Hayali ama tanıdık bir ülke

'Çöplüklerde, boş arazilerde gömülüp bırakılmış bombalar, mermiler bulunmaya başlar. Bu durum giderek bir yazarın dikkatini çeker ve yazar bu konunun çevresinde bir roman yazmaya koyulur. Oya Baydar'ın yeni romanı 'Çöplüğün Generali' yayınlandı.

Hayali ama tanıdık bir ülke

Oya Baydar’ın yeni romanı 'Çöplüğün Generali', hayalî bir ülkede geçiyor. Okura bir hayli tanıdık gelecek bu ülkede, günün birinde, çöplüklerde, boş arazilerde gömülüp bırakılmış bombalar, mermiler bulunmaya başlar. Bu durum giderek bir yazarın dikkatini çeker ve yazar bu konunun çevresinde bir roman yazmaya koyulur. Ne var ki romanını tamamlayamadan kaybolacaktır...

'Çöplüğün Generali' politika, şiddet, bilim, ordu ve sivillerin dünyası, toplumsal bellek, unutmak-hatırlamak konuları üzerinde bir kere daha düşünmeye zorluyor. Baydar, insan haklarına, barışa, insanî olan her şeye yöneltilmiş evrensel şiddete 'Çöplüğün Generali'yle karşı çıkıyor.

SOS­YA­LİST YA­ZAR, EY­LEM KADINI
Not­re Da­me de Si­on Fransız Kız Li­se­si’nin son sınıfında yazdığı ‘Al­lah Ço­cuk­ları Unut­tu’ adlı genç­lik ro­manı ne­de­niy­le ne­re­dey­se okul­dan atı­lan Oya Bay­dar, 1964’te İstan­bul Üni­ver­si­te­si Sos­yo­lo­ji Bölü­mü’n­ü bi­tir­di. 'Türki­ye’de İş­çi Sınıfının Do­ğu­şu' ko­nu­lu dok­to­ra te­zi­nin Üni­ver­si­te Pro­fe­sörler Ku­ru­lu ta­rafından iki kez red­de­dil­me­si üze­ri­ne, öğren­ci­ler olayı pro­tes­to için üni­ver­si­te­yi iş­gal et­ti­ler. Bu olay ilk üni­­ver­si­te iş­ga­li ey­le­mi ol­du.

'SOSYALİST OLDUĞU İÇİN TUTUKLANDI'
Baydar, 1971’de­ki 12 Mart as­ke­rî müda­ha­le­si sırasında, Türki­ye İşçi Par­ti­si ve Tür­ki­ye Öğret­men­ler Sen­di­kası üye­si ola­rak, sos­ya­list kim­­­li­ği ne­de­niy­le tu­tuk­landı ve üni­ver­si­te­den ayrıldı. 1972-1974 arasında 'Ye­ni Or­tam', 1976-1989 arasında Po­li­ti­ka ga­ze­te­le­rin­de köşe ya­zarlığı yaptı.


12 YIL SÜRGÜNDE KALDI
Baydar, sos­ya­list ya­zar, araştırmacı ve ey­lem kadını ola­rak tanındı. 12 Eylül 1980 as­ke­rî müda­ha­le­si sı­ra­sında yurtdışına çıktı. 1992’ye ka­dar 12 yıl Fe­de­ral Al­man­ya’da sürgünde kaldı. Bu­ra­da, sos­ya­list sis­te­min çöküş süre­ci­ni yakından ya­şadı. 1991’de yazdığı 'El­ve­da Al­yo­şa' adlı öykü ki­tabıyla Sa­it Fa­ik Hikâye Armağanı’nı, 1993 yılında da 'Ke­di Mek­tup­ları' adlı ro­manıyla Yu­nus Na­di Ro­man Ödülü’nü aldı. Türki­ye’ye dönüşünde Ta­rih Vakfı ve Kültür Ba­kanlığı’nın or­tak yayını olan 'İstan­bul An­sik­lo­pe­di­si’nde re­daktör ve 'Tür­ki­ye Sen­di­kacılık An­sik­lo­pe­di­si’nde ge­nel yayın yönet­me­ni ola­rak çalıştı.

Yazarın 'Hiç­bir­yer’e Dönüş' adlı ro­manı 1998’de, 'Sıcak Külle­ri Kaldı' 2000’de yayınlandı. Bu ro­manıyla 2001 yılı Or­han Ke­mal Ro­man Ar­ma­ğanı’nı, son romanı 'Erguvan Kapısı' ile de 2004 Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü’nü aldı.

Sayfa Yükleniyor...