Gülerce: Ecevit o çıkışı yapmasa darbe olurdu

Meclis Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’na konuşan gazeteci-yazar Hüseyin Gülerce, medyanın 28 Şubat’taki rolü nedeniyle mesleğinden utandığını söyledi. Gülerce ''Başbakan Bülent Ecevit, Merve Kavakçı'ya o çıkışı yapmasaydı belki darbe olacaktı” dedi.

Gülerce: Ecevit o çıkışı yapmasa darbe olurdu

TBMM Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Nimet Baş'ın başkanlığında toplandı. Komisyon, gazeteci-yazar Hüseyin Gülerce ve Zaman Gazetesi eski imtiyaz sahibi Alaeddin Kaya’yı dinledi.

Dönemin medyasının “hükümeti devirme işinde gönüllü cepheye koştuğunu, her şeyi abarttığını' söyleyen Hüseyin Gülerce, ''Nijerya'ya giden Başbakan'a 'dikkat et yamyamlar seni yemesin' denir mi? Bu, gazetecilik mi?'' diye sordu.

''Yanlış atmosferden hepimiz etkilendik'' ifadesini kullanan Gülerce, o dönemde yazılarının büyük çoğunluğunda Erbakan'a uyarıların yer aldığını anımsattı.

"Zaman Gazetesi olarak darbe olmaması için tansiyonu aşağıya çekmeye çalıştıklarını" ifade eden Gülerce, ''Medyanın 28 Şubat'taki rolünden dolayı mesleğimden utandım'' diye konuştu.

Zaman Gazetesi'ne o dönem baskı yapılmadığını, çünkü gazetenin ''yok sayıldığını'' söyleyen Gülerce, ''Herkesin bir demokratik tövbeye ihtiyacı var'' dedi.

Hüseyin Gülerce, ''Ecevit, Merve Kavakçı'ya o çıkışı yapmasaydı belki darbe olacaktı. Darbecilerin elindeki bir kozu almış oldu'' diye konuştu.

‘LÜTFEN DENGELİ OLALIM HOCAM’
Dönemin Zaman Gazetesi imtiyaz sahibi Alaeddin Kaya da ''Türk basını Zaman gazetesinin yaptığının onda birini yapabilseydi bu olaylar yaşanmazdı'' dedi.

Tansu Çiller ile Fethullah Gülen'in İzmir'de bir program vesilesiyle bir araya geldiğini, Gülen'in bazı belgeleri Çiller'e vermek istediğini, Çiller'in ''lütfen dengeli olalım hocam'' diyerek odayı terk ettiğini aktaran Kaya, şunları söyledi:

''O günlerde yine bugünlerde olduğu gibi memleketsever insanların bize gönderdiği belge, bilgi ve kasetler oluyordu. Bunlardan biri, askeri şura öncesi askerlerin kendi arasındaki konuşmayla ilgiliydi. Şura daha başlamadan atılacakların sayısının 76 olduğu geçiyor o konuşmalarda. Ben bu kaseti Erbakan'a götürdüm ama Erbakan dikkate almadı. Erbakan, birinci gün şuraya gitmedi ikinci gün gitti. Erbakan sonraki günlerde yaptığı bir açıklamada, 'vallahi çok uğraştım, atılacakların sayısını 150'den 76'ya düşürdüm' dedi.''

O dönemde gazeteye bir baskı olmadığını kaydeden Kaya, ''Ancak Gülen okullarına her gün baskın yapılıyordu. Biz teslim olmaya hazırdık, okulları verip kurtulacaktık ama süreç daraldığı için gerçekleşmedi'' diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...