'Hükümet dedikodu üzerine cadı avı başlatmaz'

NTV yayınına katılan AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, emniyetteki görevden almaların "cadı avı" olmadığını söyledi. Çelik, medyaya baskı yapmadıklarını, kendilerinden çok muhalefetin gazetecileri aradığını belirtti.

'Hükümet dedikodu üzerine cadı avı başlatmaz'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, NTV canlı yayınında Funda Görey'in sorularını yanıtladı.

Bugün Emniyet'te 27 ismin daha görev yeri değiştirildi veya merkeze alındı. Devam edecek mi bu adımlar? Valilerle ilgili bir değişiklik de bekleyebilir miyiz?
Demokrasilerde yapılan bir icraatı biri beğenir birisi beğenmez buna saygı duyuyoruz. Sabah İçişleri Bakanıyla birlikteydik bir ilde bir arkadaşı bir ay önce atamışsınız şimdi yine atamışsınız dedik. O da o arkadaşı merkeze aldık daire başkanı yaptık dedi. Valilerle ilgili emniyet müdürleriyle ilgili olabilir bu atamalar. Başka kurumlarda da olabilir.

Bir kere AK Parti aynı zamanda iktidar partisidir ve AK Parti hükümeti hiçbir zaman için hukuka aykırı şekilde zan üzerine, dedikodu üzerine birilerinin söylemi üzerine insanlara karşı bir topyekün cadı avı başlatmaz. Memurların yer değiştirilmesini bir tarafa bırakalım diyelim ki şu anda cemaatle hükümet arasında bir sıkıntı yaşanıyor ama buradan yola çıkarak bütün cemaat mensuplarına yönelik böyle bir şey olması da söz konusu değildir.

Bir yerde bir yanlış varsa ve somut delillere bağlanıyorsa ancak o insanlarla ilgili böyle bir şey yapılabilir. Bunların içinde şu olmasaydı isabetsiz oldu denebilecek insanlar vardır. Ama X ildeki görevden alınan arkadaş belki çok daha önemli bir göreve gidecektir. Belli dönemlerde de valiler kararnamesi hazırlanıyor bu da olabilir veya olmayabilir hükümetin tasarrufudur.

Yolsuzluk iddiaları ve paralel yapı söylemiyle alakalı olarak muhalefet partileri tüm bu tartışmaların aslında yolsuzluk iddialarının üzerine örtmek için yapıldığı iddiasını ortaya koyuyor. Aynı zamanda biliyorsunuz Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı grup toplantısında bir takım ses kayıtlarını hem dinletti hem de yazılı olarak kamuoyuna sundu. Sizin de bir ses kaydınız internete sızdırıldı. O ses kaydından yola çıkılarak medyaya bir takım baskılar ve yönlendirmeler yapmakla suçlanıyorsunuz?
Benim ses kaydım bu meselelerle ilgili değil medya ile ilgili olan bir meseledir. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun dinlettiği o tapeler ilk defa sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun duyduğu ve kamuoyu ile paylaştığı şeyler değil internette her yerde var. Ancak burada sayın Kemal Kılıçdaroğlu açısından işin ahlaki boyutu vardır. Yolsuzlukların üzerinin örtülmesi söz konusu değil. Halkın iradesine dayalı siyaset yaptığını söyleye bir hükümet bunu yaparsa bunun affedilir bir tarafı yoktur. Yolsuzluklarla mücadele ederken usulsüzlükler yaparak bunu yapamazsınız.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ana muhalefet partisinin genel başkanı insanlar henüz mahkum olmadan yargılama aşamasındayken onlara yargısız infaz uygulamak ve onları mahkum etmeye çalışmak hiçbir vicdanla bağdaşır bir şey değil. Bir kere orada açıkladığı konularla ilgili mahkeme meseleyi ele alıyor. Orada gizlilik kararı ele alınmıştır bunu ihlal etmesi birinci suç. Adli yargılamayı etkilemekten dolayı bir başka suç işliyor. Eğer bir milletvekili bir bakanla ilgili olarak bir şüphe durumu söz konusu olursa onun amiri konumunda olan insanlara haber vereceksiniz. Başsavcıya haber vereceksiniz, bakansa başbakana söyleyeceksiniz ama bu kesinle yapılmamış. Bakan arkadaşlarla ilgili olarak 15 ay süren bir takibat yapılmış.

