ANKARA - TBMM Çevre Komisyonu Başkanı ve Ankara Milletvekili Haluk Özdalga, Türkiye'nin Kyoto Protokolü'ne katılmasının uygun bulunduğuna dair kanunun kabulüyle birlikte, ülkenin iklim değişikliğine ilişkin müzakerelerde elinin daha da güçlendiğini söyledi.
Özdalga, Türkiye'nin Kyoto Protokolü'ne katılmasının uygun bulunduğuna dair kanunun, 17 Şubatta Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlattı.
Protokole taraf olunmasıyla her şeyin bitmediğini, önemli sürecin bu aşamadan sonra başladığını belirten Özdalga, ''2009 yılı çok önemli. Bu anlaşmaya taraf olmakla her şey bitmedi. Esas şimdi başladı. Çünkü bu yıl içinde bir dizi uluslararası konferans yapılacak.
Bonn, Kuala Lumpur ve Aralık ayı sonunda Kopenhag'ta toplanacak bir başka önemli uluslararası toplantıda, yeni iklim değişikliğiyle mücadele anlaşmasının çerçevesi belirlenecek'' dedi.Türkiye'nin iklim değişikliğine ilişkin izleyeceği stratejinin, ilgililerce prensipler çerçevesinde belirlenmeye çalışıldığını anlatan Özdalga, şöyle devam etti:''Kyoto Protokolü'nün onaylanmasıyla birlikte Türkiye'nin iklim değişikliğine ilişkin müzakerelerde eli artık daha da güçlendi. Kyoto Protokolü sonrası yürürlüğe girecek yeni anlaşmayla ilgili milli stratejimiz de yavaş yavaş şekilleniyor. Strateji, önümüzdeki günlerde daha ayrıntılı ve somut hale gelecek. Yani, strateji yavaş yavaş şekilleniyor. Türkiye, iklim değişikliği mücadelesi içinde nasıl yer alabilir? Türkiye ne kadar sera gazı emisyon indirimi yapabilir? Strateji daha detaylı, ayrıntılı ve sayılara dayalı şekilde ortaya çıkacak. Bunlar sayılara bağlı şekilde ortaya çıkacak.''
TÜRKİYE'NİN SERA GAZI EMİSYONU
İklim değişikliğiyle mücadele çerçevesinde, ülkelerin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler olarak gruplandırıldığını anımsatan Özdalga, ülkelerin bulundukları gruplara göre taahhütlerde bulunduğunu söyledi.
Özdalga, ''Ülkemizin gelişmiş bir ülke olduğunu her ortamda rahatlıkla söylüyoruz. Bundan hiç kimse yüksünmesin ama iklim değişikliği mücadelesi bağlamında ve orada yapılan tanımlar çerçevesinde Türkiye gelişmekte olan bir ülke olarak değerlendiriliyor'' diye konuştu.''İklim değişikliğini yaratan sera gazları miktarlarına baktığınız zaman bu açık şekilde görülüyor'' diyen Özdalga, şunları kaydetti:''Türkiye'de kişi başına atmosfere salınan sera gazı miktarı yıllık 4 ton civarında. Bu, AB ülkelerinde 9 tona kadar ulaşıyor. Ayrıca sadece bugün içinde değil, bugüne kadar ki tarihi sorumluluğa bakıldığında Türkiye'nin sera gazı emisyonu açısından sorumluluğu son derece az. Dolayısıyla, ülkemiz iklim değişikliğiyle mücadelede gelişmiş değil, gelişmekte olan ülke kategorisine girecek. Bunun bazı önemli sonuçları da olacak. Birincisi, her ülkenin kendi imkanları çerçevesinde sera gazı salımında indirim taahhüdünde bulunması gerekiyor. Ama bu taahhüdün gelişmekte olan ülkeler için bağlayıcı ve yaptırıma bağlı bir yükümlülüğü olmayacak. Türkiye'nin bu duruma göre, asgari yüzde 15-20 düzeyinde bir indirim sağlaması gerekiyor alacağı önlemlerle.''
- Etiketler :
- Haberler
