Erdoğan'dan Kızılderili sözü

Birleşmiş Milletler Ormancılık Forumu'nda konuşan Başbakan Erdoğan, bir Kızılderili sözünü hatırlatarak "Dünya hızla ve hırsla tüketilmeye devam ederse, nefes alacak atmosfer, içecek bir damla su kalmayacak" dedi.

Erdoğan'dan Kızılderili sözü

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen Birleşmiş Milletler Ormancılık Forumu 10. Toplantısı'nın açılışında konuştu.

Erdoğan, ''İnsanlık, özellikle de gelişmiş ülkelerin halkları, marketten bir paket makarna alırken, o makarnanın oraya nasıl geldiğini artık sorgulamak zorundadır. Bir parça elmasın, bir gram altının, bir litre petrolün, bir metreküp doğalgazın, bir torba kömürün nerelerden geçip geldiğine, ne tür trajedilere şahit olarak evlerimize ulaştığına artık kafa yormamız gerekiyor'' diye konuştu.

''Biz sadece gövde taşıyan, gövdesinin üzerinde kafa, o kafanın içinde beyin taşıyan fizyolojik varlıklar değiliz'' ifadesini kullanan Erdoğan, şunları söyledi:

''Biz, kalp taşıyoruz, ruh taşıyoruz, vicdan taşıyoruz. Bizi, hayvan ve bitkilerden ayıran en önemli farkımız, düşünebildiğimiz kadar, vicdan sahibi olmamızdır. Eğer, üzerimize giydiğimiz elbise, Bangladeş'te 5 yaşındaki bir çocuğun umutlarıyla dokunduysa; eğer aracımıza koyduğumuz benzin, Libya'da bir masumun kanıyla karıştıysa; eğer çocuklarımıza verdiğimiz çikolata, Afrika'nın nehirlerine zehir kattıysa; eğer üzerimize giydiğimiz palto, bir hayvan türünün yok olmasına sebep olduysa; evimizdeki mobilya yağmur ormanlarını yağmaladıysa; bu döngüden, böyle bir küreselleşmeden, böyle bir ticaretten rahatsız olmak, bunu derinlemesine sorgulamak ve buna çareler üretmek zorundayız.''

''Bu derin çelişkinin'', eko sistemin bozulmasında çok daha çarpıcı şekilde görüldüğünü kaydeden Erdoğan, birileri kalkınırken, bir yerlerde nehirlerin kuruduğunu, birileri sanayileşirken, bir yerlerde denizlerin kirlendiğini, birileri refah ve huzur içinde yaşarken, başka bir yerlerde ormanların yok edildiğini anlattı.

Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''İnsanlar, güzel kokular sürünme yarışına girerken, atmosfer deliniyor; insanlar hırsla hız yapma peşinde koşarken, buzullar eriyor. Şunu hepimiz görmek ve anlamak zorundayız. Büyüme ve kalkınma dediğimiz süreç böyle devam ederse, ortada yaşanabilir bir dünya kalmayacak. Bu acımasız rekabet, bu hırs, bu tamah böyle devam ederse, çocuklarımıza bırakacağımız bir dünya var olmayacak.''

Dünyanın, bu şekilde hızla ve hırsla tüketilmeye devam edilmesi halinde, nefes alacak atmosfer, içecek bir damla su kalmayacağını dile getiren Erdoğan, Kızılderili sözü olan ''Bütün ağaçlar kesildiğinde, bütün hayvanlar avlandığında, bütün sular kirlendiğinde, hava solunamaz hale geldiğinde, işte o zaman paranın yenilebilir bir şey olmadığını anlayacaksınız'' ifadesini hatırlattı.

Erdoğan, ''Önümüzde böyle bir felaket dururken, adeta kıyamet denilebilecek bir akıbet dururken, adım adım buna ilerlemek yerine, adım adım bundan kaçınacak tedbirleri mutlaka geliştirmek zorundayız'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Orman Forumu'nda, daha önce alınan kararların değerlendirilmesi yanında, dünya için, yoksulluk ve açlıkla mücadele için bir gelecek vizyonu oluşturulmasının da hedeflendiğini ifade etti.

Dünyada kullanılabilir su sıkıntısının önlenmesinde devreye alınması gereken en önemli tedbirin, orman ekosistemleri olduğunu aktaran Erdoğan, ''Ormanlar, ahşap ihtiyacı yanında, çok daha kıymetli olan erozyonun önlenmesi, rekreasyon, su kaynaklarının korunması gibi pek çok faydayı da sağlıyor. İşte bu ekosistemin, sürdürülebilir kalkınmanın temel unsurlarından biri olduğunu, Rio 20 Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı'nda açık bir şekilde teyit ettik. Bu konferansta, 'sürdürülebilir orman yönetimi, ağaçlandırma, ormansızlaşmayla ve çölleşmeyle mücadele' gibi konulardaki çalışmaları hızlandırmaya karar verdik'' dedi.

Sayfa Yükleniyor...