Gurbetçi aileye veda

Almanya'daki yangın faciasında hayatını kaybeden 8 Türk'ün cenazesi, Afyonkarahisar'da toprağa verildi. 17 yaşındaki Hatice Oruç, son yolculuğuna, aynı yangında ölen annesinin gelinliği ile uğurlandı.

Gurbetçi aileye veda

Almanya'nın Stuttgart kenti yakınlarındaki Backnang kasabasında evlerinde çıkan yangında hayatını kaybeden Nazlı Özcan Soykan ile 7 çocuğu son yolculuklarına uğurlandı.

Cenazeler, İmaret Camii'nde öğle vakti kılınan namazın ardından, Kocatepe Asri Mezarlığı'nda defnedildi.

İmaret Camii'ndeki cenaze törenine, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun yanı sıra BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, milletvekilleri, faciada ölen kişilerin yakınlarıyla çok sayıda vatandaş katıldı. Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl da törende hazır bulundu.

YAN YANA TOPRAĞA VERİLDİLER
Olay gecesi teyzesinde kaldığı için hayatta kalan Halil Oruç (15), Bozdağ'ın yanında saf tuttu. Nazlı Özcan Soykan'ın annesi Hatice Özcan ile eşi Sami Soykan, yakınlarının desteğiyle ayakta durabildi.

Cenazeler, 7 mezarda yan yana toprağa verildi. 6 aylıkken ölen Murat bebeğin cenazesi, annesinin cenazesiyle aynı mezara konuldu.

'YÜREKLERDE BAŞKA BİR YANGINA NEDEN OLDU'
Almanya'daki yangının herkesin yüreğinin sızlattığını ifade eden Başbakan Yardımcısı Bozdağ, ''Yüreklerde başka bir yangına neden oldu. Bugün bütün 'de büyük bir hüzün var. Hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun'' dedi.

'İKİNCİ OTOPSİ İÇ HUKUK GEREĞİ'
Bozdağ, bir gazetecinin ''Alman makamlarından neden ikinci kez otopsi yapıldığı yönünde bazı açıklamalar yapıldı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusunu şöyle yanıtladı:

''Onun bizim kendi iç hukukumuzla ilgili bir yönü var. Türkiye'nin kendi mevzuatı çerçevesinde böyle bir hadise vuku bulunduğundan otopsi yapıldı. Bunun birinci nedeni, dışarıda otopsi yapılmış olması bu otopsinin yapılmasına engel değildir. Rutin bir işlem. İkinci nedeni de Türkiye'nin yaşanan bazı olaylar nedeniyle büyük acıları oldu. Geçmişte de tecrübeleri oldu. Buna dair de insanların kafasında sorular oluştu. O soruları kaldırmak, yanlış spekülasyonların önüne geçmek ve kamuoyunu tatmin etmek açısından da burada ayrıca yasal bir zorunluluk olması bile bunun bir faydası var.

'ŞU AN SOMUT VERİLER YOK'
Bu bir güvensizliğin sonucu yapılmış bir otopsi değil, bir zaruretin sonucu yapılmış bir otopsidir. Şu anda somut veriler yok. Bütün değerlendirmeler kişilerin akıl yürütmesi sonucu ortaya koydukları görüşlerden hareketle yapılıyor. Henüz deliller tam anlamıyla değerlendirilmiş değil. Deliller tamamı incelendikten sonra, tabi bu inceleme teknik uzmanlar, uzmanlıkların gereklerine riayet ederek yaptıktan sonra somut olarak ortaya çıkacaktır. Türkiye olarak söylediğimiz şey delil incelemeleri bütün ihtimaller dikkate alınarak doğru ve sağlıklı yapılmalıdır. Türkiye olarak bu süreçte Alman makamlarıyla çalışmaya hazır olduğumuzu ifade ettim. Birlikte de çalışabiliriz.''

'MANZARAYI ANLATMAK ÇOK ZOR'
''Evi inceleme fırsatınız oldu. Orada nelere hissettiniz'' sorusuna ise Bozdağ'ın yanıtı, ''Manzarayı anlatmak çok zor. Allah, böyle bir hadiseyi bir daha yaşatmasın'' oldu.

