Erdoğan: MHP kafatası milliyetçisi

Karaman mitinginin ardından Konya'ya geçen Erdoğan, burada da Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli'ye yüklendi. MHP'nin iktidarda olduğu dönemdeki ekonomik koşulların olumsuzluğundan bahseden Erdoğan, "Bu MHP kafatası milliyetçisi. Çünkü milliyetçilik demek milli değerleri yükseltmek demektir" dedi.

Erdoğan: MHP kafatası milliyetçisi

Başbakan ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisince Konya Hükümet Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka seslendi.


Karaman'ın ardından gediği Konya'da da icraatlarını anlatan ve muhalefete yüklenen Erdoğan, en ağır eleştirisini MHP'ye yaptı.

Erdoğan, MHP iktidarındaki ekonomik şartları dile getirdikten sonra şöyle dedi: Bunlar milliyetçiğiz diyorlar. Bunlardan milliyetçi falan olmaz. Bu MHP kafatası milliyetçisi. Olmaz, çünkü milliyetçilik demek milli değerleri yükseltmek demektir. Bu milletin tarihine sahip çıkmak demektir. Bu ülkenin yaşama standardını yükseltmek demektir. Budur milliyetçilik....

Konuşmasında, MHP'yi hedef alan bölüme ''nin dünyanın en büyük 17. Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi olduğu'nu tekarlayarak başlayan Erdoğan, ''Faiz neydi faiz... Yüzde 63. Sayın Bahçeli yüzde 63 ile bize devrettin. Şimdi yüzde 13. Arada elli puan fark var. Kimin cebinden çıkıyordu, bu para kimin cebinden çıkıyordu bu faiz ey Bahçeli. Benim milletimin, çiftçimin, işçimin, köylümün cebinden çıkıyordu. Enflasyon yüzde 30'du. Şimdi 7.7 nereden nereye geldik. Bu ne demektir, yüzde 50'lik faiz benim vatandaşımın cebinde kaldı.

Bunlar gibi gece yatıp bir sıfır, sabah kalkıp bir sıfır paranın yanına koyamadık. 'Sıfırları atıyoruz' dedik, 'sakın ha' dediler. 'Atarsanız enflasyon patlar' dediler. Patladı mı? Çatladı, 30'dan 7.7'ye geldi. Onu da geçtik. IMF, MHP'nin iktidarında bize ne kadar borçla devredildi biliyor musunuz? 23,5 milyar dolar. Onların borçlarını biz ödedik. Şimdi ne kadar borcumuz var. 8 milyar dolar.

Bunlar milliyetçiğiz diyorlar. Bunlardan milliyetçi falan olmaz. Bu MHP kafatası milliyetçisi. Olmaz, çünkü milliyetçilik demek milli değerleri yükseltmek demektir. Bu milletin tarihine sahip çıkmak demektir. Bu ülkenin yaşama standardını yükseltmek demektir. Budur milliyetçilik.

Bizim bir Merkez Bankamız var. Bunların döneminde Merkez Bankası'nın kasasında ne vardı biliyor musunuz? 26.5 milyar dolar. Şimdi 67 milyar dolar var. Onlar tüketti, biz dolduruyoruz. Nasıl oluyor bu; onlar hortum döşediler, biz hortum kestik. Fona devredilen 16 tane banka vardı. Bu 16 bankanın bize maliyeti ne biliyor musunuz? 40 milyar dolar. Kim ödedi bunu, benim milletim ödedi. İnsaf ve şimdi çıkmış konuşuyor. Neyi konuşuyorsun. Millet kelimesini ağızlarından düşürmediler. Milliyet kelimesini ağızlarından düşürmediler. Ancak milletin ortak eserlerine milletin mirasına da bir çivi dahi çakmadılar'' şeklinde konuştu.


"NİFAK TOHUMU EKENLER VAR"
Erdoğan, ''Yolumuza engel çıkarmak için her yola başvurdular. Karanlık planları ellerinde kaldı. Bu ülkenin toprağında nifak tohumu ekenler var. Bu ülkenin topraklarında nifak yetişmez'' dedi.

