Eski Meclis Başkanı Şahin'den HDP operasyonu açıklaması

Eski Meclis Başkanı ve AK Parti Karabük milletvekili Mehmet Ali Şahin HDP'lilere yönelik terör operasyonunu değerlendirdi. Gözaltı kararlarının yasal olduğunu belirten Şahin, "Milletvekilerinin haklarındaki iddialar kesinleşene kadar tutuklama kararı verilmemesinin daha doğru olacağı kanaatindeyim" dedi.

Eski Meclis Başkanı Şahin'den HDP operasyonu açıklaması

Eski TBMM Başkanı ve AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin ifade vermeye gitmeyen HDP milletvekillerinin gözaltına alınmasına ilişkin, "Açıkça 'Biz sırtımızı terör örgütlerine dayıyoruz' diyorlar. Terör örgütünün mensuplarıyla dağda kucaklaşıyorlar. Açıkça terör örgütüne destek veriyorlar ve yaptığı faaliyetleri meşru gösteriyorlar. Şimdi kamu vicdanında bunun bir yansıması var" dedi.

Karabük Valiliği'nde Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nu karşılayan Şahin, burada gazetecilerin HDP milletvekillerinin gözaltına alınması ve Diyarbakır'daki terör saldırısı ile ilgili sorularını yanıtladı.

Her siyasi partiden Meclis'e milletvekilleriyle ilgili dokunulmazlık dosyası gönderildiğine dikkati çeken Şahin, şunları kaydetti:

"Şimdi HDP milletvekilleri dışındaki dokunulmazlık dosyalarıyla ilgili, sadece dosyalarla ilgili dokunulmazlığı kaldırılan milletvekilleri savcılıkların talebi üzerine gidip ifadelerini verdiler ancak sadece HDP milletvekilleri gidip ifade vermediler. Üstelik 'ifade vermeyeceklerini, adliyeye gitmeyeceklerini' söylediler. Bu şu demektir, 'Biz bu ülkedeki yargı organlarını tanımıyoruz. Hatta bugünkü devlet düzenini de tanımıyoruz.' demektir bunun anlamı. Şimdi sadece bu dokunulmazlık dosyasındaki savcının iddialarıyla ilgili bilgisine başvurulacak olan bu kişiler gidip ifade vermeyi reddediyorlarsa devlet, devletse devletliğini yapar. Vermiyorsan evinden alır, götürür bu işlemi tekemmül eder."

"Vatandaşın "Şimdi neden bu HDP milletvekilleri evlerinden gözaltına alındılar " diye sorabileceklerini belirten Şahin, "Gitmezseniz, normal bir vatandaş da savcılığın bir çağrısı üzerine gitmezse evinden alınır. Dokunulmazlıkları bu dosyalar için kaldırılan tüm milletvekilleri, bizler de dahil vatandaş gibiyiz bu dosyalar bağlamında. Nasıl ki vatandaş çağrıldığında gitmek zorundaysa bunlar da gitmek zorunda. 'Gitmiyorum' derseniz 'deki otoriteye başkaldırıyorsunuz demektir. Hiçbir devlet düzeni buna izin vermez. Hukuk devletinin gereği budur" ifadelerini kullandı.

Şahin, eski bir meclis başkanı olarak değerlendirme yapmak istediğini de aktararak, "Evet bu milletvekilleri evlerinden alındı, emniyete götürüldü, oradan da savcılığa gidecekler. Bu dosyalarla ilgili ifadelerini verecekler. Savcının soracağı sorulara cevap verecekler ancak dokunulmazlık işi parlamenterlerin şahıslarından ziyade, parlamentolara tanınmış olan bir imtiyazdır. Dolayısıyla parlamentoların milletvekili sayılarının birtakım tutuklamalar nedeniyle azaltılmış olması, Türkiye'de Meclis tablosu buna pek müsait değil ama çok kritik birtakım denklemlerin olduğu dönemlerde sorun olabilir tutuklanmaların. Diyelim ki 2 oyla güvenoyu almış. Geçmişte koalisyon dönemlerinde biz bunu çok yaşamıştık. 3 tane milletvekilini tutuklasanız parlamentodaki denge değişir. Ya güvenoyu alır veya düşer" diye konuştu.

"O bakımdan haklarındaki iddialar davaya dönüşüp kesinleşene kadar milletvekilleriyle ilgili bir tutuklama kararı verilmemesinin ben daha doğru olacağı kanaatindeyim" diyen Şahin şöyle devam etti:

"Bir hukukçu olarak, eski bir meclis başkanı olarak düşüncem budur. Tabii takdir tamamen yargı organlarımızındır. Bu ilgili milletvekillerinin ifadeleri alınmalı ancak parlamentodaki aritmetik tutuklamalar nedeniyle bozulmamalıdır diye düşünüyorum ve değerlendiriyorum ancak şimdi işin bir keyfiyeti daha var. Bu kişilerle ilgili dosyalarda ne var Açıkça 'Biz sırtımızı terör örgütlerine dayıyoruz' diyorlar. Terör örgütünün mensuplarıyla dağda kucaklaşıyorlar. Açıkça terör örgütüne destek veriyorlar ve yaptığı faaliyetleri meşru gösteriyorlar. Şimdi kamu vicdanında bunun bir yansıması var. Şehitler veriyoruz."

DİYARBAKIR'DA TERÖR SALDIRISI

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde terör örgütü PKK mensuplarınca düzenlenen saldırıya da değinen Şahin, saldırıda iki polisin şehit olduğuna dikkati çekti. Şahin, şunları kaydetti:

"50'den fazla da yaralı var. Bu yararlıların büyük bir çoğunluğu da Diyarbakır halkından insanlar. Dolayısıyla bu örgüt aslında o bölgede yaşayan insanların düşmanı hale gelmiştir. 'Biz siyaset yolunu tercih ediyoruz. Siyasi yolla düşüncelerimizi hayata hakim kılacağız' diye bir parti kurmuşsanız, bu partinin genel başkanıysanız, milletvekiliyseniz artık, şiddete ve teröre kapılarınızı kapatmanız lazım. Bu arkadaşlar maalesef hem siyaset yapıyorlar hem de şiddete ve teröre kapılarını kapatmıyorlar. Dolayısıyla PKK terör örgütüyle bağlarını kesmiyorlar. O bakımdan bütün bu yaşananların kendileri için de bir ders olmasını diliyorum. Bu sürecin Türkiye'de demokratik mekanizmayı zorlamadan, zedelemeden atlatılmasını temenni ediyorum."

Sayfa Yükleniyor...