Ergenekon’da temyiz duruşması

274 sanıklı Ergenekon davasının temyiz incelemesinin ilk duruşması Yargıtay’da başladı.

Ergenekon’da temyiz duruşması

Ergenekon davasının temyiz incelemesinin ilk duruşması Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde yapılıyor.

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Hikmet Çiçek, Yalçın Küçük, Dursun Çiçek, Sinan Aygün, Doğu Perinçek, Mustafa Balbay, Levent Ersöz, Nusret Senem'in aralarında bulunduğu bazı sanıklar ve avukatlar katıldı.

Kalabalık nedeniyle Yargıtay Konferans Salonu'nda yapılan duruşmada önce sanıklar, avukatlar ve ardından sanık yakınları salona alındı.

PERİNÇEK: OKYANUS ÖTESİNDEKİ GÜÇ..

Yurtdışına gideceği için mazeret bildiren sanık Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'e savunma için ilk söz verildi.

"Sizlere güveniyorum" diyerek savunmasına başlayan Perinçek, şöyle konuştu:
“Cinayet suçlarında gün, saat, fail vardır. 10 bin sayfalık iddianamede bu terör örgütünün kurulduğu günü, toplantısını, örgütü kuranları göremiyoruz. Faillerle ilgili atılı bir suç tarihi görmüyorsunuz, biz göz altına alındığımız gün mü suç işledik?

Bugün Mehmetçik vuruluyor, yollar kesiliyor, mayınlar patlatılıyor, haraç toplanıyor. Bu suçların işlenmesi için Ergenekon, Balyoz gibi davalar tertiplenmiştir. Okyanus ötesindeki küresel güç, 'yi bölme, Cumhuriyetimizi yıkma, vatanımızı parçalama, milletimizi bölme ve Cumhuriyete karşı büyük suçu işlemek için iki kuvveti hedef almıştır. 

Genelkurmay başkanından astsubayına kadar Türk Silahlı Kuvvetleri komutanları, ikincisi İşçi Partisi liderleri. Mehmetçik şu anda sizden adil bir karar beklemektedir. Polisimiz, Mehmetçiğimiz, Türk milleti sizden böyle bir karar beklemektedir.”

TOLON: SUÇ İŞLEMEDİM

Duruşmada sanık emekli Orgeneral Hurşit Tolon da savunmasını yaptı.

Hurşit Tolon, şu ifadeleri kullandı:

“Devlete ortak olmak isteyenlerin yurtdışındaki organizatörleriyle yurt içinde devleti hedef alan örgütün kurduğu kumpasın, kendileri de yargı mensubu olmasına rağmen bugün adalete güvenmeyip yurtdışına kaçmayı tercih edenlerin takdirini yüksek mahkemenize ve kamuoyuna sunuyorum.

Bu kumpasla bizler boğazlanmaya çalışılırken aslen ülkemiz boğazlanmıştır. Bu dosya Türkiye Cumhuriyeti'nin bekasıyla ilgili bir dosyadır. Eğer eski yasa yürürlükte olsaydı 2 düzmece CD ile idam mahkumu olarak karşınızda bulunacaktım.

73 yıllık yaşantımda geriye doğru baktığım zaman, açıkça söylemek gerekirse yapmaktan utandığım, çekindiğim, hukuka aykırı hiç bir fiilim, işlediğim hiçbir suç olmadı. Ergenkon davasında atılı suçu da işlemedim. İşlemediğim bir suçu huzurunuzda savunmak durumunda bırakıldım. Ülkem, milletim ve devletim için inandığım değerlere uygun hareket ettiğim için suçlu addedilip cezalandırılmayı asla hak etmedim.

Tarafsızlığına ve adaletine inandığım mahkemenizin şahsımı bu iftiralardan arındırıp, kişilik haklarımın, gasbedilen hürriyetimin iadesi için mahkumiyet kararlarını bozmasını ve düzmece suç delillerini üreten ve kullanan tüm sorumluların ivedilikle tespit edilerek, haklarında suç duyurusunda bulunulmasını arz ve talep ediyorum.

“Siz hiç sabaha karşı saat 04.00'te yargılama yapıldığını duydunuz mu?" diye soran Avukat Köksal Bayraktar da "Nice generaller, nice yazarlar, nice üniversite rektörleri, bilim adamları, 2. Dünya Harbindeki esirler gibi, biz saat 02.00'de, 03.00'te savunmalarını yapmaya çalıştığımız sırada ikişerli sıra halinde zorla cezaevine götürülüyordu" diye konuştu.

Bayraktar, "Müvekkilim TSK üstün cesaret ve feragat madalyasını, başarı madalyasını, üstün hizmet madalyasını almış seçkin bir insandır. Böyle bir insanı hayatının sonlarında müebbet ağır hapis cezası gibi ağır bir cezayla mahkum etmek, hukuka, usule, kanuna ve vicdana aykırıdır" dedi.

Sayfa Yükleniyor...