Erdoğan, ''Varsın Sayın Baykal, Ergenekon'un avukatlığını yapsın. Biz milletimizin avukatıyız'' şeklinde konuşan Erdoğan, ''Varsın Bahçeli bunları görmezden gelsin. Karanlıklara karşı aydınlıkları buluşturmaya devam edeceğiz. Nasıl bir ittifak, işbirliği içinde olduklarını görüyorsunuz. CHP'si, MHP'si ve onların yandaş medyalarının nasıl üzerimize geldiklerini biliyorsunuz. Şu an AK Parti'ye karşı olmayan bir tane parti var mı? Niye? Meyve veren ağaç taşlanır da onun için. , daha önceki seçimlerde istismar siyasetine 'hayır' dedi. Türkiye hep birlikte ucuz siyasete, kara siyasete 'hayır' dedi. O dönemler geride kaldı. Şimdi bugünlerin hasreti içinde olanlar var. Türkiye'nin ayağına yapışıp aşağıya çekmek istiyorlar. Türkiye geliştikçe, ilerledikçe bundan rahatsızlık duyuyorlar. Kusura bakmasınlar ok yaydan çıktı. Türkiye kabuğunu kırdı. Bugün Türkiye, etrafına örülen bütün duvarları yıktı, geçti. Birleşmiş Milletler'de barışa hizmet eden Güvenlik Konseyi üyesi olan bir Türkiye var. Mevlana'dan aldığı ilhamla bugün Medeniyetler İttifakı'nda yer alan bir Türkiye var. Bugün haklının yanında, Gazze'nin yanında dimdik duran bir Türkiye var'' şeklinde konuştu.

''KONYA'NIN EN ÖNEMLİ BAKANI BENİM''
Göreve geldiklerinde dünyanın 26. büyük ekonomisi olan Türkiye'nin dünyanın 17. Avrupa'nın ise 6. büyük ekonomisine konumuna geldiğini belirtirken, 6,5 yıl önceki Konya ile bugünkü Konya arasında büyük fark olduğuna dikkati çeken Erdoğan, ''Kulağıma bazı dedikodular geliyor. Diyorlar ki 'Konya'da bu kadar milletvekili var bir tane bakanı yok.' Değerli kardeşlerim Konya'nın bakanı da oldu, Konya'nın en önemli bakanı benim, ben. Konya iki bakanı olduğu dönemleri de yaşadı, ne yaptılar Konya'ya. Şimdi ise ben Konya'nın bakanıyım'' dedi.

Mevlana Kültür Merkezi'nin tümüyle kendi dönemlerinde yapılmış bir eser olduğunu vurgulayan Erdoğan, bunun herkes tarafından böyle bilinmesi gerektiğini söyledi.


''SAYIN BAYKAL O ZAMAN KONYA'YA GELECEK''
Vatandaşlardan ''muhalefet partilerine gerekli dersi 29 Mart'ta sandıkta vermelerini'' isteyen Erdoğan, ''Yıllar yılı bu ülkeye hiçbir yatırım yapmadılar. Bugün azim ve kararlılıkla ilerleyen bir Türkiye var. 'Dün dünde kaldı cancağızım, şimdi yeni şeyler söylemek lazım' diyor Mevlana. Konya'dan soruyorum; siz bunlardan yeni bir şey duydunuz mu? Bir plan proje duydunuz mu? 30 yıldır 40 yıldır aynı dili kullanıyorlar. İftira siyaseti, yalan siyaseti, çamur siyasetiyle, istismar siyasetiyle iş yapmaya çalışıyorlar. Sayın Baykal her gittiği ilde, işsizliği yolsuzluğu gündeme getiriyor. Sayın Baykal, sen işsizin halinden anlardın da ne oldu. Sayın Baykal buraya geldi mi, hiç uğradı mı, kaç kere geldi buraya? Ben geçenlerde 'İsterse eskort vereyim kendisine' dedim. Bundan çok rahatsız olmuş. Niye rahatsız oluyorsun. Konya gibi bir ilimize bile gelmiyorsun. Hakkari'ye, Muş'a, Van'a gidemiyorsun, ama buraya da mı gelemiyorsun? Ben size müjdeyi vereyim; hızlı tren çalışmaya başlasın, Sayın Baykal o zaman Konya'ya gelecek. Maliye Bakanı olduğunuz zaman, çeşitli görevlerde bulunduğunuz zaman işsizlik sorununu neden çözemediniz? İşsizlik oranı bu ülkede ne zaman sıfırlandı Sayın Baykal, söyler misin? Sayın Bahçeli söyler misin?'' dedi.

Amerika'da işsizlik oranının 8,7, Japonya ile Avrupa'daki gelişmiş ülkelerde de durumun aynı olduğunu anlatan Erdoğan, ''İnsaf. Bizim işsizlik oranının da Mayıs'tan itibaren düşmeye başlayacağına inanıyoruz. Sayın Baykal, işi olmayan, aşı olmayan vatandaşın halinden anlardın da AK Parti'nin yoksullarla dayanışmasından niçin rahatsız oluyorsun? Sayın Baykal üniversiteli gençlere verilen bursların iptal edilmesi için niye Anayasa Mahkemesi'ne gidiyorsun? Sen çaresizliği, yoksulluğu bilirdin de yıllar boyunca yoksul bırakılmış, itilmiş, ihmal edilmiş şehirlerimize neden uğramadın? Ancak ben diyorum ki nezaket benden hakaret ondan'' diye konuştu.

