Erdoğan: Ey katil Esed, sen bunların ahından nasıl kurtulacaksın?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'deki kimyasal saldırılara ilişkin, "Ey katil Esed, sen bunların ahından nasıl kurtulacaksın? Ey buna sessiz kalan dünya, buna sessiz kalan BM, bunun hesabını nasıl vereceksiniz?" dedi.

Erdoğan: Ey katil Esed, sen bunların ahından nasıl kurtulacaksın?

Cumhurbaşkanı , eski Atatürk Stadyumu'nda düzenlenen toplu açılış törenine katılarak, vatandaşlara hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bursa, bugün de 16 Nisan'da kavuşacağımız yeni yönetim sisteminin müjdecisi olmaya hazır mı? Maşallah, Bursa, 16 Nisan'da şanlı tarihine yakışır bir oranla 'evet' demeye hazır mı? Bursa, 16 Nisan'da rekor evet oranıyla bir kez daha kurucu şehir vasfını göstermeye hazır mı?" diye sordu.

''YA SENİN HADDİNE Mİ, ÖNCE TERBİYENİ TAKIN, AHLAKSIZ''

"Sizlerin 'boş küp çok inler' diye güzel bir sözü var" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ana muhalefetin başındaki zat ve avaneleri de işte bu şekilde sürekli inliyorlar ama içi boş. İçi boş, çünkü bunlar adeta bir yalan makinesi, inlerken de saçmalıyorlar, zırvalıyorlar. Birisi çıktı, ne diyor? '16 Nisan'da evet çıkarsa bunları İzmir'e kadar kovalar, denize dökeriz' diyor. Ya senin haddine mi, önce terbiyeni takın, ahlaksız. Seni Samsun'a çıkarmaz benim Samsunlu kardeşim. Sen Sivas'a giremezsin, bu kafayla Amasya'ya giremezsin, Ankara'dan geçemezsin. Sen kimi İzmir'den denize döküyorsun? Sen bu ülkenin 'evet' diyen evlatlarını ne zamandan beri bir Yunan gibi görmeye başladın, aynaya bak, aynaya. Genel Başkanları çıkmış bu tür ifadelerin doğru olmadığını söylüyor, ey Kılıçdaroğlu, senin şu anda bir genel başkan olarak yapmak gereken ne biliyor musun, onu da öğreteyim sana, kesin ihraç talebiyle böyle bir adamı partide barındırmamak, hemen ihraç etmek. Eğer bu ülkede 'hayır' diyen senin için ne kadar saygınsa 'evet diyen de o kadar saygın olmalıdır, demokrasi bu. Sana bir de demokrasi dersi verecek değilim Bursa'da ama ne dersen de."

"YAZIKLAR OLSUN''

Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın "16 Nisan'da 'hayır' çıkarsa, düşmanı İzmir'de dökmüş kadar sevineceğiz" dediğini anımsatan Erdoğan, "Yazıklar olsun. Bu işi biraz biliyor zannediyordum ama anlaşılan o ki son zamanlarda onun da kayışlar eskidi ve yırtılmaya başladı" diye konuştu.

Cumhurbaşkanının yardımcıları ve bir kabinenin bulunacağını bildiren Erdoğan, "Ne diyor 'Bütün ailesini oraya yerleştirecek'. Çünkü bunların hayatı hep yalan" ifadelerini kullandı.

Başbakan seçildiğinde kabinede 36 kişi bulunduğunu, bunu 25'e indirdiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz bir ülke nasıl yönetilir iyi biliriz. Ama Kılıçdaroğlu sen bu işlerden anlamazsın. Sana SSK'yı verdiler batırdın" diye konuştu. Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü yaparken "10 yıl önce daha iyiydi" dediğini anımsatan Erdoğan, "İnanın buna 5 koyun verin, kaybeder gelir" değerlendirmesinde bulundu.

