Ergin: Uzun tutukluluklar bizi de rahatsız ediyor

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, bazı davaların ve bu davalardaki tutukluluk sürelerinin uzamasının kendilerini de rahatsız ettiğini belirtti.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Hakimevi'nde düzenlediği basın toplantısında 2010-2014 yıllarına ilişkin ''Adalet Bakanlığı Stratejik Planı''nı açıkladı.

Stratejik plana ilişkin açıklamalarının ardından Bakan Ergin, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Adalet Bakanlığının yaptığı bu çalışmanın doğrudan referandum ile ilgisi bulunmadığını, Türk yargısının sorunlarına bütüncül açıdan bakan ve problemleri küçültüp, daha sonra bitirmeye dönük kapsamlı bir çalışma olduğunu ifade eden Ergin, 5 yıllık süre içerisinde Türk yargısının problemlerini sona erdirecek bir çalışma olduğunu kaydetti.

Plan hazırlanırken yüksek yargı organlarının başkanlarıyla görüşüp görüşülmediğinin sorulması üzerine Ergin, Anayasa değişikliği paketinde ''Yargı Reformu Strateji Belgesinin kısa vadeli önceliklerinin'' yer aldığını ifade etti. Strateji Belgesi'nin yargı organlarının görüşleri alınarak hazırlandığını anımsatan Ergin, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkanlarıyla yapılan görüşmelerde çalışmaların içeriğinin paylaşıldığını söyledi.

Ergin, stratejik plana başsavcılar, adalet komisyonları başkanları, üniversiteler, uygulayıcılar, hakim ve savcılar ile yüksek yargı başkanlarıyla yapılan değerlendirme çalışmalarının dahil olduğunu belirtti.

Bakan Ergin, ortam dinlemelerinin engellenmesi yönünde stratejik planda bir çalışma olup olmadığının sorulması üzerine, bu konuyla ilgili çalışmalar yapıldığını,çalışmaların belli bir noktaya geldiğini ve Parlamento açıldıktan sonra bu konuda bir takım adımlar atılacağını kaydetti.

Davaların ve tutukluluk sürelerinin uzamasının bazı dava sanıklarının mağduriyetlerine yol açtığının hatırlatılması üzerine de Ergin, şöyle konuştu:

''Davaların ve tutukluluk sürelerinin uzaması 'geciken adalet, adalet değildir' özdeyişini uyandırıyor. Davaların uzaması bizi rahatsız eder, bütün bunları aşabilmek için çalışmalar yapılıyor. Yüksek yargıda son dönemde zaman aşımından düşürülmüş dosyalara bakınız... Silivri'deki dosyaların uzaması bizi rahatsız eder. Zaman aşımından düşürülen faili meçhul cinayetlere ilişkin davaların bu şekle gelmesi de bizi rahatsız eder.

Büyük davalar oldu Yargıtay'da daha önce. 80 öncesinin şiddet uygulayan örgütlerine ilişkin davalar oldu, bunların zaman aşımına uğratılması girişimleri oldu, oluyor bunlar bizi rahatsız ediyor. Yargılamaları yapan hakim ve savcılara ilişkin bir takım suçlamalar olduğu, Bakanlığın bunlarla ilgili işlem yapmadığı iddiaları doğru değil. Yapılan müracaatlar işleme konulmadı tespiti yanlıştı. Hiçbir müracaat işlemsiz kalmamıştır, kalmayacaktır. Konuyu devam etmekte olan 3-5 dosyaya getirirsek o sürece etki etmiş oluruz. ''

HSYK GÖRÜŞMELERİ
Adalet Bakanı Ergin, HSYK'daki kararname görüşmelerinin neden tıkandığının sorulması üzerine, ''HSYK görüşmeleri objektif kriterler konusunda tıkanıyor'' yanıtını verdi.

Kararname çalışmalarına başlamadan önce HSYK'nın ilke kararları aldığını, atama ve terfi durumlarının bu ilkeler çerçevesinde Bakanlık Personel Genel Müdürlüğünün kararname taslağını hazırladığını anlatan Ergin, ''Bizim kararname taslağı kriterlere uygun hazırlanan taslaktır. Görüşmelerin sonuna doğru bu kriterlerle uyuşmayan talepler gelince bu kriterler hatırlatıldı. Bundan kaynaklı bir takım uyuşmazlık görüntüsü ortaya çıkmıştır'' dedi. Ergin, Bakanlığın Kurul üyelerinin yeni taleplerini değerlendirmek için çalışmalar yaptığını bildirdi.

Stratejik planda YARSAV ve diğer yargıyla ilgili örgütler hakkında bir düzenleme olup olmadığının sorulması üzerine de Ergin, ''2009 Ağustosta Avrupa Komisyonu'na sunulan Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde yargıda meslek örgütlerinin önünün kapatılması gibi bir çalışma yapılmayacağı söylenmiştir. Meslekte örgütlenmesinin önünde bir engel olmayacağı ifade edildi. Meslek örgütlenmesinin içerisine her türlü organize birimler girer, medya girer. Bütün bunlar yargıya dışarıdan yapılabilecek müdahale kaynakları olabilir. Yasama organı, meslek örgütleri, medya kuruluşları bütün bunlar potansiyel olarak yargının işleyişine etki edebilecek örgütlerdir'' yanıtını verdi.

