Erdoğan: Açılımda taviz vermemeliyiz

“Demokratik Açılım” karşı çıkanların tahrik edici açıklamalar yaptığını ve iftira kampanyası yürüttüklerini söyleyen Başbakan Erdoğan “Taviz vermememeli ve oyunlarını bozmalıyız” dedi.

Başbakan Erdoğan, Kırşehir Ahi Evran Meydanı'nda Ahilik Haftası kutlamalarında yaptığı konuşmada, “Demokratik Açılım”la ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Erdoğan,“Hükümet olarak 'bu böyle gitmez, bu acıyı daha fazla taşıyamaz, bu gözyaşlarına daha fazla tahammül edemez. Bayrağımıza sarılı tabutlar geldiğinde slogan atmakla bu iş çözülmez. 'Bu meseleyi çözeceğiz' dedik. Millet olma vasfımıza yönelik her türlü tehdidin üzerine kararlılıkla gitme cesareti gösterdik. 'Doğu ve Güneydoğu illerimizde devam eden sorunları, azınlık sorunlarını, başta terör sorununun, Alevi kardeşlerimizin sorunlarını, işsizlik gibi sosyal sorunları, milli birlik projemiz içinde yeniden ele alacak, kardeşliğimizi pekiştirecek, ülkemizi ve milletimizi yüceltecek bir demokratik süreci başlatacağız' dedik'' dedi.

Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu süreçte, terörle mücadeleden vazgeçmemiz, taviz vermemiz, bu mücadelede geri adım atmamız asla ve asla söz konusu değildir, olamaz. Bu süreçten Türkiye'nin zarar göreceğini iddia edenler, kendi siyasetleri zarar göreceği için iftirayla, haksız ithamlarla, son derece çirkin sözlerle, basit bir üslupla bize saldırıyorlar. Tabii ki istismar zeminleri ayaklarının altından kayanlar, anaların gözyaşlarını da istismar edecekler ve tahrik edici açıklamalar yapacaklardır. Tahrik edici açıklamalara, eylemlere karşı milli birlik, beraberlik, kardeşlik sürecimizi bilesiniz ki bunlar hedef alıyorlar. Biz bundan asla taviz vermemeliyiz ve bunların oyununu hep birlikte bozmalıyız. Çözüm istemeyenler, çözümsüzlükten beslenenler, 'annelerin gözyaşı akmaya devam etsin, babaların yüreği sızlanmaya devam etsin, gençlerin kanı dökülmeye devam etsin' istiyorlar.”

Vatandaşların bu söylemlere kulak asmamasını isteyen Başbakan Erdoğan, ''Yapılan o eylemlere aldanmayın, terör örgütü bu ülkede hiçbir zaman benim Kürt vatandaşımın temsilcisi olmamıştır, bundan sonra da olamayacaktır. Terör örgütünün uzantıları, taşeronları benim Kürt kökenli vatandaşlarımın temsilcisi olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır'' diye konuştu.

Erdoğan, şunları söyledi: ''Bu meseleleri geride bıraktığımızda, bu ülkenin neler başaracağını tahayyül edin. Eğer bu meseleler 30 yıl önce hallolsaydı veya çıktığında olduğu yerde bitirilmiş olsaydı, Türkiye bugün burada mı olurdu? Türkiye'nin kaynakları terörle mücadeleye harcanmazsa bu mesele ortadan kalkarsa, Türkiye'nin enerjisi heba edilmezse, Türkiye'nin nerelere gideceğini, hangi yüksek seviyeleri yakalayacağını lütfen düşünün.

Biz binlerce yıl birlikte yaşadık, birbirimize dost, akraba, hatta kardeş olduk. Bugün Kırşehir'e bak. Ta Erzurum'dan benim kardeşim buraya gelmiş. Bugün belki de şurada yüzlerce Erzurumlu, Bayburtlu kardeşim vardır. Öyle mi? Kardeşlikle birbirimize kaynaştık. Kırşehir'miş, Erzurum'muş, Bayburt'muş, böyle bir ayrım var mı? Olmaz, olmayacaktır da. Çünkü bizde bölgesel milliyetçilik yok. '780 bin kilometrekaresiyle biz tek vatan' diyoruz.

Bizde etnik milliyetçilik yok. Biz buna da karşıyız. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcüsüyle, Abhaza'sıyla, Romanıyla şu bu... Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığında tek milletiz. Tek vatan, tek millet işte hep beraber tek bayrak, tek devlet. Terör bizi birbirimizden ayıramaz. Terör, hedefine Allah'ın izniyle ulaşamayacak. Terör, kardeşler arasına nifak tohumları saçamaz. Yeter ki biz sıkı olalım, birbirimizle dayanışma içinde olalım, kardeşliğimizi yüceltelim, birbirimizi anlamaya çalışalım. Bununla beraber geleceğe hep dayanışma içinde güvenle yürüyelim. İnanıyorum ki kardeşliğimiz pekiştiğinde, sorunlarımız çözüldüğünde, birliğimiz, bütünlüğümüz güçlendiğinde Türkiye nasıl güçlü, nasıl büyük, nasıl saygın bir ülke olacağını lütfen düşünün.''

Sayfa Yükleniyor...