Eskimoların "yeni hayatı"

Grönland'ın beşte dördü buzla kaplıdır. Binlerce yıldır eskimolar, bu buz kütlesinin kıyılarında denizin kendilerine sunduklarıyla; balık, fok ve balina avlayarak yaşadı. Ancak artık iklim değişiyor...

Eskimoların "yeni hayatı"

Eskimoların geleneksel yaşam tarzı değişiyor... Bu durumun en bariz olduğu yerlerden biri Grönland'ın batı kıyısındaki bir buzul fyordundaki balıkçı köyü İllulisat'tır.

Bir kuşak önce buradaki körfez her kış donar, denizi kalın bir buz tabakasıyla kaplardı.

Yerel eskimolar köpeklerini kızaklarına bağlar, fok ve balık avı için bu buz tabakası üzerinde uzun seyahatlara çıkardı.

Ancak son yıllarda bu tabaka yer yer inceldi ve bazen de tamamen yok oldu.

Karanlık aylar boyunca kayıklar sulara salınır, köpekler bir yerlere bağlanır, kızaklar bir kenara bırakılır oldu.

Bir balıkçı "25 köpeğim vardı" dedi bana, "artık sadece 9 tane var".

Diğerlerine ne olduğunu sordum; soğuk ve mesafeli bir tavırla yanıtı "köpek avcısı elinde silahıyla geldi" oldu.

İllulisat fyordundaki dev buzul son on yılda on milden fazla küçüldü.

Bu gerileme gezegenimizin felaketle karşı karşıya oluşunun bir sembolü adeta.

Ancak Grönlandlılar yaşadıkları değişimi farklı yorumluyor.

Grönland başbakanı Kuupik Kleist "bunun küresel bir sorun olduğunun farkındayız" diyor yumuşak bir ifadeyle ve devam ediyor:

"Ancak bu değişimi bir sorun olduğu kadar bir fırsat olarak da görüyoruz; Grönland'ın bu fırsatlara kapı açmasını istiyorum..."

Bu yaz Grönland'a, bağlı olduğu Danimarka tarafından özerklik verildi.

Bu kararın en önemli yönlerinden biri bölgenin potansiyel kaynaklarını yerel halkın eline vermesi.

Bölgede muazzam petrol, doğalgaz ve kıymetli maden yatakları; hatta elmas olduğu düşünülüyor.

Dahası son dönemde yaşanan sıcaklık artışı bölgede madenciliği daha kolay ve karlı bir iş haline getiriyor.

Durumu kendi gözlerimle görmek için başkent Nuuk'tan bir tekneye atlayıp komşu fyordun içlerine doğru gittim.

Yol boyunca, dalıp çıkan balinalar, güneşte pırıl pırıl parıldayan buzullar gördük.

Adeta bir masal ülkesinde yaptığımız iki saatlik yolculuk sonunda da hedefimize vardık: Fyordun derinliklerinde bir çadırkent.

Bu kamp Grönland'da "Altına Hücum"un başlangıç noktası olabilir.

Nuna Mineral şirketinden jeologlar ellerindeki en iyi madenlerden birini gösterdi.

Bir kayalık kümesinin yüzlerce metre derinliğinden bazı örnekler çıkarmışlardı.

Bir sivrisinek yığını arasından geçerken jeolog Rasmus "şu ana kadar bulduklarımız gayet ümit verici" dedi bana:

"Herşey yolunda giderse yirmi yıl içinde burada bir liman, gerekli altyapı ve karlı bir altın madeni" olacak..."

"Peki, bunun bu el değmemiş kutup bölgeleri üzerinde nasıl bir etkisi olacak?" soruma ise şu yanıtı verdi:

"Merak etme, ben bu bölgenin kıymetini biliyorum; burda çalışıyorum, buraları berbat etmeye niyetim yok..."

Nuuk limanına geri döndüğümde, yolcu gemisinden inen İngiliz turistleri gördüm.

Geleneksel eskimo giysileri içinde ilkokul öğrencileri şarkılarla karşılıyordu onları.

"Ne kadar da sevimliler" dedi bir turist kadın.

Evet, Grönland'da geleneklere büyük değer veriliyor ama bu sizi kandırmasın.

Zengin kaynaklarıyla bu uçsuz bucaksız ada, artık yeni bir hayatın eşiğinde.


Yazan: Steven Sackur


Sayfa Yükleniyor...