"Her şey evde başlar."

National Geographic Türkiye, Mart 2009 sayısında  günlük yaşamımızdaki enerji tüketimimizi yüzde 25 oranında azaltabileceğimize dikkat çekiyor.

"Her şey evde başlar."

İklim değişikliğinin en büyük sorumlusu biziz.

Her gün bindiğimiz arabanın yakıtı, ısınmak veya serinlemek için kullandığımız cihazlar, evimizdeki buzdolabı ya da yaktığımız ampul…

Günlük yaşamımızda kullandığımız elektrikli aletler, ısınma ve ulaşım tercihlerimizin her biri, iklim değişikliğine neden olan sera gazlarından en sabıkalısı olan karbondioksit salımına neden oluyor. Dünya, insanlık ve yaşamı paylaştığımız diğer canlılar için yıkıcı etkilerine tanık olmaya başladığımız iklim değişikliğini yavaşlatmanın en kestirme yolu daha az enerji kullanmak.

National Geographic , Mart 2009 sayısında biraz çabayla günlük yaşamımızdaki enerji tüketimimizi yüzde 25 oranında azaltabileceğimize dikkat çekiyor. Karbon bütçesi nasıl yapılır? Amerikalı bir ailenin enerji harcanmasını düşürme yöntemleri ile Türkiye’de yaşayan bir ailenin enerji tüketimini azaltma yöntemleri farklı mı? Bir evde enerjiyi en çok harcayan cihaz hangisi? Bu soruların ve enerji tüketiminizi azaltarak hem dünyaya hem de cüzdanınıza nasıl iyilik edeceğinizin yanıtlarını National Geographic Türkiye’nin Mart sayısında bulabilirsiniz.

HALA MAVİ
20. yüzyılın ilk 60 yılında öldürülen mavi balinaların sayısı 360 bini buluyordu. Ve geçen yüzyılın son çeyreğinde mavi balina türü neredeyse tükenme noktasına gelmişti. Ama artık onlar için bir umut ışığı var… National Geographic Türkiye’nin Mart sayısında Kosta Rika açıklarında çalışan bilim insanlarının, bir zamanlar soyu tükenme eşiğine gelen mavi balinaların bir araya geldiği bölgede yaptığı çalışmalara yer veriyor. Üremek için Kaliforniya açıklarından güneye yolculuk eden mavi balinalar, türün devamlılığı için umut verici işaretler taşıyor…

GİZEMLİ SULAR
Turkuvazdan zümrüt rengine dönüşen göller, kristal havuzlar, güz rengini kuşanmış çalılıklar arasından çağıldayan şelaleler ve sisli vadiler… Yazar Edward Hoagland doğal güzellikleriyle konuklarını şaşkına çeviren Jiuzhaigou’yu “Çin’in diğer yüzü” olarak tanımlıyor. National Geographic Türkiye, Mart sayısında, her yıl binlerce ziyaretçiyi konuk eden bu alanın her ne kadar doğa koruma alanı ilan edilse de ne kadar korunabileceğinin yanıtlarını arıyor? Yazar Hoagland’ın sorusu ziyaretçilere kapılarını açan bütün doğa koruma alanları için geçerli: “Milyonlarca insan, yabanıl ortamı deneyimlemek için sıraya girip, ona hasar vermeden bunu yapabilir mi?”

GAZZE'DEN ÖTESİ  SİNA
Çatışmaların ortasındaki vaha Sina... Yazar Matthew Teague, okuru Sina’nın kuzeyindeki bir patlamanın ortasından, güneydeki tatil beldesi Şarm el Şeyh’in diskolarına, boz renkli tepelerin ortasında bir kampta yiyecek sıkıntısı çeken bir bedevi kampından, çölün derinliklerinde cep telefonları, gaz silindirleri ve TNT patlayıcılarıyla eylem planı yapan bir grubun toplantısına götürüyor.

JAGUAR YOLU
O, Yeni Dünya’nın en büyük kedisi. Bugüne kadar birbirinden kopuk koruma alanlarında neslini sürdürebileceği sanılıyordu. Ancak bilim insanlarının Orta ve Güney Amerika’daki sürdürülen araştırmalar, yaşamını sürdürüp üreyebilmek için jaguarın göç koridorlarına gereksinim duyduğunu ortaya çıkardı. National Geographic Society fonlarıyla desteklenen Jaguar Yolu projesini yürüten Alan Rabinowtz, jaguarın, soyu tehlikede olan türler listesine katılmasını önlemek için Maksika’dan Arjantin’e uzanan koruma alanları arasında göç edebilmesini sağlayacak bağlantı koridorlarının belirlenip korunması için çalışıyor. Jaguar Yolu’nun öyküsü Mart ayında National Geographic’te.

Sayfa Yükleniyor...