Eski Başbakan Davutoğlu, 15 Temmuz gecesini kitabında anlatacak

Karabük’ten Kastamonu’ya öğle saatlerinde gelen Davutoğlu, ilk olarak Kastamonu Nasrullah Camii'nde Cuma namazına katıldı. Cami çıkışı vatandaşlarla sohbet eden Davutoğlu, kentte bulunan tarihi el sanatları çarşısını da gezdi.

Kastamonu Üniversitesi Bilgehan Bilgili Konferans Salonu'nda düzenlenen, “Bilgi, Bilinç ve Ahlak” konulu konferansa katılan Davutoğlu burada kendi kalemiyle yazmaya başladığı ‘Duruş’ adlı kitabını öğrencilere anlattı.

Konuşmasında kitabının ismine konu olan 15 Temmuz darbe girişimi gecesini de anlatan eski Başbakanlardan Davutoğlu şunları söyledi:

"Başbakanlık dönemimden sonra İstanbul’daki kütüphaneme geldim ve Kitap çalışmasına başladım. Tam bu kitap çalışmasına başladığım zamanlarda 15 Temmuz söz konusu oldu. Bir milletin karşı karşıya kalabileceği en büyük felaketlerden, en büyük acılardan birisi. Kendi ulusunun içerisine sızmış bir grup hain, o, ordunun imkanlarını, milletin kıt kanaat imkanları ile kurulmuş uçaklarını, tüfeklerini kullanarak kendi milletine karşı saldırıya geçti. Bir taraftan yerel kanallara, ulusal kanallara bağlanıp bütün bir millete ayağa kalkıp direniş çağrısı yaparken, diğer taraftan uluslararası kanallara hemen hemen birçok büyük ulusal kanallara doğrudan bağlanıp o gece Türkiye’de darbe olsa neredeyse şen şakrak düğün ilan edecek gibi yayın yapan uluslararası kanallara bağlanarak, ‘Bu gece bazıları için kara bir gece senaryosu olabilir, ama bu milletin şanlı direnişi yarın sabah aydınlık güne uyanacağız’ diye çağrılar yaparken emin olun sadece bir Başbakan olarak değil, bir hoca olarak yeni bir nesil yetiştirmek için çaba sarf eden biri olarak hüzün içindeydim. Düşündüm bugün o kendi Meclisini bombalayan hainler bir dönem 10-15 sene önce bu milletin okullarında ve bu topraklarda yaşayan çocuklardı. Bir sapkın ideoloji onları aldı ve bir robot haline dönüştürdü. Kendi milletine saldırmaktan çekinmeyen birileri oldular. Öbür tarafta ise daha Cumhurbaşkanımızın konuşmaları, çağrısı olmadan sokaklara çıkmış kahramanlık destanı yazan gençler vardı. Şöyle düşündüm: bir daha böyle bir hain grubun çıkarak gençlerimizi aldatmaması, ikinci grup için şanlı direniş için canını feda eden o gece 15 Temmuz Şehitlerimize bir borç olarak gençlere hitap eden bir kitap yazmayı düşündüm. ‘Duruş’, kitabının fikri o gece zihnime bir tohum gibi ekildi ve sonra üzerinde çalışmaya başladım."