Gönül: Arazi iki Kıbrıs büyüklüğünde değil

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, güney sınırındaki mayınlı araziyle ilgili 'iki Kıbrıs büyüklüğünde' haberlerine tepki gösterdi ve "Arazi 176 kilometrekare" dedi.

Gönül: Arazi iki Kıbrıs büyüklüğünde değil

AK Parti Bayraklı İlçe Başkanlığı 1. Olağan Kongresi, Devlet Bakanı Mehmet Aydın ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün katılımıyla yapıldı.

Buradaki konuşmasında 'nin güney sınırında yer alan mayınlı arazinin temizlenmesi tartışmalarına değinen Gönül, bu konuda kamuoyunun yanlış bilgilendirildiğini bildirdi.

Gönül, bu konuda dün ''itibarlı bir televizyon kanalının'' haber bülteninde, muhalefetten alınan bir bilginin gerçekmiş gibi verildiğinden rahatsız olduğunu dile getirerek, '''Mayınlı arazi miktarı, 2 Kıbrıs büyüklüğünde bir yer.' Haber bülteninde öyle ifade ediliyor. 2 Kıbrıs büyüklüğü, yanılmıyorsam Belçika devletinin arazisi kadar. Kıbrıs'ın arazisi ne kadar, 9 bin 600 kilometrekare. Demek ki 18 bin kilometrekarelik bir araziden bahsediliyor mayınlı arazi diye. Mayınlı arazinin boyu 510 kilometre, genişliği de 350 metredir. Çarpan bölen, çarpar böler. Hazine kayıtlarına göre bu 176 kilometrekaredir. 18 bin kilometrekare nerede, 176 kilometrekare nerede'' dedi.

Bu konuda kamuoyuna verilen bir diğer yanlış bilginin de konunun geçmişi, yasa metni ve içeriği olduğunu ifade eden Gönül,

''1992 yılında bunun temizlenmesine teşebbüs edilmiş. Bizim hükümetimiz gelinceye kadar da çok az şey yapılabilmiş. İş ciddi olarak ele alınınca, Maliye Bakanlığı'nın bir kanun çıkarması öngörülmüş ve kanun aynen şöyle: 'Mayınlı arazi hizmet alınmak suretiyle temizlenir'. Yani, hizmet alımı bir yerden alınacak, birileri gelip temizleyecek. Eğer bu olmazsa yap-işlet-devret ile yapılacak. Bu birinci hüküm alınmıyor hep ikincisi kullanılıyor. Kanun bir çıksın bakalım, hizmet alımıyla yapılıyor mu yapılmıyor mu onu göreceğiz'' şeklinde konuştu.

AYDIN: SEÇİMLE GELEN SEÇİMLE GİDER
Devlet Bakanı Mehmet Aydın da, AK Parti hükümetlerinin Türkiye'ye yaptığı en büyük yatırımın, demokrasiye ve insan hakları rejimine yaptığı yatırım olduğunu belirterek, ''Bugün bulunduğumuz noktada, seçimle iktidara gelmiş bir partinin, seçim hariç hiçbir yolla iktidarına müdahale etmek imkansız hale geldi'' dedi.

Hükümetlerinin icraatlarıyla, ekonomiye çok büyük önem ve ülkenin kalkınmasına çok büyük hız verdiğini, ama en büyük hizmeti demokrasi alanında yaptıklarını belirten Aydın, ''AK Parti hükümetlerinin yaptığı en büyük yatırım, demokrasiye olan, insan hakları rejimine olan yatırımdır. Bakın, bugün bulunduğumuz noktada, seçimle iktidara gelmiş bir partinin, seçim hariç hiçbir yolla iktidarına müdahale etmek imkansız hale geldi. Doğrusunu isterseniz, benim ülkem böyle bir noktaya geldiği için; ''seçimle gelen seçimle gider'' noktasına geldiği, ''demokrasiyle yönetilen bir toplumda, bir millete, demokrasinin dışında bir müdahale olamaz'' noktasına bu ülke geldiği için ve bunda da bizim de karınca kararınca emeğimiz, çabamız olduğu için gurur duyuyorum'' dedi.

''BİZ, DİN PARTİSİ DEĞİLİZ''
Aydın, AK Parti'yi tanımlanmak isterken, yurt dışı da dahil, yapılan önemli yanlışlardan birinin, ''dini temellere dayanan bir geçmişe sahip olmak'' suçlaması olduğunu bildirdi.

AK Parti'nin bir din partisi olmadığını ve dinin siyasete alet edilmesinin tamamıyla karşısında olduğunu vurgulayan Aydın, ''Siyaset, günlük problemleri çözer ve siyaset aynı zamanda bir didişme alanıdır. Bu açıdan hiç kimse, mukaddes değerlerin siyasette tepe tepe kullanılmasına izin veremez. Bu, zaten demokrasiye de dinin kutsallığına da ters düşer. Biz, dinci bir parti olmadık, öyle çıkmadık, ebediyen kalsak da öyle olmayacağız. Herkesin haberi olsun. Kimse böyle nitelendirmelerde de bulunmasın'' dedi.

Aydın, bununla birlikte muhafazakar ve demokrat bir parti olduklarını vurgulayarak, muhafazakarlığın değerlere inanmak, onları geleceğe taşımak olduğunu vurguladı.

Sayfa Yükleniyor...