Arınç'tan “Erdoğan, yeniden AK Parti'nin başına geçecek" iddiasına yanıt
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görevinden istifa ederek yeniden genel başkanlığa döneceği iddialarıyla ilgili konuştu. Arınç, balkon konuşması sırasında yüzündeki ifadeyle ilgili soruyu da yanıtladı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bir televizyon kanalında soruları yanıtladı.
HDP’nin seçimde başarılı olduğunu ifade eden Arınç, “CHP ve MHP açısından bir başarı yok” dedi.
“Elbette bir hükümet kurulacak” diyen Arınç, hükümetin kurulalaması dururumunda ise ne olacağını şu sözlerle anlattı: “O zaman Anayasa'daki kurallar gereği 45 gün, 1-2 ay sonra seçime gitmek suretiyle. Koalisyon neticesine bakmak suretiyle bir davranış içerisinde olacağız.”
"Seçmen AK Parti'nin kulağını mı çekti?" sorusuna Arınç, "İkaz etti. 'Yanlışların var, şundan hoşlanmadım' dedi. Demokrasilerde kabahati kendinde bulmamız lazım" yanıtını verdi.
"BALKONDA BENİ İKAZ ETTİLER"
Arınç, "Balkon konuşmasındaki çekilen görüntüler ve fotoğraflardan bazı çıkarımlar yaptılar. Sizle ilgili bazı değerlendirmeler oldu. Sizin kızgın, sinirli olduğunuz gibi" denilmesi üzerine Arınç, "Ben içimdekini dışarıya yansıtıyorum. Aslında balkona çıkarken de birileri beni ikaz etti, 'Ağabey yüzünüz biraz gülsün' dedi. Çabalamama rağmen eğer böyle bir görüntü vermişsem içimin dışına yansımasıdır, aksetmesidir. Üzgün olduğumu ifade ettim. Böyle bir sonucun alınacağını şahsen beklemiyordum" diye konuştu.
"HAÇLI İTTİFAKI DEMEK YANLIŞTI"
"Haçlı ittifakı" gibi ifadelerin çok yanlış olduğunu vurgulayan Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ne demek haçlı ittifakı, bilmem nesi. Bunlar olmaz. Bu siyasi partiler düşmanımız değil, rakibimizdir. Düşmanlık yaparak oy toplamak mümkün değil. Bir düşman psikolojisiyle belli bir kampa itmenin, onu küçültücü ifadelerde bulunmanın, onları aşağılamanın o seçmen tabakasında karşılığı olmaz, hem de dışarıdaki o partiden olmasa bile oyunu atmak için partilere bakan insanlarda da farklı karşılığı olur. Eğer HDP barajı aşmasaydı, CHP yüzde 30'un, MHP yüzde 20' üzerinde oy alsaydı, buna rağmen AK Parti 311 vekille iktidar olurdu. Parlatıldı, cilalandı, ön plana çıkarıldı. Barajı aşmasaydı biz 311 ile geliyorduk. Olanda hayır vardır. Milletin takdiri böyle olmuştur."
BAŞKANLIK RAFA MI KALKTI?
Bülent Arınç, "Başkanlık modeli rafa kalkmış mıdır?" sorusuna ise "Çıkan sonuçlar bize anayasayı tek başımıza yapacak gücü vermedi. Diğer partilerin de böyle bir niyeti yok. Başkanlık sistemi anayasada yer alamayacağına göre mevcut sistemin devam edeceğini söylemek yanlış olmaz" yanıtını verdi.
ERDAĞAN YENİDEN PARTİNİN BAŞINA GEÇER Mİ?
Bülent Arınç, bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın istifa ederek parti genel başkanlığına geri döneceği ve erken seçime gidileceği yönündeki iddiaları değerlendirdi.
Arınç, şu ifadeleri kullandı:
“Böyle bir şeyin konuşulması bile çok ayıp olur, çok yanlış olur. AK Parti’nin başında bir genel başkan var, başbakanımız var. Sayın Ahmet Davutoğlu çok başarılı bir performans gösterdi. “Ahmet Hoca” profili, “Erbakan Hoca”dan sonra halkın benimsediği bir isim haline geldi.