''KORKMAYIN 16 NİSAN'DA KİMSEYE BİR ŞEY OLMAYACAK''

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle devam etti:

"Bursa'dan ana muhalefetin endazeyi kaybetmiş yöneticilerine sesleniyorum, korkmayın 16 Nisan'da kimseye bir şey olmayacak. Biz sizler gibi İzmir'den denize dökmeyeceğiz. Ama biz siyaset müzesi hazırlayacağız, o müzeye sizleri obje olarak koyacağız. Bu halk oylamasında 'evet' çıkınca sadece ülkemizin yönetim sistemi değişecek. Emin olun bu durumda da her şey eskisinden daha iyi olacak. koalisyon tartışmaları olmadan, istikrar ve güven ortamı tehdit edilmeden yönetileceği bir döneme girecek. Buna karşı çıkacağım derken dünyanızı da ahiretinizi de tehlikeye atmayın. Tabii biz CHP'lilerin bu sufleleri nereden aldıklarını çok iyi biliyoruz. Bunlar, sufleyi Pensilvanya'daki şarlatandan alıyorlar. Çünkü onun 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştiren militanları da dünyalarını ve ahiretlerini yakmaktan, yıkmaktan söz ediyorlar. CHP'lilere diyorum ki bu şarlatanın yolu yol değil."

''EY KATİL ESED, BUNLARIN AHINDAN NASIL KURTULACAKSIN?''

Suriye'deki kimyasal saldırıya değinen Erdoğan, "Bakın 100'ü aşkın oralarda kimyasal silahlarla şehit edildi ve 50'ye aşkın ufacık yavrular orada şehit edildi. Onların ekranlarda görüntülerini izlediniz değil mi Ey katil Esed, sen bunların ahından nasıl kurtulacaksın? Ey buna sessiz kalan dünya, buna sessiz kalan Birleşmiş Milletler (BM), bunun hesabını nasıl vereceksiniz?" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'nin saldırıda yaralananlara yardım etmek için elinden geleni yaptığını vurgulayarak, bunun kendisi için bile yeterli olmadığını, üzüntülü olduğunu söyledi.

Saldırıda zarar görenlerin durumunun ciğerleri dağladığını, Türkiye'nin elinden geleni yapacağını aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:

"16 Nisan bunun için de adeta bir kader çizgisinin çizilmesidir. Ona göre bu kırılma noktasıdır, çok çalışacağız, çok gayret edeceğiz. Sandıkları patlatacağız. Bir dönem Asala, bir örgüt icat etmişlerdi. Bu örgütü kullanarak, dünyanın her köşesinde diplomatlarımıza saldırıyor, şehit ediyorlardı. Böylece Türkiye'yi köşeye sıkıştırdıklarını sanıyorlardı. Onun işi bitince, 1970'li yıllar boyunca pek çok örgütü sahaya sürdüler. İşte bir tanesi PKK, PYD, YPG, mezhep hassasiyetlerini kaşımak içinde DHKP-C'yi besleyip, büyüttüler. Bunların yetersiz olduğu yerlerde FETÖ ihanet şebekesini ihya ettiler. Hatta Suriye ve Irak'ta güya mücadele ettikleri DEAŞ'ı üzerimize salmaktan dahi geri durmadılar. Sorduğunuzda tüm bu örgütleri tanımadıklarını, tasvip etmediklerini, destek vermediklerini söylediler ama militanlarını ülkelerinde barındırmaktan, ellerine her türlü silahı vermekten geri durmadılar. Oynanan oyun çok açık, ortada. Artık sözün bittiği yere geldik."

"HİÇBİR ŞEYE KARIŞMAMIZI SÖYLEYENLERİN DOSTLULUĞUNA İNANILABİLİR Mİ?"

Suriye'de 1 milyona yakın insanın bugüne kadar öldürüldüğünü belirten Erdoğan, Türkiye'nin 3 milyon Suriyeliyi misafir ettiğine işaret ederek, "Asıl hedef Türkiye değil mi Irak'ta kurulan tezgahların ucunun gelip Türkiye'ye dayanacağını görmemek mümkün mü Kıbrıs'ta tutulmayan sözlere, uyulmayan anlaşmalara, devrilen masalara rağmen Rum tarafının arkasında durulmasının amacı, Türkiye'yi açığa düşürmek değil mi Yani etrafımız adım adım ateş çemberiyle çevrilirken, bize yerimizde durmamızı, hiçbir şeye karışmamızı söyleyenlerin dostluluğuna, samimiyetine, iyi niyetine inanılabilir mi?" değerlendirmesinde bulundu.

