Gezici Festival'le 'yol'a devam

Gezici Festival'in Yönetmeni Başak Emre ve Genel Sekreteri Ahmet Boyacıoğlu’yla festivalin bu seneki programını ve ‘yol’larda olma halini konuştuk...

Gezici Festival'le 'yol'a devam

Gezici Festival bu sene 18. kez yola çıkıyor. Ankara’dan başlayan yolculuk Sinop’a uzanacak dopdolu bir film programıyla. Bir festival yapmanın tüm zorlukları ve imkansızlıkları onların şevkini kırmaya yetmese de endişeliler gelecek seneler için.

Festival Yönetmeni Başak Emre ve Genel Sekreteri Ahmet Boyacıoğlu’yla ’deki festivalleri, festivalin bu seneki programını ve ‘yol’larda olma halini Sinan Yusufoğlu konuştu:

Uzun yıllardır Türkiye'nin en nevi şahsına münhasır festivallerinden birini yapıyorsunuz. Binlerce kilometre yol yaptınız Gezici Festival vesilesiyle. Türkiye'nin neredeyse tüm bölgelerinde filmler gösterdiniz. Böyle büyük bir emekle ortaya çıkan Gezici Festival, ilk yıllarından bugüne sizin için ne ifade ediyor?
Gezici Festival bizim için 1995 yılında ne ifade ediyorsa şimdi de aynı şeyi ifade ediyor. Biz Anadolu’da sineması olmayan kentlere gitmek, o kentlerde sinema kültürü ve seyircisi yaratmak amacıyla yola çıktık. Gezici Festival konuk olduktan sonra Kars ve Artvin sinema salonlarına kavuştu. Kars’ta birçok film çekildi. Sanıyoruz Gezici Festival 1995’ten bu yana amacına tam olarak ulaştı. Ancak son yıllarda izleyici de gözle görülür bir değişiklik oldu. Muhafazakârlaşan bir izleyici kitlesi, göstereceğimiz filmlere kuşkuyla bakan yerel yönetimler, azalan maddi destekler biraz bizim heyecanımızı azalttı diyebiliriz.

Bu yılın Festivali'ne gelelim. Programda öne çıkan bölümlerden bahsedebilir misiniz? Bu sene festival takipçilerini neler bekliyor?
Her yıl olduğu gibi küçük ama özenle seçilmiş bir programımız var. Bu yıl Türkiye sineması için oldukça verimli bir yıldı. Bu nedenle Türkiye 2012 bölümünde dokuz film gösteriyoruz. Araf, Babamın Sesi, Devir, Küf, Lal Gece, Siirt’in Sırrı, Şimdiki Zaman, Yeraltı, Zerre bu bölümde yer alan filmlerimiz.

Dünya sineması bölümünde önemli festivallerde gösterilmiş, ilgi çekmiş ve ödüller almış dokuz film göstereceğiz. Düşler Diyarı, Aşk, Domuzların Kralı, Orada Burada, Temizlikçi (Adrian Saba), Onur Yürüyüşü (Srdjan Dragojevic), Kaplanın Yılı, No, Perşembeden Pazara.

Tuncel Kurtiz’in ‘Bir Daha Bir Daha’ İzlediği Filmler adlı bölümümüzde Tuncel Kurtiz’in çok sevdiği ve sık sık izlediği beş film yer alıyor: Leopar (Luchino Visconti), Her Türlü Kuşkunun Ötesinde Bir Yurttaş Hakkında Soruşturma (Elio Petri), 2000 Yılında 25 Yaşında Olacak Jonas (Alain Tanner), Nashville (Robert Altman) ve All That Jazz (Bob Fosse).

‘Savaşla Büyümek’ adlı bölümümüzde dünyamızda süregelen ve bir türlü önlenemeyen savaşların özellikle çocukların üzerindeki etkisini vurgulamayı düşündük. Bu bölümde Savaş Cadısı ve Annemin Kollarında adlı filmleri göstereceğiz. Çalışma hayatını, üretim sistemlerini ve otoriteyi sorgulayan Üretim Hatası adlı bölümde iki kısa film ve iki belgesel gösterilecek. Gelenekselleşen Kısa İyidir bölümünün yanı sıra gerçeküstü kolaj canlandırma filmleriyle tanınan Amerikalı sinemacı Larry Jordan toplu gösterimi ile Hollanda’dan Çocuk Filmleri de festival programında yer alacak.

Geçen sene Zeki Demirkubuz'la başlayan bu sene Tuncel Kurtiz'le devam eden; ‘Tuncel Kurtiz'in Bir Daha Bir Daha İzlediği Filmler’ bölümü büyük heyacan yarattı festival takipçilerinde. Tuncel Kurtiz’in olmasına nasıl karar verdiniz?
Tuncel Kurtiz festivalimizin başından bu yana en büyük destekçimiz. Aynı zamanda Festival’in Danışma Kurulu’nda. Çok iyi bir sinema izleyicisidir. Geçen yıl Zeki Demirkubuz’un seçtiği filmlere gösterilen ilgiden yola çıkarak bu yıl da Tuncel Kurtiz’den festival için izlemeye doyamadığı filmlerden oluşan bir seçki hazırlamasını istedik.

