Generalden MAC ID savunması

Balyoz davasının bir numaralı sanığı emekli Orgeneral Çetin Doğan, teslim olmak için geldiği adliyede tutukluluk kararına dayanak oluşturan bilgisayar hard diskinin kimlik bilgisinin (MAC ID) hatalı olduğunu savundu. Doğan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Generalden MAC ID savunması

Balyoz davasında hakkında tekrar tutuklama kararı verilen eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, bu sabah adliyeye gelerek teslim oldu.

Çetin Doğan, Gölcük'te ortaya çıkan 43 klasörde belge bulunmadığını iddia etti.

Bir basın mensubunun ''Peki Gölcük'teki belgeleri birileri mi koydu oraya, nasıl oldu?'' şeklindeki sorusuna ilginç bir yanıt verdi.

'MAC DEĞERİ YANLIŞ'
Doğan şöyle konuştu: ''Maalesef şu bir gerçek ki, Silahlı Kuvvetlerde çok alt düzeyde yanlış.. Çünkü üst düzeyde böyle yanlışlıklar yaptırmazlar ama alt kademede işi bilemeyen, fakat oraya buraya taşıyan, aynen Kayseri'de olduğu gibi, Kayseri'de kurulan komplo gibi adamlar bulmuşlar. Uzmandır, şudur budur. Ve buraya konmuş. Konduğu yer de herkesin bildiği, zaten kozmik oda değil, gizli bir alan değil. Herkesin bildiği çöplük, evrak çöplüğü. Yanlış bir şey. Yer yok ondan, o benim sorumluluğum değil. Oraya konmuş ama konan CD'de bunlar var. Konan, hard disk diyorlar. Evet gerçekten de hard disk bulmuşlar ama bilirkişi raporu var. Hard disk, orada bulunan bir bilgisayarın hard diski. Dolduğu için arşive kaldırılıyor. Oradan bir el alıyor, bunu dışarı çıkartıyor ve yeniden dolduruluyor. Nasıl anlıyoruz; bir bilgisayarın hard diskini alıp başka bir bilgisayarda doldurursanız doğrudan doğruya sizi ele verir. Çünkü mac değeri farklı çıkar. O bilgisayarın MAC değeri (MAC ID) çıkmamıştır. Bu konuda Donanma Komutanlığı'nın kesin bir bilirkişi raporu vardır. Tamamen sahte.

Yapacağımız şey, aldığımız cevaba göre, 'sözün, adaletin bittiği yerdir' diyerek, artık avukatlarımızın cübbelerini çıkarmalarını isteyeceğiz. İstifa etmelerini isteyeceğiz. Bizler de 14 Martta başlayacak davada savunma yapmayacağız. Ne yapacağız? Ben bundan sonra halkımı kendime muhatap olarak alacağım, manifesto hazırlayacağım. İddianameyi ben hazırlayacağım. Neler yapıldığını, bu davayla ilgili ne çirkinlikler olduğunu ortaya koyacağım. Bu davanın kaç sene evvel başladığını söyleyeceğim.

Yanlışlıklar içindeler. İnsan kahretmekten başka bir şey diyemiyor. Sayın başbakan bir vesileyle, 'müfteriler kendi iddialarını ispat etmek zorundadır' demişti. Biz böyle bir beklenti lüksüne sahip olmadığımızı, daha davanın ilk aşamasında gördük ve onun için iddianamelerde delil diye saydıklarını biz çürüttük. Onlar irdelemediler. İrdelemediklerini nasıl görüyoruz? İlgili kurumlara yazdıkları yazılarda aldıkları cevapları emanete koymuşlar, hasır altı etmişler."

Doğan şunları söyledi: ''Davanın meşru zemini kalmamıştı, çünkü davanın zemini sayılan 11 CD'nin bir çete tarafından imal edildiği, üretildiği birçok kanıtlarıyla ortaya konulmuştu. Bu haliyle 16 Aralıkta duruşmada kimlik tespitine başlandı. Sıra bana geldiğinde söylediğim söz şu oldu: 'Sayın Başkan, bu dava Türk ulusuna çok pahalıya mal oluyor. Bu davada 196 sanık var, bu 196 sanığın 148 adedi hiç seminere iştirak etmemiş, sadece ve sadece dijital verilerde, imzasız dijital verilerde. Ne kuru imza var, ne dijital imza var.

İsimleri geçtiği için burada sanık sıfatındalar. Biz davanın temelini oluşturan 11 nolu CD'nin sahte olduğunu kanıtlamaya hazırız. Lütfen evvela bunu konuşalım, bu tartışılsın ve görevlerinden, yabancı ülkelerden koşup buraya gelmiş arkadaşlar bu şekilde serbest kalsın. Geriye 48 arkadaş kalıyor bu seminere iştirak eden. Seminere iştirak eden arkadaşlar, ben ordu komutanıydım, benim emrime uyarak buraya geldiler. Eğer seminerde bir suç isnadı varsa o doğrudan bana yöneltilmelidir. Arkadaşlarıma hiç bir suç isnadı olamaz. Çünkü benim emir komutama, emrime uymak zorundaydılar.''

Belgelerdeki çelişkilere dikkat çeken Çetin Doğan, ''Nasıl görüyoruz? Evvela şunu söyleyelim, belgeler çuvallarla çıkarıldı, yaş imza, ıslak imza var diye ortalığa yeni bir bilgi kirliği kampanyası açıldı'' dedi.


METRİS'E GÖNDERİLDİLER
Orgeneral Çetin Doğan, hakkındaki yakalama kararı yüzüne okunduktan sonra tutuklanarak Metris Cezaevi'ne gönderildi.

Haklarında yakalama emri çıkaran İstanbul 10. Ağır Ceza mahkemesine çıkan diğer isimler Nuri Ali Karababa, Halil Yıldız, Gökhan Murat Üstündağ, Refik Hakan Tufan ve Ümit Özcan da yakalama emirlerinin yüzlerine okunmasının ardından tutuklandı. Tutuklanan subaylar da Çetin Doğan gibi Metris'e gönderildi.

12 KİŞİ DAHA TUTUKLANDI
Bu arada dava kapsamında haklarında yakalama emri ve tutuklama kararı verilen 11'i muvazzaf, 1'i emekli subay 12 sanık, haklarındaki kararların yüzlerine okunmasının ardından tutuklandı.

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine gelen emekli subay Harun Özdemir ile Merkez Komutanlığı görevlilerince getirilen muvazzaf subay 11 sanık, davayı yürüten İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne çıkarıldı.

Mahkemenin 12 Şubat 2011'de yapılan duruşmasına katılıp ve daha sonra duruşmadan ayrıldıkları için haklarında tutuklama kararı verilen muvazzaf asker sanıklar Mustafa Koç ve Nihat Özkan ile duruşmaya katılmadıkları için haklarında yakalama emri verilen muvazzaf subay olan sanıklar Soner Polat, İbrahim Koray Özyurt, Mehmet Ferhat Çolpan, Meftun Hıraca, Nihat Altınbulak, Mustafa Yuvanç, Abdurrahman Başbuğ, Erdinç Atik ve Yunus Nadi Erkut haklarında çıkarılan kararların yüzlerine okunmasının ardından tutuklandı.

Mahkemeye çıkarılan emekli subay Harun Özdemir de kararın yüzüne okunmasının ardından tutuklandı.

Tutuklanan muvazzaf subaylar Hasdal Askeri Cezaevi'ne gönderilirken, emekli subay Harun Özdemir de Metris Cezaevi'ne götürüldü.

Sayfa Yükleniyor...