''KONUŞACAKSAN SAAT GECE 12'DEN SONRA KONUŞ''
CHP Genel Başkanı Baykal'ın ''AK Parti telefonlarımızı dinliyor'' dediğini söyleyen Erdoğan, ''(Halk birbiriyle konuşurken rahat rahat ağız tadıyla birbirine küfredemiyor.) Bunu bir Genel Başkan söyler mi? Bunu bir siyasetçi söyler mi? Bunları konuşacaksan saat gece 12'den sonra konuş, çocuklarımızın ahlakını bozuyorsun, ayıp oluyor, ayıp'' dedi.

Bu arada ''Vur vur inlesin Deniz Baykal dinlesin'' şeklinde slogan atanlara Erdoğan, ''Mevlana'nın diyarında bize vurmak yakışmaz. Sandıkta vuracaksınız'' karşılığını verdi.

Bir vatandaşın kendisine eskiden kullanılan nüfus cüzdanlarından uzatması üzerine Erdoğan, bu cüzdanın kürsüye gelmesini sağlayarak, üzerinde ekmek, yağ gibi malzemelerin verildiğine dair mühürlerin olduğu eski nüfus cüzdanını alanda bulunan vatandaşlara gösterdi.

''Bu cüzdanların kullanıldığı dönemde ekmek karneyle alınıyordu'' diyen Erdoğan, ''Patiskalar karneyle dağıtılıyordu. Şekeri de aynı şekilde karneyle veriyorlardı. Bu söylediklerim CHP'nin cemaziyelevveli. Sayın Baykal'ın Enerji Bakanlığı yaptığı dönemde benim çiftçi kardeşim mazotu bu karneyle alıyordu'' şeklinde konuştu.

NASREDDİN HOCA'DAN FIKRA
Türbesi Akşehir'de olan Nasreddin Hoca'yı anmadan geçemeyeceğini ifade eden Erdoğan, ''Nasreddin hoca bir palavracıyla karşılaşmış. Palavracı, 'ben 40 arşın atlarım, 50 arşın atlarım, 60 arşın atlarım, 100 arşın atlarım' diye atıp tutuyor. Hoca da demiş ki 'atla da göreyim.' Palavracı bunun üzerine şu cevabı vermiş; 'Halepteyken atlardım.' Hoca bu sefer cevabı vermiş;'Oğlum Halep oradaysa arşın burada' demiş. Şimdi ben de de diyorum ki Halep oradaysa arşın Konya'da. Sayın Baykal atıp tutma'' şeklinde konuştu.





Erdoğan, ''Diyorum ki Tayyip Erdoğan'ın başında olduğu parti ikinci parti olursa 'Ben genel başkanlığı bırakacağım' Diyorum ki 'Sayın Baykal sen bırakabilecek misin? Bahçeli'ye söyleyin o da bırakmaz.' Niye? Bunlar koltuğa öyle yapışmışlar ki koltuk bunları atıyor, bunlar koltuktan kopmuyor'' dedi.

Erdoğan, bir siyasetçinin her zaman bir numara olmak için çalışması gerektiğini söyledi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın ''Eğer AK Parti yüzde 52 oy alamazsa başarısız olur'' dediğini hatırlatan Erdoğan, ''Sen kendini söyle. Sen kendin ne alacaksın. Bak ben bir şey söyledim. Bir siyasetçi bir numara olmak için çalışırmış, iki numara olmak için değil. Senin hedefin hep muhalefet olmuş'' diye konuştu.

Erdoğan, sözlerini ''Diyorum ki Tayyip Erdoğan'ın başında olduğu parti ikinci parti olursa 'Ben genel başkanlığı bırakacağım.' Diyorum ki 'Sayın Baykal sen bırakabilecek misin? Bahçeli'ye söyleyin o da bırakmaz.' Niye? Bunlar koltuğa öyle yapışmışlar ki koltuk bunları atıyor, bunlar koltuktan kopmuyor. Bu millet bunları çok iyi biliyor. Kapasitelerini de çok iyi biliyor. Ben diyorum ki Sayın Bahçeli ile Sayın Baykal ruh ikizidir. Sayın Bahçeli 'bundan şeref duyarım' diyor. Buna söylenecek bir şey yok ki hayırlı olsun diyorum. Sayın Bahçeli DSP'nin arkasına takıldı sandıkta cevabını aldı. Şimdi de CHP'nin arkasına takılmış. Bu ülkede neler yaşadık neler'' şeklinde sürdürdü.

