'Evren’e dua ediyorlar'

Kılıçdaroğlu: Bunlar 12 Eylül ürünü bir parti, yatıyorlar kalkıyorlar Kenan Evren’e dua ediyorlar, ‘iyi ki darbe yaptın da biz de mağdur edebiyatı yaptık’ diyorlar

'Evren’e dua ediyorlar'

CHP Genel Başkanı lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon soruştarmasında gazetecilerin tutuklanmasına sert tepki göstererek, “Başbakan, gazetecilerin tutuklanma gerekçesini kendisi anlattı. Bizim başımızda bir başsavcı var diyordum, inanmıyordunuz. Kendisi itiraf etti” dedi.

CHP Grubu’nun dün TBMM’deki toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, özetle şu mesajları verdi:

"Başbakan esmiş gürlemiş; ‘Vay efendim nedir bu bedelli askerlik?’ O hep bağırır, çağırır, sinirlenir, tansiyonu, şekeri yükselir. Bana yükseltme diyorlar? Yükseltmek istemiyorum, ama rahat durmuyor. Sen çocuğuna valinin gözetiminde 21 gün askerlik yaptırırken hoştu da milletin çocuğuna yaptırınca mı ağırına gidiyor?

"Başbakan, gazetecilerin tutuklanma gerekçesini kendisi anlattı. Bizim başımızda bir başsavcı var diyordum, inanmıyordunuz. Kendisi itiraf etti, güzel bir görev yapıyor başsavcı olarak. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bile bu kadar yetkilsi yok. Sevsinler böyle ileri demokrasiyi.

"Kayseri’de toplanan rüşveti kaydeden, defteri gönderdim. Recep Bey ‘benim defterden haberim yok’ diyemez. Arzu ederse hapishaneden yazılan mektubu da gönderirim.

"AP raporu açıklandı, uyardık şimdi uyandılar. Recep Bey eleştirilere karşı ‘dengesiz, hakaret ediyor’ demiş, kendi dengesine baksın önce.

"Bunlar 12 Eylül ürünü bir parti, yatıyorlar kalkıyorlar da Kenan Evren’e dua ediyorlar, ‘iyi ki darbe yaptın da biz de mağdur edebiyatı yaptık’ diyorlar. Onlar muhtıra verene madalya veriyorlar, biz hesap soracağız.

"Aile sigortası projemizi eleştiriyorlar. Kadınların ve ailenin derdini bilmezmişiz, ben kadın ve ailelerin derdini biliyorum. Ben Diyarbakır’da çocuğuna kahvaltı veremedi diye intihar eden kadının dramını da bilirim, sen bilmezsin. Senin ayakların yerden kesildi. Sen ve yandaşların 4 çekerli ciplere biniyorsun sen kim dertten anlamak kim.

"Gazetecinin kalemi, defteri, teybi vardır, kamerası, fotoğraf makinesi ve bir de mikrofonu vardır. Başka bir şeyi yoktur. Darbe yapacaksa ancak bunlarla darbe yapar, olayı soruşturacaksa ancak bunlarla soruşturur. AKP habercilerden intikamını aldı, yıpranma payını ellerinden aldı. Ardından baskı kurdular. Gazeteciler haber peşinde koşar, kendileri haber oluyorsa orada sorun vardır demektir. Eğer 68 gazeteci hapisse orada sorun vardır. Manşetlere, köşe yazarlarına müdahale ediliyorsa orada sorun vardır. CHP iktidarında gazeteciler rahat bir nefes alacak.

"Biz gecekondu partisi değiliz. Dün kurulduk bugün bunu yapıyor değiliz, kökenimiz, her şeyimiz var. Biz bu ülkeyi adam gibi yönetmek, çağdaş uygarlığa götürmek istiyoruz. Yeniliğe açığız, demokrasiyi, özgürlüğü istiyoruz. Biz de eleştirildiğimiz zaman kızmayacağız. Hiçbir gazetenin manşetine müdahale etmeyeceğiz. Hiçbir gazeteye ‘bunu işten atın’ demeyeceğiz. ‘Ya o manşeti değiştir, ya da ben o gazeteyi kapatırım’ demeyeceğiz. Özgür basını sağlayacağız, sanayici de özgür olacak. Sanayici, esnaf korkudan konuşamıyor, konuşmayınca sanıyorlar ki oylar bize gelecek sandıkta göreceğiz.

"Doktorlar çıktı dertlerini anlatmak için yürüdüler. Bir bakan var, ‘Yürüyüşte bunların derdi ne’ diye bakmıyor, Che afişine bakıyor, adamın derdine bak. Bu kadar hayattan, gerçeklerden kopuk bir sağlık bakanı olur mu?

Bilkent Otel’de şehit aileleri ile gazilerin katıldığı akşam yemeğinde çocukları seven Kılıçdaroğlu, “Bedelli askerlikle ilgili kanun teklifimizde durumu iyi olanlardan alınacak ücretlerden öğrencilere yurt yapacağız. Durumu iyi değilse bedel alınmayacak” dedi. Kılıçdaroğlu, genel af için de “Buna toplumun her kesimi ‘evet’ derse, biz ‘evet’ deriz” ifadelerini kullandı.

Sayfa Yükleniyor...