Sayın Davutoğlu’nun genel başkanlığının, başbakanlığının mutlaka devam edeceğini düşünüyorum. Herhangi bir başka ihtimali de ihtimaller dışına koyuyorum. Ne Sayın Cumhurbaşkanı’nın böyle bir niyeti vardır, ne de partinin böyle bir ihtiyacı vardır.”
CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYI
Cumhurbaşkanlığı Sarayı tartışmalarına da değinen Arınç, Erdoğan'ın, Başbakanlık Hizmet Binası olarak düşünülen büyük bir kompleks yapmak istediğini ifaderek, şunları aktardı:
"Haklıydı. Bu yapıldı. Sonradan da Sayın Cumhurbaşkanımız 'Burayı ben kullanayım, Çankaya'yı da Başbakan kullansın' dedi. Bu ikisi arasında bir meseledir. Buranın üzerinden Cumhurbaşkanımızı rencide etmek isteyenler çok aşırı sözler söyledi. Bunlar beni bile rencide eder.
Bizim geleneklerimizde yabancı elçileri, konukları kabul ederken bin yıllık tarihimizin azametinin, gösterişinin mutlaka konması lazım. Burada en güzel örnek; Pembe İncili Kaftan'dır. Onu okuyanlar Cumhurbaşkanlığı Sarayı konusunu ondan sonra konuşsunlar. Buna rağmen 'şurası yanlıştır, burası israftır, burası bilmem nedir' diyenlere de bir kulak verin be kardeşim.”
Arınç, TBMM Başkanlığı ile ilgili bir soruya, "Madem ki 4 partili bir Meclis var, ortak paydalara sahip olacak bir arkadaşımız olmalı. Şüphesiz gönlüm bir AK Partili Meclis Başkanı seçilmesinden yana" karşılığını verdi.
Abdullah Gül'ün bakanlık, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevlerini layıkıyla yerine getirdiğini belirten Arınç, şunları söyledi: "Gül, kendine yakışanı en güzel şekliyle yapmıştır. Miting meydanlarına çıkması gerekir miydi O kanaatte değilim. Cumhurbaşkanlığı görevi bittikten sonra, siyasette aktif de bir görev almadığına göre, ancak bulunduğu yerden hem partisini hem de Başbakanı destekleyecek bir davranış içinde olabilir. Ama onu mitinglerin bir malzemesi haline getirmek doğru olmaz. Bu isterse İstanbul fetih mitingi olsun."
4 BAKANIN DURUMU
"4 bakanla ilgili mesele yeniden gündeme gelse Yüce Divan'a gitmeleri yönünde bir tavır ortaya koyar mısınız?" şeklindeki soruya Arınç, "Evet dersem de hata yapmış olurum, hayır dersem de hata yapmış olurum" karşılığını verdi.
Arınç, şöyle konuştu:
“Ne yapıyor muhalefet partileri 'Bunlar tekrar yargılanmalı' diyor. 'Bu adamlar tekrar yargılanmalı' demesi yasak. Parti grubunu bağlayıcı karar alamaz, koalisyona girme maddesi olarak bunu söyleyemez. Anayasa Mahkemesi yarın bütün bunları dikkate alır. 'Siz ihsası reyde bulundunuz, Anayasa'ya aykırı hareket ettiniz, usul ve esastan sizin verdiğiniz kararı tanımıyorum' diyebilir.
Bugün partiler intikamcı bir düşünceyle bunu yaparlarsa bundan sonuç alamazsınız. Vicdan bunu kabul etmez. Bugün için de yeniden aynı sebeplerle bir soruşturma komisyonu kurulmasını şahsen uygun bulmam. Farklı bir şekilde önümüze gelirse de hukuka, vicdana bakar hareket ederiz."
GÖKÇEK İLE YAŞADIĞI POLEMİK
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile kamuoyu önünde yaşadığı tartışmayla ilgili soru üzerine de Arınç, "Söz ağızdan çıkar, sonuçlarına da katlanırsın. Aramızda hoş olmayan bir tartışma geçti. Bunun faili ben değilim" dedi.
