Hakan Fidan: Filistin'de iki develetli çözüm olursa fiili garantör olmaya hazırız
18.10.2025 23:09
Son Güncelleme: 19.10.2025 02:00

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye'nin Filistin konusunda oynadığı rolün "arabulucu" rolü olduğunu belirterek, "İki devletli çözüm hayata geçerse, biz burada fiili garantör olma sorumluluğunu almaya hazırız." dedi.
Bakan Fidan, Ülke TV'de katıldığı canlı yayında gündemi değerlendirdi ve soruları yanıtladı.
Fidan, İsrail'e yüzde 100 güven beklemenin doğru olmadığını, önemli olanın uluslararası toplumun burada gerekli baskı mekanizmasını İsrail'in üstüne koyacak bir farkındalığı üretmesi ve bunun eyleme dönüşmesi olduğunu vurguladı.
"Garantörlükle ilgili bizim şu ana kadar oynadığımız rol, arabulucu rolü. Filistin davasına desteğimiz, yakınlığımız, inancımız dolayısıyla onlar üzerindeki bu samimiyetimizi, bu meselenin çözümü için kullandık." diyen Fidan, Amerikalıların da İsraillilerle aynı türden bir ilişkisinin olduğunu aktardı.
"ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPARIZ"
Fidan, Türkiye'nin Filistin konusunda oynadığı rolün "arabulucu" rolü olduğunu belirterek, görev gücüyle ilgili şunları kaydetti:
"İlk 72 saat önemliydi. Orada bazı operasyonel sorunlar oldu. Rehinelerin, cesetlerin verilip verilmemesiyle ilgili sorunlar çıktı. Bazıları kasıtlı yapılıyor dedi. Bazıları işte teknik imkansızlık var falan. Onları çözmek için oluşturulmuş bir grup var. İletişim rahat olsun diye. Orada arkadaşlar görev alıyorlar. Fakat onun dışında şu anda yapılandırılmış, üstünde karar kılınmış, görev tanımı, angajman kuralları belirlenmiş bir durum yok."
Trump'ın barış planında üç kurumsal mekanizma kavramı olduğunu söyleyen Fidan, "Görev gücü, barış konseyi ve istikrar gücü. Şimdi bunların niteliği, görev tanımları ve kompozisyonları konusunda erken tartışmalar devam ediyor. Ama biz şunu söylüyoruz, garantörlükle ilgili. Filistinlilerin de kabul edeceği bir anlaşma çıkarsa, burada üzerimize düşen görev neyse, bunu yapmaya hazırız. Resmi olarak söylediğimiz söylem şu, iki devletli çözüm hayata geçerse, biz burada fiili garantör olma sorumluluğunu almaya hazırız. Yeter ki 1967 sınırlarına dayalı bir devlet Filistinlilere verilsin. Herkesin eşit olduğu, egemen olduğu bir yapı ortaya çıksın." diye konuştu.
"SAVAŞ DEĞİL SOYKIRIM"
Şarm el-Şeyh'te varılan mutabakata ilişkin "Tarihi bir imzaydı. Hem Gazze hem bölge hem de Cumhurbaşkanımızın küresel liderlik rolünün tekrar ortaya konması için fevkalade önemliydi." diyen Bakan Fidan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
HER ŞEY BİTMEDİ, YENİ BAŞLIYOR: Soykırımın durması, 2 milyon insanın karşı karşıya kaldığı çaresizliğin bir an önce son bulması, vatanlarından edilmelerinin önlenmesi, Filistin halkının tekrar ikinci bir sürgün yaşamasının önüne geçilmesi stratejik önceliklerimiz.
İŞGAL DEVAM ETTİĞİ SÜRECE DİRENİŞ DE OLACAK: Bugüne kadar çıkardığımız derslerin arasında en önemli olan şu: Eğer kalıcı bir çözüm olmazsa iki devletli çözüm hayata geçmezse; biz bugün bu savaşı durdurabiliriz, bu soykırımı durdurabiliriz ama bir müddet sonra 5-6 sene sonra tekrar bir savaşı daha göreceğiz. Çünkü işgal devam ettiği sürece, zulüm devam ettiği sürece bir karşı duruş, bir direniş her zaman için olacak. Uluslararası topluma biz bunu anlattık.
ANLADIĞIMIZ MANADA BİR SAVAŞ YOK: (Ateşkesin bitmesi ihtimali) Başlayacak olan savaş değil, başlayacak olan tekrar soykırım. Ateşkesin bozulması şu demek, İsrail elindeki ezici silah üstünlüğünü kullanarak savunmasız Filistinlileri öldürüyor. Orada klasik manada bizim bildiğimiz bir savaş olmuyor. Bu savaş ilk belki birkaç ayda vardı. Ama daha sonra İsrail kasaba kasaba, şehir şehir, köy köy yok etmeye başladı. Şimdi bu anladığımız manada bir savaş yok. Bir katliam var, bir soykırım var.


