ANKARA- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, insanlığa bütün imkanlarını sunan doğayla ahenk içinde yaşamanın zorunluluğunu vurgulayarak, dünyaya sahip çıkmak, korumak ve doğal dengeyi bozmadan yeni nesillere güzel bir dünya bırakmanın, insanlığın ortak gayesi olması gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Dünya Çevre Günü dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Gül, insanın refah ve mutluluğunda temel rol oynayan değerlerden birinin çevre olduğuna kuşku bulunmadığını ifade etti.
Sağlıklı bir çevrenin, güçlü ve zinde bir toplum oluşturmanın önceliklerinden ve en önemli insan haklarından biri olduğunun altını çizen Gül, ''Bizlere bütün imkanlarını sunan doğayla ahenk içinde yaşamak zorundayız. Yerküremizin dışında yaşayacağımız başka bir alan olmadığını unutmamalıyız'' dedi.
Dünyanın, küresel ısınma, çölleşme, kuraklık gibi ciddi çevre sorunlarıyla karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Gül, sınır aşan boyutlarıyla tüm insanlığı tehdit eden bu sorunlarla mücadele etmenin, uluslararası iş birliğini zorunlu kıldığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Gül, ''yaşadığımız gezegene sahip çıkmak, korumak ve doğal dengeyi bozmadan yeni nesillere güzel bir dünya bırakmanın insanlığın ortak gayesi olması gerektiğini'' vurguladı.
''SERA GAZI SALINIMININ AZALTILMASI''
Türkiye'nin, çevre konusunda başlatılan uluslararası girişimlere büyük destek verdiğini anlatan Gül, son yıllarda bu alanda atılan adımları kendisinin de memnuniyetle takip ettiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin uzun süredir gündemde olan Kyoto Protokolü'ne taraf olmasının, çevre konusundaki duyarlılığını gösteren önemli bir gelişme olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:''Protokol, çevre sorunlarının çözümü, iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir bir kalkınmanın uygulanması konusunda ülkelere önemli sorumluluklar yüklemektedir. Türkiye, konunun tüm paydaşlarının katkısıyla, öncelikle vatandaşlarının sağlığı ve refahı için, ekonomik ve toplumsal kalkınmasına zarar vermeden gereken adımları atmaktadır ve atmaya devam edecektir.
Dünyanın en önemli çevre sorunlarından olan ve küresel ısınmayı tetikleyen sera gazlarının salınımının azaltılması konusunda tüm ülkeler sorumluluklarını yerine getirmek durumundadır.
Çevre sorunlarını, eğitim, sağlık gibi ülkemizin en öncelikli konularından görüyorum. Bu alanda yapılan çalışmaları destekliyor, yakından takip ediyor ve himayeme alıyorum. Düzenlenen faaliyetlere, toplantılara mümkün olduğunca katılmaya çalışıyorum. Sivil toplum örgütlerinin çalışmaları, medyamızın çevre konusundaki duyarlılığı, çocuklarımızda önemli bir çevre bilincinin oluşmaya başlaması bizleri gelecek adına umutlandırmaktadır. Ayrıca yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımındaki artış, ağaçlandırma çalışmalarının hızlandırılması gibi olumlu adımlar da memnuniyet vericidir.
Çevre konusundaki çalışmalara büyük önem verdiğimi ve desteklediğimi bir kez daha vurgulayarak, insanların doğayla barışık, daha yeşil bir dünyada kardeşçe, barış içinde yaşaması umuduyla Dünya Çevre Günü'nü kutluyorum.''
BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN AÇIKLAMASI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, doğal kaynakların sürdürülebilir kalkınma yaklaşımıyla yönetildiği, biyolojik çeşitliliğin korunduğu, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını gözeten bir Türkiye hedeflediklerini bildirdi.
Erdoğan, Dünya Çevre Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, günümüzde çevre kirliliğinin, telafisi neredeyse imkansız tahribatlarla doğal dengeyi bozan ve insanlığın geleceğini tehdit eden boyutlara ulaştığını bildirdi.
Son yüzyılda yaşanan teknolojik gelişme, hızlı sanayileşme ve çarpık yapılaşmanın, bunun başlıca nedeni olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, mesajında şunları kaydetti:''Unutmamalıyız ki sağlıklı bir çevre ve yeryüzündeki doğal dengenin sürdürülebilirliği, dünyanın ve insanlığın gelecekte de var olabilmesinin en önemli şartlarındandır.
Hükümet olarak, doğal dokuyu korumak, çevreyle dost olan estetik ve modern bir ortamda kent hayatını gerçekleştirmek daima önceliklerimiz arasında yer almıştır.
Doğal kaynakların sürdürülebilir kalkınma yaklaşımıyla yönetildiği, biyolojik çeşitliliğin korunduğu, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını gözeten bir Türkiye hedefliyoruz.
Tabiatı korumak, küresel boyutta yaşanan çevre sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak zorundayız.
İnsanlığın bu ortak meselesi için eğitim kurumlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, yazılı ve görsel basınımız ve tüm bireyler hep birlikte çaba sarf etmeli ve uluslararası işbirliğini güçlendirmeliyiz.
Gönüllü kuruluşlarımızın da katkılarıyla yaptığımız çalışmalar sonucunda halkımızın, özellikle de gençlerimizin çevre konusundaki bilinç ve hassasiyetlerinin arttığını görmekten mutluluk duyuyoruz.
Daha güzel, daha sağlıklı ve daha temiz bir gelecek temennisiyle Dünya Çevre Günü'nü kutluyor, bütün vatandaşlarımı sevgiyle selamlıyorum.''
- Etiketler :
- Haberler
