'Ertesi gün senaryoları'

Milliyet Gazetesi Yazarı Aslı Aydıntaşbaş: "Seçim sonrasında Ak Parti anayasa için CHP’nin kapısını çalabilir; MHP’de liderlik yarışı başlayabilir."

'Ertesi gün senaryoları'

Seçime bir hafta kala, herkes diken üstünde. Son virajda gerilimin biraz daha yükselmesi, liderlerin iyice hırçınlaşmasını bekleyin.

Görünen o ki 12 Haziran’da Ak Parti birinci parti çıkacak, CHP oylarını yükseltecek, MHP barajı geçecek ve BDP destekli bağımsızlar bu kez 30’a yakın vekille Meclis’te güçlü bir blok oluşturacak. Ak Parti oyları muhtemelen İzmir ve Antalya gibi “sahillerde” hafif artarken, Güneydoğu’da düşecek. “Yeni CHP” ise Elazığ gibi, belki Batman gibi yıllardır vekil çıkarmadığı bazı illerde oyunu yükselterek seçmenden mazbatasını almış olacak.

Peki ya sonra?

Öyle görünüyor ki siyaset, 12 Haziran sonrasında da hareketli (ve hararetli) olmaya devam edecek.

Yaz ayları, yeni ittifaklara gebe. CHP’nin geçen hafta açıkladığı yeni anayasa önerileri, birçok anlamda Ak Parti’nin önünü açmakta. Sandıklar kapandıktan kısa bir süre sonra yeni anayasa trafiği başlayacaktır. Seçim ertesi gelen “cicim” aylarında Ak Parti’nin CHP ve BDP ile anayasa için görüş alışverişinde bulunması, özellikle “vatandaşlık tanımı” ve “resmi dil” gibi çetrefil konularda CHP’nin desteğiyle daha rahat bir manevra alanı yakalaması yüksek ihtimal.

Eğer siyaset dili 4-5 aylığına da olsa yumuşarsa, hepimiz bir “oh” çekeriz.

Güneydoğu’da gerilim, yeni anayasa çalışmalarının başlamasıyla hızla yerini “beklentiye” bırakabilir. Yıllardır “gerilim-beklenti” ikileminde bir oraya bir buraya savrulan Güneydoğu halkı, bu kez “sivil itaatsizlik” yerine “anayasa çalıştayları” ile meşgul hale gelebilir.

MHP’de kaset istifalarıyla sular duruldu, ancak parti barajı geçse bile Devlet Bahçeli koltuğu bırakabilir, partide bir liderlik yarışı başlayabilir. Bu seçim zor kurtuldu ama parti kendini yenilemezse sıkıntı yaşayacağı ortada. Püskevit vs bir yana, milliyetçi harekette daha modern, daha rekabetçi bir “Yeni MHP” arayışlarının hızlanmasını beklemek lazım.

Ve ekonomi. Economist’te, New York Times’ta üst üste çıkan yazılar hayra alamet değil. Hepsi “Türk ekonomisi çok sıcak” diyor. Dış yatırımcılar açısından Türk ekonomisi son sekiz yılın “Al, al, al!” noktasından “Sat, sat, sat!” safhasına geçmiş durumda. Yaz bitiminde muhtemelen en çok duyacağımız konu, “cari açık” olacak. Ve eğer Amerikan ekonomisi gerçekten beklendiği gibi ikinci bir çalkantıya girerse, bizim de ufak artçı depremleri hissetmememiz olası değil...

Sayfa Yükleniyor...