Festivalde bu yıl Peter Ohlendorf'un Almanya'da büyük tartışmalar yaratan "Kan Akmalı- Gizlice Nazilerin Arasında" belgeseli de gösterilecek yönetmenin katılımıyla. Bu belgeselin seçkide yer almasına nasıl karar verdiniz?
'Kan Akmalı - Gizlice Nazilerin Arasında’, Almanya’da gösterildiğinde önemli tartışmalar yaratmıştı. Almanya’da kısa bir süre önce, yıllarca karanlık kalan bazı cinayetleri Neo-Naziler’in işlediği, devlet güçlerinin de Neo-Nazileri pek önemsemediği ortaya çıktı. ‘Dönerci cinayetleri’ olarak anılan bir dizi olayda sekiz Türk bir Yunanlı ve bir Alman polisin Neo-Nazilerce öldürüldüğünün belirlenmesi Almanya’da son yıllardaki en önemli politik skandallardan birine neden oldu. Filmdeki görüntüleri çeken Alman gazetecinin adı halen gizli tutuluyor. Biz de ülkemizi yakından ilgilendiren bu önemli filmi festival programına almaya karar verdik. Filmin yönetmeni Peter Ohlendorf, 2 Aralık Pazar günü saat 14.30’da Kızılay Büyülü Fener Sineması’nda yapılacak gösteriye katılacak ve soruları yanıtlayacak.

Bu yıl festival takipçilerinin kaçırmaması gereken 10 filmi istesek sizden; ne dersiniz?
Zamanı olanlar tüm filmleri izlesin. Çok özenerek seçiyoruz çünkü. Leopar ve Her Türlü Kuşkunun Ötesinde Bir Yurttaş Hakkında Soruşturma’yı büyük perdede ve restore edilmiş dijital kopyalarıyla izlemek oldukça iyi bir deneyim olacaktır diye düşünüyoruz. Üretim Hatası ve Savaşla Büyümek temaları altında gösterdiğimiz belgeselleri kaçırmayın.

Festival her sene yan etkinlikleri ve yayımladığı sinema kitaplarıyla da oldukça önemli bir boşluğu dolduruyor. Bu sene festival takipçilerini neler bekliyor?
Gezici Festival’in en ayırt edici özelliklerinden biri, seyircilerin katkıda bulunacakları, sinema ve sanat üzerine düşünüp tartışacakları ve üretecekleri interaktif bir ortam yaratmak. Bu yıl da “Yeni medya belgesel atölyesi”nde katılımcılara interaktif film türlerini keşfettirecek, çağımızın egemen iletişim dili olarak adlandırılan “yeni medya”nın yaratıcılık olanaklarıyla bir yeni medya belgesel projesi tasarlanacak. Katılımın ücretsiz olduğu bu atölyenin kapıları bilgisayarını beraberinde getiren herkese açık.

Bu yıl ‘Savaşla Büyümek’ teması altında iki film gösteriyoruz. Savaş bölgelerinde büyüyen çocuklar ve çocuk askerleri konu alan bu iki filme Hollanda Büyükelçiliği’nin katkılarıyla düzenleyeceğimiz Uluslararası Af Örgütü, Gündem Çocuk Derneği ve Uluslararası Çocuk Merkezi’nin desteğiyle bir panel eşlik edecek.

Gezici Festival kitaplığına bu yıl yine Bağlam Yayınları işbirliğiyle doyurucu bir kitap eklendi: Devrim Yahut Vasat. Zeynep Tül Akbal Süalp ve Burçe Çelik’in editörlüğünde oluşturulan kitapta gündelik hayat deviniminin “yeni” ile ilişkisi, sinema, medya, edebiyat, müzik gibi yaratıcı endüstriler içinde tekniğin ve teknolojinin oynadığı rol tartışılıyor.

Herkesin malumu, Gezici Festival her sene yollara düşüp başka şehirlere de festivali taşıyor. Bu sene ikinci kez yolunuz Sinop'a düşecek. Geçen seneye dair izlenimlerinizi alabilir miyim?
Geçen yıl ilk kez konuk olduğumuz Sinop, çok farklı bir Anadolu kenti. Dinamik bir izleyiciye sahip. Diğer kentlerin aksine, ağırlıklı olarak öğrenciler değil, her yaştan izleyici festival filmlerine ilgi gösteriyor. Sinop’ta kendimizi evimizde gibi hissediyoruz. Geçen yıl Sinop’a konuk olan Uğur Yücel ‘Keşke her kent Sinop olsa’ diyerek hayranlığını belirtmişti.

(Söyleşinin tamamını Ankara’nın Gayriresmi gazetesi Solfasol’ün Aralık sayısında okuyabilirsiniz gazetesolfasol.com )

Gezici Festival programı ve ayrıntılar için: gezicifestival.org

Sayfa Yükleniyor...