Erdoğan: Kaybeden darbeci anlayış

Referandumda “evet” çıkmasını değerlendiren Başbakan Erdoğan, kazananın demokrasi olduğunu söyledi. Erdoğan, "Referandumda "evet" diyen de "hayır" diyen de kazanmıştır. Kaybeden darbeci anlayış oldu" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kritik referandumda "evet" çıkmasını değerlendiriyor.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Öncelikle milletimizin Ramazan Bayramı'nı bir kez daha kutluyorum. Ramazan Bayramı'nın ardından, demokrasi bayramından da yüzünün akıyla çıkmıştır.

Yüzde 50'nin üzerinde 'evet' oyu çıkmıştır. çapında katılım yüzde 77-78 olmuştur. Bir önceki referandumda yüzde 67'di.

Bu sonucun ülkemize, milletimize hayırlı olmasını Allah'tan temenni ediyorum. Ciddi bir asayiş sorunu yaşanmadan, milletimiz huzur içinde sandığa gidip hür iradesini ortaya koymuştur.

Gösterilen demokratik olgunluk tüm dünyaya güzel bir mesaj olmuştur.

İleri demokrasi ve hukukun üstünlüğü mücadelemizde tarihi bir eşiği milletimizle aşmış oluyoruz.

Milletimizin iradesi tecelli etmiştir. Milletimizin iradesi hangi yolda olursa olsun, saygındır, makbuldür, kıymetlidir.

'Evet' diyenlerin, 'hayır' diyenlerin, sandığa gitmeyenlerin de tercihi saygıdeğerdir. Kimsenin bu iradeyi görmezden gelme yok sayma hakkı yoktur, olamaz.

12 Eylül'de kazanan demokrasimiz olmuştur. Demokrasiye olan güven bir kez daha ortaya çıkmıştır.

'Evet' diyenler de 'hayır' diyenler de kazanmıştır. İleri demokrasi herkes içindir. Her bir vatan evladı bugün büyük bir kazanç içindedir.

Her vesayetçi anlayış kaybetmiştir. Kaybeden darbeci anlayış olmuştur. Değişime ve değişimin getirdiklerine direnen anlayış kaybetmiştir. Vesayet rejimi inşallah tarihe karışacaktır.

Darbe heveslilerinin hevesleri kursağında kalacaktır. Çetelerden medet umanlar hayal kırıklığına uğrayacaktır. 'Evet' kararı, milletimizin demokrasi özleminin neticesidir. Bu anayasa değişikliği bir AK Parti'nin projesi değildir.

Bir siyasi partinin lideri 'güven oylaması' diyordu, bundan sonra ne diyecek merak ediyorum. Ülke karanlıktan aydınlığa çıkıyor.

Particilik yapmadan, kalbinin sesi, vicdanın sesini dinleyerek bu değişikliğe 'evet' diyenleri gönülden kutluyorum.

'Evet' diyen CHP'li kardeşlerimi, MHP'li kardeşlerimi, BDP'li kardeşlerim, tehditlere aldırmadan sandığa giden kardeşlerimi kutluyorum.

'Evet' diyen Saadet Partili  kardeşlerimi, BBP'li kardeşlerimi, HAKPAR'lı kardeşlerimi, Kürt aydınları, bağımsız ülkücüleri, liberalleri kutluyorum.

Bu harekete güvenen AK Parti'li kardeşlerimi kutluyorum. Destek veren TOBB Başkanı'nı, Hak-İş, Memur-Sen'i kutluyorum. Destek veren STK'ları kutluyorum. Genç sivilleri kutluyorum. MYK, MKYK, milletvekili arkadaşlarım, teşkilatım kadın ve gençlik kolları, il, ilçe ve belde teşkilatlarımızı kutluyorum.

Okyanus ötesinden bu sürece destek veren kardeşlerimi kutluyorum.

Mahalle baskısına aldırış etmeyen sanat camiasını kutluyorum. Sokak adını değiştirinceye kadar baskılar yaptılar.

Bu sonuç bizim sorumluluğumuzu artırmıştır.

Artık mahkeme kararı olmadan kimseye yurtdışı yasağı konulmayacak. Anayasa Mahkemesi'ni insan hakları için hak arama kapısı haline getirdik. Yüksek Askeri Şura ve HSYK kararları için yargı yolu açıldı. Yüksek Askeri Şura ve HSYK'nın meslekten çıkarma cezasına karşı yargıya başvuru hakkı artık doğdu.