Kendisine verilen eski nüfus cüzdanlarını incelemeye devam eden Erdoğan, ''Bak şimdi de anacığımdan gelene bakıyorum. Enteresan. 'Mehmet Can, Yeni Bakkaliye, Konya'. Aynı şekilde. Kömür için mühür değerli kardeşlerim. Bakınız bunlar hiçbir zaman bu konuları bırakmadılar. Arkasından devam ediyor. Mühürlerde zaten nüfus kağıdında da yer kalmamış. Burada yine bol bol ekmek mühürü. Karneyle ekmek. Aman yarabbim. Ekmek, ekmek, ekmek... Medya bunları gör, bunları... Yandaş medyada bunları göster. Bunların Atatürkçü geçinmelerine de bakmayın. Bunlar Atatürkçü falan değil, bunlar Atatürk'ün üzerinden geçinenler, sakın bunlara aldanmayın'' dedi.

ÇANAKKALE ŞEHİTLİĞİ
İlk gençlik yıllarından itibaren her fırsatta Çanakkale'ye gidip orada şehitleri rahmetle andığını anlatan Erdoğan, ''O Çanakkale'nin o şehitliklerin buram buram tarih kokan, Mehmetçiğin kanıyla sulanmış o toprakların eski halini bir görseniz. 1973'te Gelibolu'yu Milli Park ilan ettiler. Onun dışında hiçbir şey yapmadılar. 2003 yılından itibaren Çanakkale için ne harcadık biliyor musunuz? 50 trilyona yakın oraya yatırım yaptık. İstedik ki şehitliklerimiz böyle bir mezbelelik olmasın. Anıt çöküyordu bunu sağlamlaştırdık. Şimdi inşallah İstanbul'da Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı gibi Çanakkale'de de Panorama 1915 yapacağız. Bu ne demek biliyor musunuz? İstanbul'da panorama 1453 yaptık. İstanbul'un fethini size gezdiğin zaman aynen yaşatıyor. Şimdi de bu panorama orada Çanakkale Zaferi'ni yaşatacak. Biz geldiğimiz de 250 bin kişi orayı ziyaret ediyordu. Şimdi ne kadar kişi ziyaret ediyor biliyor musunuz? Yılda 3 milyon kişi ziyaret ediyor. Hedef 2023'te yılda 10 milyon kişiyi Çanakkale'ye getirebilmek'' dedi.

KILAVUZU KARGA OLANIN...
Erdoğan, seçim öncesi grup konuşmalarında ne CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a ne de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye cevap vereceğini söylediğini hatırlatarak, ''ancak seçim meydanlarında, hakaret ederlerse onların diliyle değil, ama teknik noktada gereken cevabı vereceğini'' belirtti.

Türkiye'nin enerjisini, Türkiye'nin kaynaklarını bu tip bir siyasete kurban etmeyeceğini ifade eden Erdoğan, ''Şimdi Sayın Baykal'ın çok çirkin bir iddiasını da gündeme getirmek istiyorum. Bunu benim bütün vatandaşlarım bilsin. Her fırsatta ağzını açtığında 'Mehmetçik Vakfı'ndan vergi alıyorsunuz' diyor. Bu son derece çirkin, ayıp ayıp.. Terbiye dışı, adap dışı bir üslup. Sen Mehmetçiği bir defa neden yalanlarına alet ediyorsun. Sen Mehmetçik Vakfını kirli siyasetine, yalan siyasetine, iftira siyasetine neden alet ediyorsun. Bir defa Mehmetçik Vakfına 1982 yılında vergi muafiyeti geldi ve o günden beri vergiden muaf. 7 Eylül 1982 tarihli Resmi Gazete'yi aç bak. Olmadı, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın internet sitesine bak. Daha mı olmadı, Mehmetçik Vakfı'nın internet sitesine bak. Sana akıl verenler bunları incelemiyor mu, araştırmıyor mu? Sana her akıl verene sorgusuz sualsiz inanıyor musun? İşte onun için diyorum. Kılavuzu karga olanın...