''ÖNCE HADDİNİ BİL. HADDİNİ BİLMEZSEN BİZ HADDİNİZİ BİLDİRİRİZ''

Erdoğan, bazı Avrupa ülkelerine yönelik eleştirilerde bulunarak, "Bunlar o kadar edepsiz ki, istisnalar bir kenarda. Benim kadın Bakanımı arabanın içine mahkum edecek kadar edepsiz, terbiyesiz. Hani kadın hakları, bu Bakan be Bakan, dokunulmazlığı var. 30 metre ileride konsolosluk binamız var, bizim topraklarımız. Oraya geçmesine dahi tahammül edemediler. Ondan sonra, utanmadan sıkılmadan 'Bir kahvaltı yaparız.' Hadi oradan ahlaksız. Önce haddini bil. Haddini bilmezsen biz haddinizi bildiririz. Öyle 25 kuruşa simit yok" diye konuştu.

Söz konusu milletin Türk milleti olduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Öyle kalkacaksın, bakanlarımızın uçağına uçuş izni vermeyeceksin, öbür taraftan kalkacaksın, telefonlara çıkmayacaksın. Yok öyle şey. Kardeşlerim bak, bu Batı, tek millet ya, ne yaptılar Hepsi Papa'nın huzuruna gittiler, Avrupa Birliği üyesi ülkeler, Papa'nın huzuruna gittiler. Vatikan, Avrupa Birliği üyesi değil ve orada çok önemli bir kilisede bir araya geldiler. Bunların içinde protestan var, bunların içinde ateist var, fakat bütün bunlar orada bir araya geldi. Siz ne zamandan beri bu kadar birbirinizle iç içeydiniz Tek millet, bunlar tek millet. Gerisini söylemiyorum.

Ülkemizle mukayese edemeyecek ülkeleri üye yaptılar ama Türkiye'yi niye geride tuttuklarını şimdi anladık. Niye? Bu ülkenin yüzde 99'u Müslüman da onun için. Biz bunu bugüne kadar konuşmadık ama artık konuşuyoruz, konuşacağız. Bunlar, bölücü. Bunlarda ırkçılık var, bunlarda İslamofobya var, bunlarda her şey var. Dürüst değiller, samimi değiller. Bunlar, yüzümüze güldükleri zaman, biz bunların ne olduğunu anlıyorduk ama söylemedik. Artık, şimdi söyleyeceğiz. Yüzüne, yüzüne söyleyeceğiz."

"BEN BU MAKAMDA OLDUĞUM SÜRECE, BU İŞİN ÖNÜNÜ AÇMAM"

Bazı Avrupa ülkelerinin terör örgütlerine yönelik yaklaşımını da değerlendiren Erdoğan, "PKK terör örgütünü, FETO'yu topraklarında bunlar barındırıyor ve onları iadeye gelince iade etmiyor. Ondan sonra da bizden utanmadan, sıkılmadan istiyorlar. Kusura bakma. Sizin yargınız ne kadar adilse, bizim yargımız da o kadar adildir. Vermeyince de çılgına dönüyorlar. Kusura bakmayın. Ben bu makamda olduğum sürece, bu işin önünü açmam" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı Avrupa ülkelerinin "kendi topraklarını Türkiye'nin bakanlarına yasaklarken, terör örgütlerinin yandaşlarına tüm kapıları sonuna kadar açtığını" vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi:

"Düşünün, şahsımın şakağına silah dayanıyor. Böyle bir pankartı İsviçre Parlamentosu'nun önüne asıyorlar. Bunu yapanları, İsviçre polisinin kontrolünde götürüyorlar. Hala susacak mıyız İşte, bundan dolayı 16 Nisan'da 'evet' diyorum. Bu benim şahsımın meselesi değil, bu millete olan saygısızlığın hesabını sormaktır. Avrupa'nın her yerinde bunlar istedikleri gibi geziyor mu Bu teröristler geziyor mu Onlara yol açık ama dikkat edin 'evet' diyenlere yol kapalı. Onların milletvekilleri, bakanları 'hayır' propagandası yapıyor. Serbest. Kusura bakmayın, öyleyse sizlerle 16 Nisan'dan sonra konuşacağız. Bizim artık bunların kriterlerine falan ihtiyacımız yok. Bizim Ankara kriterlerimiz var. Çünkü, biz demokrasiyi, insan haklarını, özgürlükleri onlar istediği için değil, kendi vatandaşlarımız bunlara layık olduğu için benimsiyor ve hayata geçiriyoruz. Bunu da onlardan çok daha iyi yapıyoruz."