Ergin, kendisi ve Müsteşarı Ahmet Kahraman'ın HSYK'nın çalışmalarına katılmadığı yönündeki iddiaların da gerçeği yansıtmadığını belirterek, ''Biz toplantıların tamamına katıldık. Son toplantıda getirilen önerileri değerlendirmek üzere, kendi kararnamemizin görüşülmeyen kısımlarını da geri çekerek, taleplerle ikisini harmanlayıp yeni bir taslak için ayrıldığımızı ifade ettik. HSYK'nın önünde görüşülecek bir taslak bulunmamaktadır. Taslak olmadığına göre yeni bir gündem de yapılmadığına göre HSYK ancak gündem yapılmak suretiyle toplanabilir, şu anda toplanmamasının hukuki anlamda sakıncası bulunmamaktadır'' diye konuştu.

HSYK'nın Danıştay ve Yargıtay'dan seçilen üyelerinin ''Adalet Bakanlığının görüşülen kararname taslağını geri çekme yetkisi yok'' şeklinde açıklama yaptığının anımsatılması üzerine Ergin, hukukçular arasında farklı görüşler olmasının normal olduğunu ve uyuşmazlıkların süreç içerisinde telafi edileceğini söyledi.

Ergin, Anayasa değişikliği sonrasında HSYK'nın nasıl işleyeceği yönündeki yasal düzenlemelerin Bakanlık tarafından yapıldığını ve çalışmaların sona yaklaştığını bildirdi.

Yüksek yargı üyelerinin yargılanması konusunda bir düzenleme yapılıp yapılmayacağı hakkındaki soru üzerine de Ergin, yargı mensuplarının soruşturma ve kovuşturmalarına ilişkin düzenlemelerin mevcut yasalarda olduğunu belirtti.

Bakan Ergin, bir soru üzerine de strateji planının uygulanması konusunda bütçe sıkıntısı olmadığını söyledi.

AK PARTİ YARGISINI OLUŞTURUYOR İDDİALARI
AK Parti'nin ''kendine özgü yargı sistemi oluşturduğu'' yönünde iddialar bulunduğunun anımsatılması üzerine de Bakan Ergin, şöyle konuştu:

''Bu iddia doğru değil. Mevcut Anayasa Mahkemesi ve HSYK'yı düzenleyen maddeler Avrupa'da eşi benzeri olmayan düzenlemelerdir, sadece 'ye özgü düzenlemelerdir. Anayasa değişiklik paketinde öngörülen düzenleme Avrupa Birliği ülkelerindeki modellerin ortalaması olan bir düzenlemedir. Anayasa Mahkemesi, Anayasa Mahkemesiyle ilgili düzenlemenin hukuk devletine aykırı olduğu iddialarını reddetti. Mahkeme, '17 kişilik Mahkeme heyetine Parlamentonun 3 üye seçmesi, Mahkemenin demokratik meşruiyetini sağlayacak' demiştir. HSYK'ya yapılan itirazlara ilişkin olarak da Anayasa Mahkemesi, 'düzenlemelerin yargı bağımsızlığını ve kuvvetler ayrılığını güçlendireceği' tespitini yapmıştır. Muhalefetin yaptığı müracaatı reddetmiştir.

Düzenlemeyle getirilen hususlar AK Parti'nin kendine özgü bir yargı oluşturma girişimiyse hem Anayasa Mahkemesinin hem uluslararası referans kaynaklarının düzenlemeye desteklerini neyle ifade edeceksiniz?''

YARGI BAĞIMSIZLIĞI
Bakan Ergin, stratejik planda, HSYK ile ilgili amaçların yanında, yargının etkinlik ve verimliliğinin artırılmasına yönelik hedeflerinde yer aldığına işaret ederek, şöyle konuştu:

''Bugün referandum yoluyla halkımızın gündeminde olan konular, ülkemizde yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının, Avrupa Birliği ülkelerindeki mevcut standartlara kavuşturulmasına ilişkindir. Tüm çabamız, daha bağımsız ve tarafsız yargının oluşturulmasının yanında, yargılamanın makul sürede sonuçlandırılması, vatandaşımızın memnuniyetini esas alan insan odaklı bir anlayışın yerleştirilmesi, uluslararası gelişmelere açık ve modern dünya ile entegre olmuş, özgürlükleri koruyan ve genişleten hukuk anlayışının sağlanmasıdır.

Toplumun adalet sistemine güveninin sağlanabilmesi için yargı mercilerinin işlemlerini doğru yapması ve mahkemelerin adil kararlar vermesi yeterli değildir. Aynı zamanda bu işlem ve kararların topluma yansıtılması, adil davranıldığının vatandaşlar tarafından görülmesi ve algılanması son derece önemlidir. Kararlarını 'Türk Milleti' adına veren mahkemeler, adli konularda toplumun doğru bilgilendirilmesi için belirli ilke ve standartlar çerçevesinde medyayla iletişim içinde olmasının önemli olduğu açıktır.''

Yargının medya ve halka ilişkilerinin kurumsal olarak geliştirilmesini de hedeflediklerini anlatan Ergin, bu konuda yargı mensuplarına eğitim verilmesi, büyük adliyelerde basın ve halkla ilişkiler büroları oluşturulması ve profesyonel destek alınması çalışmaları olduğunu belirtti.

Bakan Ergin, ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile hukuk sistemleri arasında paralellik bulunduğuna işaret ederek, güçlü bir demokrasiye sahip ülkelerin, yargı reformlarında da başarılı olduklarının görüldüğünü ifade etti.

Toplumun tüm kesimlerine seslendiğini vurgulayan Ergin, ''Gelin kişisel ve siyasi beklentilerimizi bir tarafa bırakalım, Adalet hizmetlerinde kalitenin artırılacağı ve adalete duyulan güvenin pekişeceği yeni bir sürece hep beraber katkıda bulunalım. Adalet hizmetlerinde büyük değişim yolculuğunda yol arkadaşlarım kadar büyük değişimin tanıklarının, katkı, öneri ve desteklerine ihtiyacımız var'' diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...