Her gün yeni bir hakaret, her gün yeni bir iddianı, her gün yeni bir iftiranı açığa çıkarıyoruz. Bu kadar basit, bu kadar ucuz muhalefet olur mu? Muhalefet imajını bu kadar yerlerde süründürmeye hakkın var mı? Peki benim Hükümetim ne yaptı. Benim hükümetim aldığı bir kararla Mehmetçik Vakfı'nı izin almadan yardım toplayabilen kuruluşlardan saydı. Bu da benim Başbakanlığım döneminde oldu'' dedi.





CHP lideri Deniz Baykal’ın televizyonda düello önerisine tepki gösteren Başbakan Erdoğan, “Hayırdır ya televizyonda şov mu yapacaksın? Televolede var bir tane adamın, çık onunla yap” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Karaman’daki Aktekke Kent Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka seslendi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın televizyonda düello önerisine tepki gösteren Erdoğan, “Tutturmuş bir şey televizyon, televizyon, hayırdır ya televizyonda şov mu yapacaksın? Televolede var bir tane adamın, çık onunla yap. Onunla iyi anlaşırsın ama kusura bakma bizim işimiz var. Ha benim milletim bir şov yapacak 29 Mart akşamı o zaman nasıl bir şov olacağını göreceksin” dedi.

Muhalefetin “karalamak, çamur atma ve demagoji yapmaktan başka bir şey bilmediğini” söyleyen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: “Bana, şahsıma, aileme, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na ve Başbakanlık makamına en ağır ifadeleri kullandılar, kullanmaya da devam ediyorlar. Onlara defalarca söyledim 'Bak Sayın Baykal varsa eserinle konuş'. Bahçeli'ye dedim 'Varsa bir eserin onu söyle' de ki 'şurayı biz yaptık' şimdi bana cevap veriyor. Diyor ki 'Başbakan 79 yılı inkar ediyor' Ben 79 yılı inkar etmiyorum, ben senin Başbakan Yardımcılığı yaptığın döneme atıfta bulunuyorum. Sen ne yaptın? Orada farklı bir laf salatası yapma dürüst ol.”

MHP dönemine yönelik eleştirilerini sürdüren Başbakan Erdoğan, ''16 tane bankayı batırdılar o dönemde. Fona devredildi. Buradan benim zararım ülke olarak, devlet olarak ne oldu biliyor musunuz? 40 milyar dolar. Kimin cebinden çıktı bu para? Benim milletimin cebinden çıktı. Nasıl çıktı? Karşılıksız para basarak, paramızın değerini altüst ederek. Güya milliyetçi ya bunlar. Öyle, maalesef bitirdiler, batırdılar ülkeyi'' dedi.

Erdoğan, ''Onlar borçlanıyor biz ödüyoruz. Bunlar milliyetçi ya, milliyetçi... Merkez Bankasının kasasında ne vardı biliyor musunuz? 26.5 milyar dolar. Şimdi ne var? 67 milyar dolar var. İnsaf et be... Hortumları kesen biziz. Siz hortum döşediniz biz kestik, farkımız bu. Aramızdaki fark bu'' dedi.

CHP’nin ekonomik önerilerinin tuzak olduğunu söyleyen Erdoğan, şunları söyledi: ''Geçen gün güya bize akıl veriyor. Verdiği akıl ne biliyor musunuz? 7 tane madde. 'Bunları uygula bu iş biter' diyor. O söylediğiyle işsizlik falan bitmez, sadece bütçeye yük gelir. Nedir o söylediği biliyor musunuz? 26 katrilyonluk 7 madde. Derdi ne biliyor musunuz? Bizi tuzağa düşürecek. Böyle bir adımı attığımız zaman 26 katrilyonu biz cepten çıkaracağız. Devletin malı deniz... Biliyorsunuz gerisini söylemeyeyim. Ondan sonra da 'Bütçe açık verdi, bunlar bütçeyi yönetemedi' diyecek.''

Sağlık alanında yaptıklarını da anlatan Erdoğan, ''Hatırlayın ey Baykal, ey Bahçeli, hastanede ölüleri rehin tutunuz, ölüleri... Ya ölü rehin tutulur mu? Bunlar tuttu. Turşusunu mu kuracaksın niye tuttun?” dedi.

''Sayın Baykal duy duy, şiirleri de iyi ezberle, Şaşırma öyle'' sözleriyle Baykal'a seslenen Erdoğan, ''Geçenlerde ben şiirimi sana söylemedim. Ben şiirimle ortaya bir eser koydum. Dedim ki 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri'... Bak ben sana, 'Eserin var mı bunu söyle' dedim ama sen bunu değiştirip farklı bir şekilde yorumlamaya kalktın fakat bizden nezaket, senden hakaret. Aradaki fark bu'' diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...