Erdoğan: Dökülmeye başladılar lime lime

Oktay Ekşi'nin CHP'ye katılmasını gündeminde tutan Başbakan Erdoğan, "Anamuhalefet partisinden rozetini aldı. Kimmiş candaş medya, kimmiş yandaş medya, hepsi ortaya çıkıyor. Dökülmeye başladılar lime lime" dedi.

İstanbul'daki toplu açılış töreninde kürsüye çıkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu'ndan Oktay Ekşi'ye, Nebil İlseven'den İstanbul'un ulaşım sorununa birçok konuda mesaj verdi.

Başbakan'ın konuşmasından öne çıkan bölümler şöyle:

"İstanbul trafiğine nefes aldırmanın mücadelesini veriyoruz. Bugün Hacıosman-4. Levent arasındaki metro hattında iki istasyon daha bitti ve bugün açılışını yapıyoruz.

Hacıosman-4. Levent arasındaki bu metro hattı 8 bin 120 metre uzunluğunda, bunun 5 bin 500 metresi olan 4. Levent-Maslak hattını 30 Ocak 2009'da açtık, Maslak-Darüşşafaka arası da 2 Eylül 2010'da hizmete girdi. Şimdi sadece Darüşşafaka-Hacıosman arası kaldı ve onun da inşaatını aralık ayında bitirdik. Bu ay testlere başlayacağız ve en kısa zamanda onun da açılışını yapacağız.

Darüşşafaka metro istasyonunu açtık, Hacıosman istasyonunu açtığımızda ve Marmaray bittiğinde İstanbul'da ulaşımın haritası değiştiği kadar İstanbul'da zaman değişecek zaman.

Marmaray bittiği zaman Anadolu yakasından gelirken zamanı istediğin gibi kurgulayacaksın. Seyrantepe'den Levent'e 4 dakikada, Seyrantepe'den Taksim'e 16 dakikada, Şişhane'ye 19 dakikada, Yenikapı'ya 24 dakikada ulaşılabilecek.

Şunu çok açık daha önce söyledim, 'Manşetle gelen, manşetle gider' demiştim. Yine aynı şeyi söylüyorum. Bizi manşetler getirmedi, 'Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geliyoruz' dedik. Milletin desteğiyle, milletin tercihiyle, milletin hayır duasıyla gelen, bedelini millete öder. Biz buyuz. Ama komployla gelen, üfürmeyle gelen, medyanın şişirdiği yelkenle gelen de, bedeli gider, oralara öder. Aramızdaki fark bu. Şimdi, ufaktan ufaktan o bedel ödeniyor.

KİMMİŞ CANDAŞ, KİMMİŞ YANDAŞ
CHP'nin kurultayında bazı gazeteciler ayakkabılarını çıkararak masaların üzerine çıkıp gözyaşları içinde alkış tuttu. Bu gazeteciler, alkışla kalmadılar, sonra da tıpkı genel başkanları gibi iftirayla, hakaretle, hatta sokak ağzı küfürlerle, partizanlıklarını gösterdiler. İşte geçen hafta da ödüllerini aldılar. Bu ülkenin Başbakan'ına, bakanlarına, hükümetine, en ağır hakaretleri eden, bunu da  köşesinde yazacak kadar ileri giden, aynı zamanda Basın Konseyinin de başında olan şahıs, anamuhalefet partisinden rozetini aldı. Bu nasıl Basın Konseyinin başkanı. Kimmiş candaş medya, kimmiş yandaş medya, hepsi ortaya çıkıyor. Dökülmeye başladılar lime lime. Hayırlı olsun... Bunların hepsi bizim hareketimiz için güzel gelişmeler.
        
KILIÇDAROĞLU'NUN İMZASI VAR
İstanbul'da il başkanlığına getirdikleri şahıs, 2001-2004 yılları arasında TMSF'de görev almış. TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, bu şahısla ilgili yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle yargılanması için rapor hazırlamış. Raporun altında kimin imzası var biliyor musunuz? O dönem CHP Milletvekili olan, TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu üyesi olan Kemal Kılıçdaroğlu'nun.

Dün 'yolsuzluk yaptı, yargılansın' diyorsun, bugün partisinin en önemli ili olan İstanbul'un il başkanlığına aynı kişiyi getiriyorsun ve 'nin medyadaki en önemli grubunun CEO'sunu oraya koyuyorsun. Kim candaş medya, yandaş medya, bunlarla pazarlıkta ortada. Bunların ortaya attıkları yolsuzluk iddialarının ne kadar ciddi, ne kadar samimi olduğu işte bu olaydan belli. Siyaset tarihimizde, rekor sürede çark etme başarısı  CHP Genel Başkanı'na aittir. Öyle görünüyor ki bu rekor bir daha kolay kolay kırılamayacak.

'Başörtüsü' dedi, akşam çark etti. 'Genel af' dedi, 'U dönüşü' yaptı. 'Dersim'de analar ağlasın' diyen arkadaşı için, 'gereğini yapmalı' dedi, sonra geri vitese taktı. 'Genel başkan adayı değilim' dedi, çıktı ertesi gün genel başkan adayı oldu. 'Havuzlu villa' dedi bize saldırdı bir de baktık ki beyefendinin, kendi havuzlu villası çıktı. 'Çarşaf liste' dedi, blok liste uyguladı. 'Suçludur, yargılansın' dedi, getirdi İstanbul'a il başkanı yaptı. Halk oylamasında herkesi 'hayır' demeye çağırdı, kendisi gidip oy kullanamadı."

Sayfa Yükleniyor...