Erdoğan: Kıyafet konusunda sıkıntı vardı

Okullardaki kıyafet konusunda sıkıntı olduğu için serbestlik kararı alındığını dile getiren Başbakan Erdoğan, “Bırakalım herkes nasıl arzu ediyorsa, gücü neye yetiyorsa onu alsın, onu evladına giydirsin” dedi.

Erdoğan: Kıyafet konusunda sıkıntı vardı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, baş başa görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

İspanya'nın Avrupa Birliği (AB) sürecinde her zaman 'ye destek verdiğini vurgulayan Erdoğan şöyle konuştu:

''Son olarak da İspanya'nın dönem başkanlığından bu yana yaşadığımız süreci değerlendirme fırsatımız oldu. Zira, bildiğiniz gibi 50 yıldır AB kapısındadır. Hiçbir ülkeye reva görülmeyen yaklaşım tarzı, AB'de siyasi nedenlerle Türkiye'ye reva görülmüştür. 63'ten bu yana geldiğimiz nokta sadece 35 fasıl içerisinde 14 faslın açılmasıdır. Kaldı ki bizler, son birkaç yıla kadar, aslında fasıllar sadece açılır ancak kapanmaz diye bir şeyle yeni karşılaştık.

Zira, daha önceleri fasıllar açılır, daha sonra kapatılırdı. Ama bir de baktık ki yeni çıktı, fasıl sadece açılır ama kapanmaz. 'İşimize geldiği zaman kapatırız' diye bir yaklaşım tarzı ortaya çıktı. Bunları tabii anlamakta zorlanıyoruz. Fakat biz sabırla yolumuza devam ediyoruz, bu arada da tabii dersimize çalışıyoruz.”

'İŞSİZLİĞİ DAHA DA DÜŞÜRECEĞİZ'
Türkiye'nin bu süreç içerisinde İspanya ilişkilerinde yaklaşık 8 milyar Euro gibi bir dış ticaret hacmine sahip olduğuna işaret eden Erdoğan, hedeflerinin daha büyük olduğunu ifade etti.

AB’nin ekonomik krizden çıkmasını temenni eden Erdoğan, “İşsizliği gidermedeki istikrarımız devam ediyor. Yüzde 14'e kadar varan işsizlik oranımız şu anda 8.5 gibi bir orana düşmüş vaziyette. Bunu daha da düşürmenin gayreti içindeyiz, çalışması içerisindeyiz. Özellikle AB liderlerinin, gerçekten en kısa sürede gerekli adımları atmak suretiyle halen en önemli ihracat pazarımız olan AB’yi bu krizden güçlenerek çıkarmalarını ben de Türkiye olarak temenni ediyorum'' dedi.

AB’nin siyasi nedenlerle hareket ettiğini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizler, son 2.5 yılda İspanya'nın dönem başkanlığından sonra tabii hiçbir faslın açılmayışından memnuniyetsizliğimizi de gündeme getirdik. Bunu tabii her yerde de gündeme getiriyorum, getirmek durumundayım. Çünkü sorumluluğum bunu gerektirmektedir. Bu adımlarımızı bu şekilde atarken, bizim bu attığımız adımlara karşı aldığımız cevaplar maalesef siyasi nedenlerle olduğu için bizi üzmektedir. Bu sıkıntıların, bu yaklaşım tarzlarının değişeceğinin beklentisi içerisindeyiz. Zira Avrupa Birliği'nin ahde vefa ilkesine saygı gösterilmesini özellikle bekliyoruz. İspanya'nın bugüne kadar vermiş olduğu destek bu ahde vefanın en güzel örneklerinden bir tanesidir.''

