Evlilikte mutsuzluk fazla beklentiyle başlıyor

4 bin yıllık toplumsal bir kurum olan evlilik; kimilerinin rüyasıyken kimilerinin de kâbusu olabiliyor.

Evlilikte mutsuzluk fazla beklentiyle başlıyor

Çoğunluk için gereklilik olan evlilik kurumu, bazı çiftleri zamanla yoruyor ve evlilik hüsranla sonuçlanabiliyor.

Günümüzde çiftlerin ilk bahanesi  'şiddetli geçimsizlik' olsa da, bireyleri mutsuzluğa sürükleyen faktörlerin başında; kendileriyle barışık olmamaları ve kendi kapasitelerinin çok üstünde beklentileri olması geliyor.

EVLİLİK KARARI ALMADAN ÖNCE İYİCE TANIYIN!
İlk 1 yıl, daha sonraki 6 yıl ve evliliğin 20. yılı... Ani evliliklerde, nişanlılık dönemi geçirenlere göre ilk yıl boşanma riskinin daha fazla olduğunu belirten Uzman Nörolog Mehmet Yavuz’a göre aniden evlenenler birbirlerini aynı evde yaşamaya başlayınca tanıyor ve uyumlu olmamaları halinde ilk 1 yıl içinde boşanıyorlar.

Ayrıca, görücü usulü ile bir süre nişanlı kalıp evlenenlerin ilişkileri aile büyüklerinin seçimleri ve tecrübeleri ile şekillendiği için flört evliliğine göre biraz daha sağlam olabiliyor.

Bu noktada çiftler arası sorunlarda aile büyüklerinin hemen devreye girip arabuluculuk yapmasının önemli bir faktör olduğunu belirten Dr. Yavuz, 20. yıldan sonra boşanmalarda görücü usulü evlilik ve flört evliliği arasında sayısal açıdan bir farkın olmadığını da bizlere hatırlatıyor.

MUTLU EVLİLİKLER İÇİN BAZI İPUÇLARI
Bilimsel bir araştırmada, her 100 kişiye hiç kıpırdamadan karşı cinsten birisine bakmaları isteniyor, sonuç ise şaşırtıcı…

Birbirlerinin yüzlerine bakan çiftlerden bazıları aşık olup evlenmeye karar veriyor. Dr. Yavuz’a göre; tıpkı bu araştırmalarda olduğu gibi çiftlere her gün en az 5 dakika birbirlerinin yüzlerine bakmalarını öneriyor.

BOŞANMAYI ÖNLEYEN DAVRANIŞLAR
Karşılıklı empati de evliliğin yürütülmesinde önemli bir faktördür. Psikolojide ‘kendini gerçekleştiren ön kabul’ yasasına değinen Dr. Yavuz, bir insanın herhangi bir konuda ön yargısı varsa, bir müddet sonra ön kabul oluşan yasanın kendini geliştirmeye başladığını söylüyor.

Kendini eşinin yerine koyarak hareket etmek çoğu zaman sorunların başlamadan çözümlenmesi ile sonuçlanıyor.

SAĞLIKLI BİR EVLİLİK YAŞANTISI İÇİN NELER YAPILMALI?
Elinizdekilerin değerini bilin
Sağlığınızın, ailenizin, çocuklarınızın, dostlarınızın değerini bilin. Eşinizle ortak arkadaşlıklar kurun.

Mutluluğunuz için araya hedefler koymayın
Kendinize ev, araba alınca, çocuk olunca ya da başka bir olay gerçekleşince mutlu olacağız gibi hedefler koymayın. Mutluluk hedef değil, uzun bir yolculuktur.

Her eleştiriye kulak vermeyin
Çevrenizdeki insanların eleştirilerine ve önerilerine göre yaşarsanız, kendiniz için yaşayamazsınız.

Hatalara duyarlı olmayın
Hatalar, tekrarlanmadıkça görmezden gelinmelidir. Gördüğünüz şeyi söylemezseniz hafızanızdan uçup gider, söylerseniz hafızanızda yer eder. Her olumsuzluğu söze dökmeyin.

Evliliğinize zaman ayırın
Çiftler, akşam yemeklerini birlikte yemeye gayret göstermeli, pazar sabahları hep beraber uzun kahvaltı keyifleri yapmalıdır. Ayda birkaç kez konsere, sinemaya, tiyatroya bu da olmazsa pikniğe gidilmeli, seyahatlerden eşlere hediyelerle dönülmelidir.

Başkalarına yardım edin
Yardıma muhtaç insanlara birlikte destek olmaya çalışmak, birliktelik duygusunu pekiştirir. Bu da beraberliğe takım ruhu kazandırarak ilişkinin doğru çizgide ilerlemesini sağlar.

YALNIZLIK BİR TERCİH OLMASIN
’de 2008 yılında 99 bin 973 çift boşanırken, 2011 yılında ise bu rakam 16.8’le artarak, 120 bin 117’ye çıktı. Bu verilere göre, son 4 yılda Türkiye’de boşanma oranının oldukça arttığı görülüyor.

Dünya’da yalnız yaşayanların sayısı, 1996’da 153 milyon iken, 2011 yılında ise; 277 milyona yükselmiştir.

Yapılan araştırmalara göre,  Dünya’da son 15 yılda yalnız yaşayanların sayısı % 55 arttı ve insanlar evlenmekten şu an olduğumuz zaman itibariyle eskisinden daha fazla korkuyorlar. 

Sayfa Yükleniyor...