Eski Binbaşı Durmaz'dan ''Takviyeye gittim'' savunması

Darbe girişiminde Genelkurmay'a darbeci Özel Kuvvetler personelin girişine yardım ettiği belirlenen eski Binbaşı Durmaz, maksadının yalnızca görevli askerleri takviye etmek olduğunu savundu.

Eski Binbaşı Durmaz'dan ''Takviyeye gittim'' savunması
Eski Binbaşı Ahmet Durmaz (2), Yarbay Lütfullah Taşyumruk ile Genelkurmay Karargahı 6 numaralı kulübede nöbet tutarken

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargahı'nda yaşanan eylemlere ilişkin, aralarında Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin de yer aldığı 221 sanığın yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ve tarafların avukatları katıldı.

Eski Binbaşı Durmaz'dan ''Takviyeye gittim'' savunması - 1 Eski Binbaşı Ahmet Durmaz

Sanık Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Daire Başkanlığında görevli eski Kurmay Binbaşı Ahmet Durmaz, savunmasında 15 Temmuz'da daire başkanının 20.00'de çıkışının ardından bir sonraki servis saatine kadar odasında beklediğini, hava almak için dışarı çıktığında ise birkaç askerin sosyal tesisler binası önünden koşarak geçtiklerini gördüğünü söyledi.

Ahmet Durmaz, kısa bir süre sonra da Karargah bahçesinden bağrışmalar geldiğini, bu sırada karşılaştığı başka bir dairede şube müdürü Doğan Öztürk'ün "Karargah'a saldırı olacağını, nizamiye ve nöbet kulübelerinin takviye edilmesi gerektiğini" söylediğini belirtti.

Bunun üzerine nizamiyeye gittiğini belirten Durmaz, "Destek kıtaları silahlığından silah alan birilerini görünce ben de kendimi ve Karargah'ı korumak için silahlıktan bir adet MP5 ve şarjör alarak nizamiyeye yöneldim. Maksadım, yalnızca emniyet ile görevli askerleri takviye etmek, Karargah'ın güvenliğini sağlamaktı" savunmasını yaptı.

Eski Binbaşı Durmaz'dan ''Takviyeye gittim'' savunması - 2 Eski Binbaşı Ahmet Durmaz (1)

İddia edilenin aksine, Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Güler'i kaçırmaya çalışan emir subayı Mehmet Akkurt'a yardım etmediğini savunan Durmaz, "Aksine onu engellemeye çalışırken yaralanan Muhafız Tabur Komutanı Osman Tolga Kılıçarslan ve Mehmet Akkurt'u vuran nizamiye nöbetçi subayı Muhammet Reşit Budak ile hareket ettiğim, nizamiyenin görüntüleri incelendiğinde görülecektir" dedi.

Nizamiyeyi kontrol altına almaya çalıştığı iddiasının da gerçek olmadığının görüntüler izlendiğinde ortaya çıkacağını ileri süren Durmaz, nöbet mevzisinde bulunduğu süre boyunca Karargah emniyetini takviye etmekten başka bir eylemde bulunmadığını, saat 10.20 civarında gelen 8-10 kişilik özel harekat polisini karşıladığını anlattı.

POLİSE VE SAVCIYA YARDIM ETMİŞ

Doğan Öztürk'ü arayıp polislerin geldiğini bildirdiğini belirten Durmaz, saat 11.00 civarında 30-40 kadar özel harekat polisinin, 11.20 civarında da çevik kuvvetin geldiğini, daha sonra da savcıyı beklediklerini dile getirdi.

Merkez Komutanının da nizamiyeye geldiğini, 12.00 civarında savcının da gelmesiyle teslim olma işlemlerinin koordinesine başlandığını, nizamiyede bu işlemlere yardım ettiğini ileri süren Durmaz, kışladan 15.45'te ayrıldığını, taksiyle evine gittiğini, pazartesi günü başladığı normal mesaisine bir hafta devam ettiğini anlattı. Sanık Durmaz, 25 Temmuz Pazartesi 03.00'te gözaltına alındığını aktardı.

Sanık Ahmet Durmaz, savcılıkta daha önce verdiği ifadesini baskı altında, yönlendirici sorular üzerine verdiğini ileri sürerek, kabul etmedi. Durmaz'ın bu sözlerine duruşma savcısı Aytekin Cenikli, "Yönlendirici soru nedir? 'Savcı beni yönlendirdi' dediniz. Allah korusun bir Türk askeri olarak düşman eline düştünüz, orada da sorgulama yapılacak hemen çözülecek misiniz?" diyerek tepki gösterdi.

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • Türkiye
  • 15 Temmuz darbe girişimi

Sayfa Yükleniyor...