Anayasa Mahkemesi ve HSYK'nın yapılarını demokratik ülkelerdeki çağdaş yapıya ulaştırdık. Yargıyı kast sisteminden, kapalı devre sisteminden katılımcı bir anlayışa geçirdik. Yargıyı ideolojik bataklıktan kurtaracak sistemi başlattık. Artık Anayasa Mahkemesi'nde görev süresi 12 yıl, 40 yaşında giren 52 yaşında emekli olacak.

HSYK'ya gelirsek üye sayısı 21'e çıktı, Adalet Bakanı yetkilerinin birçoğunu devretmesine rağmen bundan beyefendiler rahatsız oldu. Neden rahatsız oldular, artık üyelerin 11'ini yargıçlar kendi içinde seçecek. Artık katılımcı demokrasi var, Yargıtay'dan yine üye gelecek ama 3, Danıştay'dan yine üye olacak ama 2 kişi, yeter.

Getirilen düzenlemeleri hazmedemediler, 'AK Parti kendini sağlama alıyor' dediler. Çok çile çektik, çok çile çektirdiler, biz çektik gelecek nesiller bu çileleri çekmesin istiyoruz. Biz yarınların temelini sağlam atalım istiyoruz.

Bir daha darbeler ve onların yol açtığı zulümler yaşanmaması için darbecilerin dokunulmazlığını kaldırdık. Kişisel bilgilerinin ortalığa dökülmesinden mağdur olanlara müjde veriyoruz, fişleme dönemini sona erdiriyoruz.

Yarın Türkiye çok daha farklı, çok daha aydınlık bir güne uyanacak. Gerçekleştirdiğimiz bu değişimi çok önemli ama yeterli görmüyoruz. Bu değişikliklerin ülkedeki bütün sorunları çözeceği iddiasında da değiliz ama bu bir başlangıçtır. 81 vilayetimizdeki 73 milyon insanın ortak taleplerini hayata geçirmek bundan sonra daha çok çalışacağız.

12 Eylül günü demokrasi için nasıl milat olduysa, 13 Eylül günü yeni anayasa çalışmaları için bir milat olacaktır. Yarından itibaren yeni anayasa çalışması için nasıl bir yol haritası izleyeceğimizi kararlaştıracağız. Toplumun görüşlerini alarak, en geniş anlamda uzlaşma arayacağız. Biz anayasa yapacağız iddiasında değiliz. 2011 seçimlerinden sonra hazırlanan anayasa taslağı yeni Meclis Başkanı'na sunulur. Bizim derdimiz üzüm yemek, bağcı dövmek değil.

Referandum sonuçlarından herkes kendisine göre dersler çıkaracaktır, sonuçları yarın analiz edeceğiz. Milletimizin mesajını daha iyi analiz edeceğiz.

Halkımız demiştir ki 'evet artık, ileri demokrasi', 'evet artık üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü', 'evet artık milli irade egemen olacak', 'evet artık vesayetçi anlayış son bulsun.' Bugün imtiyazlarını korumak isteyenler değil hak ve hakkaniyet kazandı.

Tek bir şey istiyoruz, Türkiye'nin bütün yolları adalete çıksın, hukuka çıksın, demokrasiye çıksın. Kralların değil kuralların egemen olduğu Türkiye istiyoruz.

Kimse kimseye üstünlük iddiasında olmasın, devlet her türlü tasarrufunun meşruiyetini milletten alsın. Hele hele siyasetçi oturduğu koltuktan güç almasın, oturduğu koltuğa güç kazandırsın. Millete kaybettirecek eylem ve söylemlerden herkes kaçınsın.

Referandumda Türkiye yakın geçmişiyle yüzleşme imkanı buldu. Siyasetin rekabetçiliği nedeniyle meydanlarda maksadı aşan ifadeler de kullanıldı. Artık yeni bir sayfa açılmalı. Partime ve şahsıma yönelik ağır hakaretler yapıldı, ben hakkımı helal ediyorum. Bu arada gerçekten ben de birilerini incittiysem özür diliyorum.

Büyük kapı açılmıştır, inşallah ardına kadar açılacaktır. Demokratik bir hukuk devleti olarak ülkemizin dünyanın en güçlü ülkelerinden birisi olması için yeni bir sayfa açıldı, yeni bir şafak söktü. Aşkla, inançla, heyecana bu yolda koşmaya devam edeceğiz.

Türkiye'nin tıkanan yollarını açmak için artık daha çok imkana sahibiz. Türkiye'nin enerjisini yüreklerimizde daha çok hissediyoruz. Demokrasimiz buradan daha ileri gidecektir, bundan kimsenin şüphesi olmasın.

12 Dev Adam'ın final maçına gideceğim, kazanırlarsa üçüncü bayramımız olacak."

Sayfa Yükleniyor...