 48'inde mutabıkız, bu 48 maddeyi bu yaz olağanüstü bir genel kurulla bir haftada çıkartalım, mutabıkız bunu halledelim. Ayrıca yaz boyu bu uzlaşma komisyonu tatil yapmasın, haftada 5 gün çalışalım ve her gün yoğun bir mesai sarf edelim. Yaz tatili boyunca da bu işi bitirelim.

Buyurun buradan sesleniyorum; anamuhalefetine de, MHP'sine de, BDP'sine de sesleniyorum. Buyurun samimiysek gelin bu adımı atalım ve bu işi bitirelim. En azından dörtte dört mutabık kaldıklarımız nelerse, bunları bitirelim, milleti aldatmayalım, kimseyi aldatmaya hakkımız yok."

Sayfa Yükleniyor...