Erdoğan: İnsanlık çok kötü bir sınav verdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kısa film yarışması ödül töreninde konuştu. Erdoğan, konuşmasında "Suriye'de yaşananlar konusunda insanlık çok kötü bir sınav verdi" dedi.

Erdoğan: İnsanlık çok kötü bir sınav verdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çekmeköy Belediyesi'nce düzenlenen "Merhamet ve Adalet" konulu Kısa Film Yarışması'nın Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde gerçekleştirilen Gala Gecesi ve ödül törenine katıldı. Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte törenin yapıldığı salona girip yerine oturduktan sonra, izleyiciler bir süre tezahüratta bulundu.

Tören, Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başladı.

ANNESİ İLE İLGİLİ VİDEO GÖSTERİSİNİ İZLERKEN GÖZLERİ DOLDU

Cumhurbaşkanı Erdoğan kürsüye çıkmadan önce, annesi Tenzile Erdoğan ile kendisinin fotoğraf ve görüntülerinden oluşan kısa bir video gösterisi sunuldu. Bu sırada Erdoğan'ın duygusal anlar yaşadığı ve gözlerini mendiliyle sildiği görüldü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan kürsüye çıkıp konuşmaya başladıktan sonra, bir süre salondaki tezahürat devam etti. Erdoğan konuşmasını sürdürmeye devam etti. Ancak tezahüratlar devam edince, Erdoğan, "Sevgili gençler, bir kültür programının içerisindeyiz. Onun için bu

kültür programının hassasiyetine dikkat ederseniz sizleri ayrıca kutlarım" şeklinde uyarıda bulundu. Erdoğan'ın uyarısı üzerine salondaki tezahüratlar son buldu.

ANNELER GÜNÜ

Erdoğan, bugünün Anneler Günü olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Merhamet denilince akla ister istemez önce anneler geliyor. Dünyada bir annenin evladına olan merhametiyle mukayese edilebilecek derecede pek az insani duygu olabileceğine inanıyorum. Her yıl mayıs ayının ikinci pazarı, yani bugün, tüm dünyada Anneler Günü olarak kutlanıyor. Hangi yaşta olursa olsun, tüm annelerin bu güzel gününü kutluyorum. Anneler Günü için bir günün yeteceğine inanan birisi değilim. Anneler Günü itibariyle 365 günün tamamı, her an Anneler Günü'dür. Terörle mücadele sırasında evlatları şehitlik mertebesine ulaşan anneleri bu anlamlı günde ayrıca tebrik ediyorum. Eşleri şehadet şerbetini içtiği için bugünü evlatlarıyla geçiren annelere de özellikle selamlarını iletiyorum. Dün Malatya'da bazı şehitlerimizin anneleriyle bir arada oldum. Fakat onların vakarına, onların vakur duruşuna gerçekten hayran olmamak mümkün değildi. Bu anneler, evlatları şehit oldu, üsteğmen, uzman çavuş... Ama onlar yine de dimdik ayaktaydı. Allah onlardan razı olsun. Cennetin ayakları altına serildiği annelerimiz için ne söylesek, ne yapsak inanın bana onlara olan minnetimizi ifade etmeye kafi gelmez. Ayaklarının altı öpülesi anneler, babalar değil. Onun için anne bambaşka. Onların yeri çok çok farklı. Anneyi ve babayı kaybetmenin yaşı olmadığını yakından biliyorum. Babanızı kaç yaşında kaybederseniz kaybedin, artık yetim kalmışsınız demektir. Annenizi kaç yaşınızda kaybederseniz kaybedin artık öksüz kalmışsınız demektir. Kendi annem başta olmak üzere, ebediyete irtihal etmiş tüm anneleri de bu anlamlı gün vesilesiyle rahmetle, hasretle yad ediyorum. Bir kez daha tüm annelerin Anneler Günü'nü kutluyorum."

"KÜLTÜR VE SANAT ÇOK ÖNEMLİ..."