'ÇATIŞMALARIN OLMADIĞI BİR DÜNYA KURALIM'
İspanya ile başlatılan Medeniyetler İttifakı projesini hatırlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin şu anda başbakanıyım ama yarın bu görevde olmayabilirim. Bir başka yerde görevim olur. Aynı şekilde değerli dostumun da öyle. Ben Sayın Aznar Başbakan iken İspanya ile tanıştım. Daha sonra Sayın Zapatero ama şimdi değerli dostum Rajoy ile bir aradayız. Belki bir müddet sonra çok daha farklı Türkiye-İspanya liderlerinin buluşması olacak. Öyleyse biz şu gök kubbede hoş bir sada bırakmalıyız. Bu sada ittifaklar sadası olmalıdır. Hoşgörü olmalıdır. Bunu başarmalıyız. Düşmanlıkların olmadığı bir dünyayı kurmalıyız. Çatışmaların olmadığı bir dünyayı kurmalıyız. “

Erdoğan, İspanya ile tesis edilen zirve mekanizmasının ilerideki süreçte bir ''Türk-İspanya İş Forumu''na dönüşmesi yönündeki iradeyi ortaya koyduklarını belirterek, “Bugün oluşturduğumuz bu sağlam temellerin Türkiye-İspanya ilişkilerinin geleceği bakımından, biraz sonra da iş adamları ile bir araya gelmek suretiyle bu heyecanın, inanıyorum ki ilk değil artık, burada tazelenmesini sağlayacağız. Çünkü bundan önceki üç zirvede de bu tür toplantıları yaptık. Bu dördüncüsünde de bunun daha da ivme kazanmasını sağlayacağına inanıyorum'' diye konuştu.

‘BU DÜNYA ZORBALARA KALMAZ’
Suriye'deki olaylarda 50 bin civarında kişinin öldürüldüğüne dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

''Bunlar acımasızca havadan bombardımana tabi tutulmak suretiyle öldürülen insanlardır. Hep şunu söylüyorum. Bu dünya hiçbir zaman zorbalara kalmamıştır, zalimlere kalmamıştır. Siyasetçi adil olduğu sürece karşılığını bulur. Adil olmayanlar ise tarihte olduğu gibi onlar zulümleri ile baş başa kalırlar ve hiçbir millet zalimlere yaşama hakkı tanımaz. Sonunda Suriye'nin de Suriye'nin başındakilerinin de uğrayacağı netice budur. Bunu inanarak söylüyorum. Şu anda da gidiş orayadır.''

Erdoğan, Türkiye’de 200 bine yakın Suriyelinin bulunduğunu belirterek, “Suriye'deki gelişmeleri değerlendirdiklerini belirterek, ''Türkiye olarak, şu anda ülkemizde 125 bin sadece konteyner ve çadır kamplarda kalanlar var. Ayrıca 60 bin civarında kendi imkanları ile ülkemizde kiraladıkları evlerde kalanlar var. Aynı şekilde Lübnan'da bir o kadar Ürdün'de şu anda ülkesinden ayrı yaşayan insanlar var'' dedi.

İSLAM KARŞITLIĞI ENDİŞESİ
Erdoğan, Avrupa kıtasındaki ekonomik krizin etkisiyle yabancı düşmanlığının güçlendiğine dikkati çekerek, ''Yeni bir ırkçılık olarak ortaya çıkan İslam karşıtlığı konusunda da endişelerimiz var. Bu siyasi liderlere özellikle düşen bir görev. Buna karşı tedbirler alınması gerekiyor diye inanıyorum. Bu konuda doğru mesajlar vermeliyiz. Kamuoylarımızın gerçek dışı bilgilerle zehirlenmesine müsaade etmemeliyiz'' ifadelerini kullandı.

PATRIOT FÜZELERİ
Erdoğan, bir soru üzerine, NATO heyetinin Patriot füzeleri için bölgede temaslarda bulunduğunu ifade ederek,“NATO ile müzakere edilerek, atılan bu adım neticesinde şu anda NATO'dan görevlendirilen heyetler ülkemize gelmiş ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizden de görevlendirilen arkadaşlarımızla bölgede çalışmalarını sürdürüyorlar ve bu bölgedeki çalışmalar neticesinde de konuşlandırmaların nerelerde olacağını, bunu belirleyecek ve adımlarını da ona göre atacaklardır'' dedi.

