Erdoğan: Kılıçdaroğlu dengesini kaybetti

Başbakan Erdoğan, “Statükonun Allah"ı diyen CHP liderine yüklenmeyi sürdürdü. Kemal Kılıçdaroğlu’nun dengesini kaybettiğini savunan Erdoğan, "Neyi, nasıl, niçin kullanacağını bilmiyor” dedi.

Erdoğan: Kılıçdaroğlu dengesini kaybetti

Başbakan Erdoğan, “Statükonun Allah’ı diyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenmeyi sürdürdü. Kılıçdaroğlu’nun dengesini kaybettiğini savunan Erdoğan, Neyi, nasıl, niçin kullanacağını bilmiyor” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim gezileri kapsamında Düzce'nin Yığılca ilçesinde halka hitap etti.

Başbakan Erdoğan, kısaca şunları söyledi:

“Er ya da geç öleceğiz. Öyle mi? Kimsenin kalması, hiçbir canlının kalması mümkün mü? Ama CHP'li bir milletvekili adayı, hem de koskoca bir profesör, İstanbul'un Zincirlikuyu Mezarlığı'nın girişinde eskiden 'ruhuna fatiha' yazıyormuş da o pek rahatsız etmiyormuş ama şimdi orada, 'her nefis ölümü tadacaktır' ifadesini görünce, bu diyor 'sinir bozucu' diyor.

Sevgili kardeşlerim herhalde Allah'ın ayeti olduğunu bilmiyor profesör. Bunlar, profesörler her şeyi bilen zannediyorlar. İlim sahibi olmak yetmez irfan sahibi olmak yeter. İrfan sahibi olmak nedir? Yunus güzel söylüyor; 'ilim, ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir, ya kendin bilmezsen nice okumaktır' diyor. Arif, bilmediğini bilen insandır ama bunlar bilmediklerini bilmiyorlar.

Her gün yüzlerce, binlerce insanın öldüğü şu vatanımızda hoca efendinin önündeki tabutun üzerindeki yeşil örtüde, ne yazıyor? O yazıyor orada ama bunların bundan haberi yok. Haberi olsa bu yanlışı yapmaz. İşte CHP zihniyeti bu, anlayış bu.

Bu dağları delerek Düzce'den ta Zonguldak'a kadar ulaşacağız. Bölünmüş yollarla ulaşacağız. Bunları yapan bir iktidar Düzce-Yığılca yolunu mu yapamayacak? Evelallah bu da olacak. Hiç endişeniz olmasın. Çünkü biz Ferhat'ız Ferhat, siz Şirin.

IMF'nin kapısından ayrılmıyordu MHP. 30 milyar dolar borçlandı. Biz geldik 23.5 milyar dolarla devraldık. Ödedik, ödedik, ödedik. Şu anda 5 milyar dolar borcumuz var. 23.5 milyar dolardan 5 milyar dolara. Onu da hemen öderiz, hiç mesele değil ama çok düşük faizle bir borç olduğu için dedik ki, 'bunu da yavaş yavaş, 2012'nin sonuna kadar öderiz.' Hiç önemli değil.

Bakıyorsunuz 'milliyetçiyiz' diyorlar. Kardeşim milliyetçiysen Merkez Bankası'nda niye bu kadar az para vardı? Geldiğimizde koskoca Merkez Bankası'nın kasasında 27.5 milyar dolar vardı. Yarısı da işçi dövizi; yurt dışındaki işçilerimizin dövizi. Şimdi Merkez Bankası'nın kasasında 93 milyar dolar var. Halep oradaysa arşın Yığılca'da. Şimdi bakıyorsunuz, çıkıyor, sağda solda sayın Bahçeli diyor ki; yok şuydu, yok buydu. Kardeşim işte hesap ortada. Yolsuzluklar, her şey döneminizden bize miras kaldı. Şimdi biz ödüyoruz, biz kapatıyoruz. Bütün bunlarla beraber, dikkat ederseniz bu attığımız adımlarla bir değişim yaşıyor; dünyada bir itibar kazanıyor. NATO'nun içerisinde Türkiye'nin ayrı bir yeri var; BM'de ayrı bir yeri var; OECD'de ayrı bir yeri var. Bütün bu uluslararası kuruluşların içerisinde artık Türkiye'nin farklı bir konumu, farklı bir yeri var. Artık gündemi belirlenen bir Türkiye yok, gündem belirleyen bir Türkiye var.

Geçenlerde sayın Kılıçdaroğlu benim kayın pederimin memleketine gitti. Siirt'te konuşma yapıyor. Siirt'teki konuşmasında dengeyi kaybetti. Maalesef orada kullandığı ifade hem çok çirkin. Şahsımıza hakarete katlandık da ama bu saygısızlığa, bu hakarete, bu alçaklığa katlanmamız mümkün değil. Ne diyor? Diyor ki; 'statükonun Allah'ı Ankara'dır.' Şimdi manevra yapmaya başladı. Diyor ki, 'Başbakan da Allah'ın kuruşuna ihtiyacımız yok, dedi.' Benzetmeye bak. Bir defa Allah mekandan münezzehtir. Allah'a mekan tayin edemezsin ama bu adamın bu tür bir anlayışı yok ki. Neyi, nasıl, niçin kullanacağını bilmiyor.

Geliyor Şeb-i Aruz'a orada başka konuşuyor, Kutlu Doğuma geliyor başka konuşuyor. Orada bakıyorsunuz bu işi bayağı iyi hazırlayıp, önüne koymuşlar, oradan okuyor ama kağıtları önünden aldığın zaman, dağıtıveriyor.

Geçen Samsun'da, 'bu ezan, CHP sayesinde okunuyor' diyor. 1941'de bu ülkede, bizim dedelerimiz, büyüklerimiz iyi bilir, 'Tanrı uludur, Tanrı uludur' diye ezan okuttular. İnönü'nün dönemi. Bunları yaşadık değil mi? Allah rahmet eylesin, Menderes geldi. Merhum Menderes kaldırdı ve aslına döndürdü. Niçin Allah-u ekber. Çünkü dünyanın neresine gidersen git, tüm İslam ülkelerinde ezan uluslararası evrensel bir mesajdır. Onun için değiştirilemez. Özelliği buradadır. İngiltere'ye gittiğinde İngilizce, Almanya'ya gittiğinde Almanca olmaz. Çünkü o dili bilmeyen anlamayabilir ama evrensel olduğu için, nereye gidersen git aynı mesajı duyarsınız. Özellik burada ama öğrenecek, yavaş yavaş öğrenecek. Yoksa bu millet öğretecek. Benim milletim öğretecek.''

Sayfa Yükleniyor...