Erdoğan, kültür ve sanatın önemine dikkat çekerek, "Kültür ve sanat alanında söz sahibi olmayan bir düşüncenin, bir mücadelenin kalıcı başarıyı yakalaması, oldukça güçtür. Siyasi iktidar önemlidir, ekonomik iktidar önemlidir, ama sosyal iktidarla taçlandırmadığınızda, buralarda elde ettiğiniz başarıları sürdürülebilir kılamazsınız. Onun için kültür, onun için sanat, çok çok önemli" dedi.

ADALET VE MERHAMET...

"Hayatın her alanında adalete ve merhamete ekmek kadar, su kadar, hava kadar ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Dünyanın bir köşesinde masum insanlar katledilirken, diğer köşesinde insanlar kendi konforlarını yükseltmek peşinde koşuyor" diyen Erdoğan, Avrupa'da ve Asya'da sayıları milyarı bulan insanlar aç yaşarken, Batı'da insanların obezlikten mustarip olduğunu dile getirdi. Erdoğan, obezliğin son yıllarda 'de de sorun haline geldiğini söyledi.

SURİYE'DE OLANLAR...

"Velhasıl adaletsizlik ve merhametsizlik dünyayı sarmış durumda" diyen Erdoğan, 6 yıldır Suriye'de yaşananlara işaret ederek, şöyle devam etti:

"Türkiye gönlünü ve sınırlarını, mazlumlara ve mağdurlara açarken, üç maymunu oynayanlar, konu kendileri olunca ilk iş kapıları kapattılar. İşte bunlarda merhamet yok, adalet yok. Bunlarda diktatörlük var, zulüm var. Biz meseleyi kaynağında çözmeyi, Suriye'de güvenli bölge oluşturarak insanları göç etmeye zorlayan sebepleri ortadan kaldırmayı teklif ettiğimiz halde, meseleyi ısrarla başka yönlere çekmeyi sürdürdüler. Suriye'de DAİŞ terör örgütüyle mücadele ettiğini söyleyenlerin hiçbiri, ne bizim kadar örgüte zaiyat verdirmişlerdir ne de bizim kadar bedel ödemişlerdir. Bir yandan canlı bombalarla, diğer yandan Kilis'e yönelik saldırılarla canımızı yakan bu örgüte karşı mücadelemizde bizi yalnız bıraktılar. Ankara ve İstanbul'da patlayan bombalara verilen tepkilerle, Paris'te, Brüksel'de yapılan eylemlere verilen tepkiler arasındaki fark, adaletsizliğin somutlaşmış halinden başka bir şey değildir."

"DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye 3 milyon göçmeni topraklarında barındırırken, 300 bin kişiye tahammül edememek, merhametsizliktir" diyerek, BM Güvenlik Konseyi'nin yapısını eleştirdi. Sürekli vurguladığı "Dünya 5'ten büyüktür" sözünü hatırlatan Erdoğan, "5 ülke dışında, 190 ülkenin orada temsilini sağlayacağız, sağlamamız lazım" diye konuştu.

"ADALET YOKSA, O DEVLETİN AYAKTA DURMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR"

Erdoğan, "Eğer adalet yoksa, o devletin ayakta durması mümkün değildir" diyerek, şöyle dedi:

"Hazreti Ömer 'El adlü esasül mülk' diyor. Mülkün esası, temeli adalettir. Bazıları bunu mal mülk anlamında anlıyor. Aslı o değil. Oradaki mülk ifadesi devlettir. Yani devletin esası adalettir, temeli adalettir. Eğer adalet yoksa o devletin ayakta durması mümkün değildir. Onun için adalet üzerine kurulu bir devlet... İşte hedef bu olmalı."

"İnsanlığın vicdanında adalet ve merhamet ışığının bir an evvel yanmasını ümit ediyorum" diyen Erdoğan, "Biz ülkemizi diğer insanlara tahakküm etmek için büyütmeye, güçlendirmeye, geliştirmeye çalışmıyoruz. Gayemiz, insanoğlunun istikbalini tehdit edecek düzeye ulaşan bu tehlikeli gidişatı değiştirmek, mazlumların ve mağdurların umut kapısı haline gelebilmektir" şeklinde konuştu.

Konuşmasının ardından, Erdoğan, yarışmada dereceye girenlere ödüllerini verdi.

Sayfa Yükleniyor...