'Etik sahibi hackerlar'

Teknolojiden yararlanarak her türlü gizli veriye ulaşan bilgisayar korsanlarının yanında "etik sahibi" hackerlar da var. "Beyaz şapkalılar" olarak anılan bu hacker birlikleri hiç umulmadık kurumların da ilgisini çekiyor.

'Etik sahibi hackerlar'

Bir zamanlar bilgisayarlı ama internetsiz bir dünya da vardı. Bundan yaklaşık 30 yıl önce Commodore 64 ya da Atari isimli kişisel bilgisayarlar, şimdiki en basit cep telefonlarının yazılımına sahipti. İşte ta o zamanlar alternatif birkaç kişi ''Tageszeitung'' gazetesine bir ilan verip, tüm bilgisayar meraklılarını 12 Eylül 1981’de Berlin’de bir buluşmaya çağırmıştı. İlanı verenlerden biri olan Klaus Schleisik bu buluşmayı şöyle hatırlıyor: "Gazetenin redaksiyonunda 20-25 kişi toplanmıştık. oysa ben en fazla 10 kişi bekliyordum. O kadar kişinin toplantıya katılmış olması, bende doğru bir zamanda doğru bir fikrin peşinde olduğumuz inancını kuvvetlendirdi."

HACKER ATMOSFERİNİN KAYNAĞI
Toplantının sonuçlarıyla büyük gurur duyan Schleisik bugün sismik sualtı araştırmalarında kullanılan özel cihazlar geliştiriyor. O zamanlar takma bir isimle ilanı veren Schleisik, aslında politik bir eylem topluluğu oluşturmaktan yanaymış ama ‘dahi bir bilgisayar anarşisti’ olarak adlandırdığı o zamanlarki ortağı Herwart Holland-Moritz onu başka bir yöne çekmeyi başarmış.

Holland-Moritz 2001 yılında hayatını kaybedene kadar, kurdukları Chaos Computer Club’ın yani Kaos Bilgisayar Kulübü’nün başkanlığını yürütmüş. Schleisik "O daha çok nasıl ücret ödemeden telofonlaşılabilir ya da nasıl bir takım sayfaların şifresi kırılabilir gibi konulara ilgi duyuyordu. İşte bizdeki hacker atmosferinin kaynağı oradan geliyor" diye konuşuyor.

İLK DİJİTAL KORSANLIK DENEYİMİ
Kulübün ilk bilgisayar korsanlığı girişimi 1984 yılına ait. O zamanların tekel firması, Alman Posta İdaresi, bazı kurum ve kuruluşlara ekran metni isimli bir veri hizmeti sunuyordu. Kulüp kendine ilk kurban olarak Hamburg Bankası’nı seçmiş ve kulübün hackerları bankanın şifresini kırarak ekran metni sistemine ulaşmayı başarmış. Ve bilgisayar korsanları bütün gece, bankanın ücrete tabi bir sayfasını sık sık ziyaret ederek, ertesi sabah kulüp adına açılan banka hesabında 135 bin Alman markının birikmesini sağlamış. Ardından kulüp Posta İdaresi’nin sunduğu hizmetin sahip olduğu güvenlik açığını tüm kamuoyuna duyurup topladığı parayı da iade etmiş. Ancak böylelikle de Alman Posta İdaresi’nin en büyük düşmanı olarak tarihe geçmeyi başarmış.

‘VERİ KURUTUCUSU’
Tüm bunların üzerinden yaklaşık 30 yıl geçti ve Chaos Computer Club günümüzde Almanya’da dijital alanda bir uzman heyeti olarak görülüyor. Kulubün sözcüsü Federal Meclis’teki internet ve dijital toplum adlı araştırma komisyonunun da üyesi. Kulüp üyeleri sık sık Almanya’nın en yüksek tirajlı gazete ve dergilerine dijital teknoloji alanında makaleler yazıyor. Hatta kulüp yaklaşık 30 yıldır ‘Veri Kurutucusu’ adlı kendi dergisini de çıkarıyor. Dergiye Alman Anayasa Mahkemesi bile abone olmuş.

Schleisik "Kulüp günümüzde teknik uzmanlardan oluşan bir birlik haline geldi. Ne zaman bilgisayarla ilgili bir sorun yaşansa bizim aramızda o alanda mutlaka bir uzman bulunur ve ne yapılması gerektiğini söyleyebilir" diye konuşuyor.

TEKNOLOJİ FİLOZOFLARI
Kulüp örneğin meclis seçimlerinde kullanılan bilgisayarlardaki ya da yeni dijital kimlik kartlarının kullanımındaki güvenlik açığını da ortaya çıkarmıştı.

Kendilerini 'etik sahibi hackerlar' olarak adlandıran kulüp üyeleri, internet sayfalarının sansürlenmesi gibi politikalara, çıplak tarayıcı gibi cihazların kullanımına ve terör şüphesi kisvesi altında insanların verilerinin toplanıp kaydedilmesine karşı duruş sergiliyor. Kulübün teknoloji filozofları Anayasa Mahkemesi’nde bu konuda görülen davaya da bilirkişi olarak katılmıştı.

Sayfa Yükleniyor...