Erdoğan: Baykal ve Bahçeli'yi anmayacağım

Muhalefetin üslubuna tepki gösteren Başbakan Erdoğan, “Bundan sonra Bahçeli ve Baykal’ın adını ağzıma almayacağım” dedi.

Erdoğan: Baykal ve Bahçeli'yi anmayacağım

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada muhalefe yüklendi.

Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

“Baykal, Habur Sınır Kapısı’ndaki yargılamalar hakkındaki birtakım hezeyanlara tutundu. İftiralardan yola çıkarak Gensoru önergesi verecekler. Affınıza sığınırım; Gensoru da artık bu ülkede yalama oldu. Bir netice alamayacaklarını bildikleri halde iki de bir gensoru.

Diyarbakır Valiliği'nin, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı başvuru üzerine güvenlik gerekçesiyle savcılar Habur Sınır Kapısına gitmiştir. Bu uygulama, tamamen kanunlar çerçevesinde bir uygulamadır ve 'de ilk kez vuku bulan bir uygulama da değildir. Halkımızı yanıltmayalım, aldatmayalım, dürüst, samimi olalım. Ama Sayın Baykal'a yakışır, önemli değil.

Ergenekon davasının Silivri'de görülmesi, Abdullah Öcalan davasının İmralı'da görülmesi bunun çok açık, net örnekleridir. Niçin İmralı'da görüldü? Orada adalet sarayı mı var? Demek ki bunun gerekçeleri var, olabiliyor. Sayın Baykal'ın ifade ettiği sözler tamamen uydurmadır, tamamen yalandır.

Devamlı dinlendiklerini söylüyorlar. Demek ki Ahmet Türk ile Atalay görüşürken onlar da derin dinleme aletleriyle içeriyi dinliyorlardı. Sayın Türk diyor ki 'Biz böyle bir şey yapmadık, konuşmadık, aramızda böyle bir şey geçmedi.' Sayın Atalay aynı şekilde 'böyle bir şey yok, böyle bir şey aramızda geçmedi' diyor. Ama diyor ki 'evet, orada bunlar konuşuldu.' İlgili Cumhuriyet Başsavcılığı gerekli açıklamaları çok sert yaptı. Bu iddiaların gerçek dışı olduğunu açıkladılar.

Oranımızın anketlerde nasıl çıktığını sen bize bırak. Ama anketler senin, partin, tavırların, politikaların hakkında ne söylüyor, sen çık onu anlat. Sayın Baykal sen iktidar olmak için değil, partinin başında kalabilmek için gayret sarfediyorsun.

Bak şu anda sosyal demokratlar senin değerlendirmeni yapıyorlar. Ne diyorlar? 'dünyanın hiç bir yerinde, hiç bir siyasi parti, sosyal demokratlarda, bir seçime girdi kazanamadı, ikincisine girdi kazanamadı, onun lideri başında durmaz.' Sen niye bu kadar direniyorsun, bu koltuk ne kadar tatlıymış. Bak artık senden sosyal demokratlar da memnun değil, 'çakıldın kaldın' diyorlar. Bunu ben değil, sosyal demokratlar, kendi partinden eski arkadaşların söylüyor. Ama ben tabii memnunum bundan. Senin gibi ana muhalefet liderine can kurban.

Psikoloji biliminde sayın Baykal'ın bu yaklaşımına 'yansıtma' derler. Bu, bir savunma mekanizmasıdır. Kişi kendisindeki olumsuz durumları başkasına yakıştırır. Yalnız, Sayın Baykal'a bir tavsiyem var; yansıtmanın ileri derecesi düşünce sapmasıdır ki bu taşkınlıktır. En tehlikesi de halüsinasyondur. Yani kendini darı ambarında görmeye başlamaktır.

Umarım Sayın Baykal, en kısa zamanda Türkiye'nin gerçek gündemine döner ve bizim oy oranlarımızı bırakıp kendi oy oranlarıyla ilgilenmeye başlar.

Sabah çıkıyor tahriklerle kurumlar asındaki güveni sarsmaya çalışıyor. Akşam çıkıyor 'kurumlararasında kavga var' diyor.

Bir bakıyorsunuz kurumların yıpratılmamasından bahsediyor. Askeri, polisi, yargıyı hükümet yanlısı-hükümet karşıtı gibi konumlandırmaya çalışmak, kurumların güvenilirliğini sarsmak, itibarını zedelemek açıkça fitne çıkarmak değil midir? Kurumlarımızı bölünmüş, parçalanmış gibi göstermek, bu kurumlara zarar vermek, bu kurumların saygınlığını zedelemek değil midir? Kurumlara duyulan güveni sarsmak kendi bindiğiniz dalı kesmek anlamına gelir.

Yandaş yargı oluşturmak gibi ağır ithamlarda bulunuyor. Hükümet, hangi adımı atsa hemen Anayasa Mahkemesinin kapısına koşuyor. Siz yasama ve yürütmeyi yargı üzerinden etkisiz hale getirmeye çalışırsanız, o zaman Mecliste sayın Başkanın arkasında 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir'' ifadesinin ne anlamı kalacak?

Yargı sizin istediğiniz gibi karar verirken yargıyı yüceltir, farklı kararlarda yargıyı AK Partili olmakla suçlarsanız size kim inanır?

Bizim farkımız üslubumuzdur. Bizim farkımız eserlerimiz, hizmetlerimizdir. Onlar iftira atacak, onlar itham edecek. Biz milletimize anlatacağız.

Bundan sonra da fevkalede bir durum olmadığı taktirde ne Sayın Baykal’ı ne de Sayın Bahçeli’yi  ağzıma kolay kolay almayacağım."

Sayfa Yükleniyor...