"BUGÜNÜN HASTA ADAMI ARTIK AVRUPA BİRLİĞİ'DİR"

Türkiye'nin her yolu ve yöntemi kullanarak saldıran bu insanlara gereken cevabı vereceğini aktaran Erdoğan, "Fakat bakıyorum ki biz yıkılmayıp ayakta kaldıkça onların gücü, nefesi tükeniyor. Bugünün hasta adamı artık Avrupa Birliği'dir (AB)" dedi.

Bu durumu istatistiklerle ispatlayacağının altını çizen Erdoğan, ekranları başında kendisini izleyen Avrupalıların da kendisini duymasını istediğini söyledi.

Erdoğan, Avrupa Birliği'nin satın alma paritesine göre gelirinin 2002-2015 yılları arasında yüzde 18 büyüdüğüne, aynı ölçüye göre Türkiye'nin ise yüzde 81 olduğuna dikkati çekti. 2002 yılında dünya hasılasının yüzde 23'ünü üreten Avrupa Birliği'nin, bugün yüzde 17'nin altına gerilediğini ifade eden Erdoğan, "Bütün bunların tercümesi ne biliyor musunuz Avrupa Birliği'nin küçülen bir ekonomik güç olduğudur" diye konuştu.

Meseleyi borç stoğu açısından ele alan Erdoğan, son 14 yılda Euro Bölgesi'nin borç stoğunun yüzde 35 artış göstererek toplam gelirin yüzde 90'ına ulaştığını bildirdi. Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ülkemizin borç stoğu ise yüzde 62 azalarak toplam gelirin yüzde 28'ine düştü. Nereden nereye Demek ki Avrupa Birliği aynı zamanda ciddi bir borç batağı ile karşı karşıya. Avrupa Birliği'nin dünya ticaretinden aldığı pay, yüzde 16 azalarak yüzde 33'e düştü. Bu demektir ki Avrupa Birliği'nin dünya ticaretindeki payı da küçülüyor.

İstihdamda hem kısa çalışma saatleri hem de kamunun istihdamdaki ağırlığı sebebiyle Avrupa Birliği'nde kurulan suni refah düzeni çatırdıyor. Yaş ortalaması 43'ü bulan Avrupa Birliği gençlerine iş bulmakta zorlanıyor. Yani Avrupa artık istihdam umudu olmaktan da çıktı. Bizi ekonomiyle, vizeyle, ticaretle tehdit edenler önce dönüp kendilerine baksınlar. Durumları iyi değil. Bunu yaptıklarında gelirleri azalan, borçları artan ve bütün bunların yanında değerli kardeşlerim ticareti daralan, yatırım portalı düşen, işsizliği yükselen, yaşlanan bir kıta görecekler. İşte o zaman kimin kime ihtiyacı olduğu da anlaşılacaktır. Bu manzaranın üzeri, öyle bizim Bakanlarımızın toplantılarını iptal etmeyle, vatandaşlarımızın üzerine atlarla, itlerle yürümeyle kapatılamaz."

''BİZE DİZ ÇÖKTÜRECEKLERİNİ SANANLARI SICAK BİR YAZ BEKLİYOR''

Erdoğan, "El Bab operasyonu, sahaya girdiğimizde netice alacağımızın en son ve somut örneğidir. El Bab bitti, Cerablus bitti, Rai bitti, Dabık bitti. Şimdi yola devam. Şimdi Münbiç var. Eğer koalisyon güçleri sözlerinde dururlarsa, 'YPG, PYD'yi koyun bir kenara gelin Rakka'yı da halledelim' diyoruz. Bu millet bu işi çözer. Terör örgütlerini kullanarak bize diz çöktüreceklerini sananları sıcak bir yaz bekliyor, haberleri olsun" dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu arada ne oldu biliyor musunuz? Bu HDP'liler var ya bizim bu tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet, Rabiamıza öfkelenmiş. Onlar diyorlar ki 'biz bunu kabul etmiyoruz.' Buna karşı bazı şeyler üretmişler ve İçişleri Bakanlığımız anında müdahale etti ve gereken dersi verdi. Bundan sonra böyle" diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...