ANNESİNİN GELİNLİĞİ İLE UĞURLANDI
Yangın faciasında yaşamını yitiren 17 yaşındaki Hatice Oruç, son yolculuğuna, aynı olayda hayatını kaybeden annesi Nazlı Özcan Soykan'ın ilk evliliğinde giydiği gelinlikle uğurlandı.

Gurbetçi aileye veda - 1

Nazlı Özcan Soykan'ın eski kayınvalidesi Semiha Oruç, Soykan'ın ilk evliliğini, 2005'te Afyonkarahisar'da geçirdiği trafik kazasında ölen oğlu Süleyman Oruç ile 1990'da yaptığını söyledi.

Bu evliliğin 8 yıl sürdüğünü ve çiftin 4 çocuk sahibi olduğunu belirten Oruç, Nazlı Özcan Soykan'ın, Afyonkarahisar'daki düğününde giydiği gelinliği yaklaşık 23 yıl sakladıklarını ifade etti.

Gurbetçi aileye veda - 2 Nazlı Özcan Soykan (solda), ilk eşi Süleyman Oruç (sağda), kızları Hatice Oruç (sağda) ve Semiha Oruç'un (sol 2) çocukluğunda çektirdikleri hatıra fotoğrafı.

'ACIMIZ BÜYÜK'
Oruç, torunlarına lazım olacağı, eski gelininin bir gün isteyebileceği düşüncesiyle gelinliği özenle muhafaza ettiğini anlatarak, ''Gelinliği, 17 yaşında kaybettiğimiz torunum Hatice Oruç'un tabutunun üzerine örteceğiz. Acımız büyük'' dedi.

Hatice ve Yılmaz Oruç'un dedesi, Yılmaz Oruç torunlarının cenazelerini, oğlu Süleyman Oruç'un mezarının yanında defnetmek istediklerini ancak Afyonkarahisar Belediyesi'nce Kocatepe Asri Mezarlığı'nda toplu alan hazırlandığı için bunun mümkün olmadığını ifade etti.

Süleyman Oruç'un kız kardeşi Hanife Oruç Özkan da yeğenlerine hasret kaldığını ve şimdiye kadar hiç göremediğini dile getirdi.

Onları, Afyonkarahisar'da görmek istediklerini belirten Hanife Oruç Özkan, ''Ateş, ailemizin yüreğine düştü. Almanya'da değil, burada yandı ateş. Hatice'yi gelinliğiyle görmek isterdik. Şimdi annesinin gelinliğini tabutuna örteceğiz'' dedi.

'ÇOK İYİ BİR İNSANDI'
Nazlı Özcan'ın halasının oğlu Kadir Ulupınar ise, onun çok iyi bir insan olduğunu ve içinde kötülük bulunmadığını söyledi. Ulupınar, kendisinin de bir dönem Almanya'da yaşadığını ve 1990 yılında Türkiye'ye kesin dönüş yaparak, Afyonkarahisar'a yerleştiğini ifade etti.

EV SAHİBİNE DEFALARCA SÖYLEMİŞLER
Özcan ile yüz yüze en son 13-14 yıl önce görüştüğünü, daha sonra telefonla iletişim kurduğunu dile getiren Ulupınar, şöyle konuştu:

''Nazlı ablam çok iyi bir insandı, içinde kötülük yoktu. Kimseye karşı kin duymaz, kendi halinde bir insandı. Çok güler yüzlüydü. Şaka yapmayı severdi. Ev sahibine defalarca sigortaların attığını, elektrik tesisatının değiştirilmesi gerektiğini söylemişler. Değiştirmediyse ha eve sabotaj yapmışsın ha bu şekilde yangına neden olmuşsun, bir fark yok. İkisi de aynı şey.''

ANNE VE 7 ÇOCUĞU ÖLMÜŞTÜ
Almanya'da geçtiğimiz Pazar günü evlerinde çıkan yangında, 40 yaşındaki Nazlı Özcan Soykan ve ilk evliliğinden çocukları 17 yaşındaki Hatice ve 14 yaşındaki Yılmaz Oruç, ikinci evliliğinden çocukları 8 yaşındaki Abdulkadir, 7 yaşındaki İzzet, 6 yaşındaki Yasin, 3 yaşındaki Ahmet ile 6 aylık Murat Soykan hayatını kaybetmişti.

Sayfa Yükleniyor...