Güven duygusu için 15 dakikamıza ihtiyacı Var

On beş dakikanın kulağınıza az gelebilir. Bazı özellikler taşıyan bu süreyi ayıramadığımızı farkedeceksiniz.  İşte o 15 dakikada yapmanız gerekenler.

Güven duygusu için 15 dakikamıza ihtiyacı Var

Çocukların kendilerini güvende hissetmeleri için, her gün en az on beş dakikayı ebeveynleri ile başbaşa bağlantı kurma zamanı olarak geçirmeye ihtiyaçları var. (Connection Parenting, Pam Leo) Daha çok zaman ayırabilenlere ne mutlu!

On beş dakikanın kulağınıza az geldiğine bakmayın, çoğumuz düzenli olarak bazı özellikler taşıyan bu süreyi ayıramadığımızı farkedeceğiz. Bağlantı zamanı, ailece televizyon da açıkken oyun oynamak demek değildir.

Televizyonun, cep telefonunuzun açık olmadığı bir ortamda on beş dakika anne ile çocuğun, bir on beş dakika da baba ile çocuğun başbaşa zaman geçirmesidir. Birden çok çocuğunuz varsa, her birine ayrı onbeşer dakika ayırmalısınız. Örneğin anne bir çocuğuyla birlikte oyun oynarken, baba diğer kardeşle parka gidebilir ya da farklı bir odada oyun oynayabilir.

Bu sürenin etkili olması için gerekli bazı önemli noktalar şunlar:

-Oyunda, çocuğunuzun liderliğini takip edin

-Oyun zamanını öğrenme zamanına çevrimeye çalışmayın

-Çocuğunuzun seçtiği oyunu oynamayı kabul edin

-Orada çocuğunuz için olduğunuzu ve onu gerçekten dinlediğinizi hissettirin: göz kontağı kurun, onun seviyesinde yere oturun, şefkatle dokunun, o istediğinde sarılın, bol bol kahkaha atın

-On beş dakikalığına anne baba rolünüzü, otorite ve disiplini, oyunda başarıyı unutmaya çalışın, kendiniz olun ve gerçekten eğlenin


Ritüeller...
Çocuğun dinlenildiğini, değer verildiği hissettiği, güvenli bir bağın kurulması için gerekli, bağlantı zamanlarına ailece paylaştığınız özel ritüelleri de ekleyebilirisiniz. Ritüeller günlük, haftalık, aylık ve yıllık olabilir, düzenli olarak yaptığınızda bir ritüel halini alır.

Bizim ailedekilerden örnek vereyim...

3 yaşındaki kızım Ada ile her gün 15 dakikalık onun istediği gibi oyun oynadığımız bir “Ada zamanı”mız vardır. Babası ile başbaşa “Bugün neler yaptın? Günün nasıl geçti?” hakkında konuşurlar.

Haftalık ritüelimiz ailece yaptığımız haftasonu kahvaltılarıdır. Bazen organik pazarda, bazen sahilde ya da evde uzun haftasonu kahvaltılarını atlamayız.

Yıllık ritüellerimiz ise doğum günlerimiz ve bayramlardır. Her yıl ailece doğum günlerimize özenle hazırlanır, sevdiklerimizle kutlarız. 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 29 Ekim’i sokaklarda kutlarız. Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı’nda ya eşimin anne babasını görmeye İzmir’e ya da benim anne babamlara gideriz. Bayram sabahı birbirimizle bayramlaşırız, bayramlık hediyeler veririz. Eminim sizin de yaşamınızda zaten var olan ve belki de bundan sonra var olmasını istediğiniz ritüelleriniz vardır.

Bir yıl önce verdiğim bir ebeveyn eğitiminde çocukların rutin ve ritüellerle duygusal olarak beslendiğini, bu hayata tutunduklarını anlatıyordum. Katılılan anne babaların eğitimde konuştuğumuz becerileri yaşamlarında uygulamalarını sağlamak amacıyla birer küçük ödev veriririm. O haftanın ödevi de farklı ritüeller planlamaktı. Eğitime katılan bir anne, kendi yarattığı bir ritüeli bizimle paylaştı. Aslında o, “Anlattıklarınız bana ilham verdi” dedi ama ben onun buluşunu çok beğendim. Hem her eğitimde anne babalara örnek veririm, hem de kızımla ritüel listemize kattık bile. “Çocuklarla Mutluluk Kutusu Oyunu” isimli yazımda sizlerle Şeyda Hanım’ın “Mutluluk Kutusu” oyununu paylaşacağım.

Sayfa Yükleniyor...