Gökçek'in kendisini ve ailesini “Paralel Yapı” ile ilişkili gösteren tweetlerini Bakanlar Kurulu sürerken attığını anlatan Arınç, "Şaşırdım ve üzüldüm. Birkaç saat geçti. Zannettimki birileri bunu ikaz edecek ve bu tweetler silinecek, özür dilenecek. Ama olmadı" diye konuştu.
Bakanlar Kurulu sonrasında açıklama yapmadan önce Başbakan Ahmet Davutoğlu'yla konuyu görüştüğünü ifade eden Arınç, Davutoğlu'nun kendisinden Gökçek'i muhatap almamasını istediğini anlattı.
“PARALEL YAPIYLA ÇOK İYİ İLİŞKİLERİM OLDU”
Arınç, şunları kaydetti: “Paralel Yapı denen yapıyla benim çok iyi ilişkilerim oldu. Ben duygusal anlamda onlarla beraber oldum, gözyaşı döktüm, hizmetlerini alkışladım. Param yok ki vereyim, destek olayım. Olsaydı belki onu da yapacaktım.
“TAYYİP BEY’DEN ZILGIT YEDİ, PARTİ SATIN ALDI”
Ama bu, arsaları verdi verdi verdi, ondan sonra da Tayyip Bey'den zılgıtı yiyince, onları iptal etmeye çalıştı. 8 Haziran'dan sonra 'yolsuzluk dosyası açıklayacağım' demedim, 'bildiklerimi söyleyeceğim' dedim. Mesela ne vardı bunların içinde AK Parti kurulduğunda bu kişi AK Parti'ye, Tayip Bey'e karşı en büyük düşmanlığı yaptı. Bir parti satın aldı. O partiyle AK Parti'ye düşmanlık yaptı. AK Parti'ye son gelenlerin içindedir. Bunu söyleyecektim.”
"Birilerinin masasında meze olmak istemem” diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yolsuzluk var diye iddia edenlerin gazeteleri var, bilgileri var, minik kuşları var, bunları bulurlar, bilirler, yazarlar, doğru, yanlış. Ben bunlarda değilim ama bir yerlere yaranmak için beni kullanan bir insana karşı, siyaseten onu yok etmeyi düşünmüştüm. Ama gerek kalmadı. Her şey ortada zaten. Seçim sonuçları önemli bir göstergedir. Tahlillerin içinde, sebeplerden bir tanesi de belediye başkanı ya da başkanları olabilir. Bu seçim kampanyası sırasında belediyelerde olan bitenler, sadece bu zatı kastetmiyorum, başkanların performansı, icraatı, halkla ilişkilerindeki artı veya eksiler de mutlaka dikkate alınmalıdır."
Gökçek'in Belediye Başkan adaylığı için Gülen Cemaati'nin önde gelenlerinden Hüseyin Gülerce ve Harun Tokak'ın 2009'da, Cemil Koçak'ın da 2014'te kendisinden destek istemeye geldiklerini anlatan Arınç, "Ben yine onlara kanaatlerimi ifade ettim. Ama partinin kararı yine Gökçek olunca arkasında durdum. Sadece oyumu vermedim, onun için oy da topladım, seçim çalışması da yaptım. Bize düşen budur" diye konuştu.
“KİMSE SORMASIN”
Gökçek'in Gülen Cemaati ile ilişkileri konusunda "Evet, ben bunları verdim" dediğini aktaran Arınç, "Kimse bana Melih Gökçek'le ilgili konuyu sormasın, cevap vermek istemiyorum" diye konuştu.
Arınç, "Sadece oyumu vermedim, onun için oy da topladım, seçim çalışması da yaptım. Bize düşen budur" diye konuştu.
Af tartışmalarını da değerlendiren Arınç, "Çözüm sürecinde hiçbir zaman Öcalan'ın kendisi de yakınındakiler de bir affı söz konusu etmemişlerdir. Dışarı çıkmayı söz konusu etmemiştir. Ama onun dışındaki birtakım çevreler bunu sık sık dile getiriyorlar ve süreci baltalamak istiyorlar” dedi.
FUAT AVNİ KİM?
Twitter'daki "Fuat Avni" hesabının kimliğiyle ilgili bir tahmini olup olmadığı sorulan Arınç, "Bilmiyorum, bilsem söylerdim” dedi.
- Etiketler :
- Haberler -
- Türkiye