'ARZUSUNA, GÜCÜNE GÖRE EVLATLARINI GİYDİRSİNLER'
Okullarda kıyafet serbestliğini sağlayan değişikliğe ilişkin bir soru üzerine de Erdoğan, şunları söyledi:

''Siyasette bir gerçek vardır. Attığınız her adımın beğenenleri olur, beğenmeyenleri olur. Yüzde 100 herkes beğenecek diye bir şey yok. Eğer böyle bir adımı atmaya yürütme kendini görevli hissediyorsa, demek ki bir yerde bir sıkıntı var. Bir sıkıntı olduğu içindir ki bu adım atılıyor. 'Bugüne kadar böyle bir şey yok' diye bir yaklaşım tarzı yanlıştır. Ülkemizde yıllarca tek tip giyim tarzı hep eleştiri konusu olmuştur. Hatta hatta bunun komünist ülkelerde bile 90'lı yıllarda kaldırıldığını ama demokrasinin egemen olduğu bu ülkelerde hala bu tek tipçiliğin yürümesinin yanlış olduğunu, bırakalım herkes nasıl arzu ediyorsa, gücü neye yetiyorsa onu alsın, onu evladına giydirsin ve bu şekilde bu tür adımlar atılsın. Bunlar hepsi bir talebin neticesinde atılan adımlardır. Ben bu adımın da 2013-2014 eğitim-öğretim yılında uygulamaya konulacağını buradan hatırlatmak istiyorum ve yapılan bu iş tabii bütün kamuoyu araştırmalarına dayalı olarak da bizim attığımız bir adımdır. Hayırlı olacağına inanıyorum. Şimdiden de bütün yavrularımıza hayırlı olsun diyorum.''

SIĞINMACILARA 400 MİLYON DOLAR
Türkiye’nin NATO üyesi olduğunu hatırlatan Erdoğan, “NATO bunu savunma kararını, talep olması halinde alır. Burada da yapılan şu anda budur ve bunun adımını NATO atmaktadır. Şu ana kadar biz, Suriye'den bizim topraklarımıza sığınan dostlarımıza, çünkü bizim Suriye halkıyla bir sorunumuz yok. Bizim sorunumuz Suriye'deki rejimledir" dedi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim şu ana kadar yaptığımız harcama 400 milyon doları aşmıştır. Ama biz 'açık kapı politikasıyla' buna yine devam ediyoruz, devam edeceğiz. Bu desteğimizi, lojistik desteğimizi kendilerine vereceğiz. Zaten sınır illerimizdeki hastanelerimizde, gerekli tedaviler hepsi yapılıyor ama ne yazık ki 50 bin can kaybı var. Bunun izahı mümkün değil.''

'FİLİSTİN'İN YANINDA OLACAĞIZ'
Filistin'in Birleşmiş Milletler'e ''üye olmayan gözlemci devlet'' başvurusuyla ilgili bir soru üzerine de Erdoğan, Türkiye'nin bu konudaki kararının çok açık ve net olduğunu söyledi.

Erdoğan, ''Biz tabii ki Filistin'e on yıllardır ertelenen bu kararın 'evet' çıkması noktasında kararlıyız ve bu hususta da Filistin'le beraber çalışmalarımızı, dünyanın her yanında kendileriyle beraber veriyoruz, çünkü bu bizim ilkesel olarak bir kararımızdır. Mazlumlarım yanında olma bizim kararımızdır, bunu sürdürdük, sürdürüyoruz'' dedi.

UNESCO'ya üye olmasıyla ilgili olarak da Erdoğan, ''Batılı ülkelerin Filistin'in UNESCO'ya üye olması noktasında vermiş olduğu desteği, özellikle AB üyesi ülkelerin burada da aynı şekilde vermeleri bizim gerçekten beklentimizdir ve bu konuda da bizler İspanya'dan da gerekli desteğin geleceğine inanıyoruz ve bunu da bekliyoruz'' değerlendirmesinde bulundu.

BARAK'IN İSTİFASI
İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın siyaseti bırakma kararını da değerlendiren Erdoğan, ''Kendisi için, tüm Ortadoğu için hayırlı olmasını dilerim'' dedi.

RAJOY'DAN TÜRKİYE'YE TEBRİK
İspanya Başbakanı Rajoy ise Suriyeli sığınmacıları ağırlayan Türkiye’ye teşekkür etti.

Türk ekonomisi için övgü dolu sözler sarf eden Rajoy, Avrupa Birliği ve İspanya’nın zor durumda olduğunu dile getirdi.

Rajoy, “Türk hükümetini tebrik ediyoruz. Keşke biz de aynı durumda olsaydık” dedi.

Sayfa Yükleniyor...