Sayın Muammer Güler beyin kendi oğluyla yaptığı bir telefon görüşmesi var. Bu da usulsüz. Bir kere Muammer Güler beyin veya başka bakanların 15 ay boyunca dinlenmesi takip edilmesi usulsüz. Varsayın bakanın kendisinin telefonunu dinliyorsunuz yanlış olmakla birlikte soruşturma kapsamında. Sayın bakan oğlunu kendi telefonuyla aramamış yanındaki danışmanın telefonundan aramış. Oğlunun telefonu cevap vermiyor oğlunun avukatının telefonundan görüşüyor. Bunlarda mahkeme kararıyla dinlenen kimseler midir? Demek ki bütün etrafında kim varsa dinlerseniz buna hukuk denmez. İşte sıkıntılar bunlar. Tepeden tırnağa bir yanlışlar zinciri vardır.

Karı koca arasındaki konuşmalar, baba oğul arasındaki konuşmalar mahkemede kullanamazsınız. İllegal dinleme, illegal deliller sayın Kemal Kılıçdaroğlu tarafından meclis kürsüsünde anlatılıyor. Bir kere siz bu insanları başından itibaren suçlu ilan ediyorsunuz. Bu insanların suçu sabit olmadan mahkeme karar vermeden si onları suçlu ilan edemezsiniz. Veya mahkeme üzerinde bir baskı oluşturmaya yönelik tavır içinde olamazsınız.

Ben bir medya grubunun bir yetkilisini aramışım yeni bir göreve atanmış 'ben misyonunuz hayırlı olsun' demişim. Misyon görev demek biliyorsunuz. Benim ağzımdan medyaya baskı anlamına gelecek bir kelime yoktur. Sayın başbakan kendisine vatan haini diyen bir muhalefet liderinin konuşması altyazı olarak geçiyor. Sayın başbakanın buna tepki göstermesinden doğal ne olabilir? Hakareti yapan kimse suçlu konuma gelir medya yaydığı zaman hakaretin anonsçusu olmak onu yaymakta suç değil midir?

Sayın başbakanda buna tepki gösteriyor. Siz tarihi yazarken bizimle ilgili yanlış yazarken bu doğru değil deme hakkına sahip değil miyiz? Ben sizi kaç kere arayıp şunu yapın bunu yapmayın dedim Funda hanım açıkça söyleyin. Ben sizi veya bir başka arkadaşı arayıp böyle yayın yapıyorsunuz burada yazanlar doğru değil diyebilirim. Bir köşe yazarını, bir muhabiri, genel yayın yönetmenini arayabilirim iddialar doğru değildir doğrusu budur diye. Bizim aradığımızdan daha çok muhalefet arıyor. Meslektaşlarınız kendileri söylüyor siz böyle diyorsunuz ama Cumhuriyet Halk Partisi'nden şu adam aradı şöyle dedi Milliyetçi Hareket Partisi'nden şu aradı şöyle dedi. Sansür varsa bu yazılanlar nasıl yazılıyor?

Cumhuriyet Halk Partisi sözcüsü genel başkan yardımcısı AK Parti'nin şu şu programlarını yayınlıyorsunuz bizimkini yayınlamıyorsunuz diye medya gruplarını aradığı zaman müdahale olmuyor bu ama ben ararsam müdahale oluyor. Sizin programınıza geldim bana şunu sorun şunu sormayın dedim mi size? Her siyasi parti kendi açısından bir medya iletişimi kurar. Medya bizi eleştirebilir ama ben sizi eleştiremiyorum. Başbakan arayıp bunu yapamaz mı?

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu kendisi hakkındaki fezlekelerin Meclis'e ulaştığını ama bakanlar hakkındakilerin ulaşmadığını iade edildiğini söyledi. Seçimden önce bu fezlekeler prosedür gereği Meclis'e gelecek mi?
Sadece onlarınki gelmedi 22 fezleke geldi. Diyelim sayın Bahçeli ile ilgili fezleke 'vur de vuralım öl de ölelim' meselesinden dolayı insanların tahrik etmekten vesaire bu tür gerekçelerden dolayı 6-7 ay önceki bir olaydır. 4 bakan arkadaşımızla ilgili 17 Aralık'ta bir şey ortaya çıktı. Bu arkadaşlar istifa etti biri görevden alındı. Onlara suçlu muamelesi yaptığı için değil. Böyle bir iddia ortaya atıldıktan sonra arkadaşlarımızın meydanlarda asılmasını istiyorlardı. Bir kere daha altını çiziyorum hiçbir yolsuzluğun hukuksuzluğun üstü kapatılmayacak. Ama eğer siz göz göre göre hukuku ayağınızın altına alarak kalem gücünü kılıç olarak kullanarak size verilen yetkiyi çok kötüye kullanarak yanlış bir şey yaptıysanız o yanlışı düzeltmekte hukukun vazifesidir. Dolayısıyla bakanların fezlekeleri de tam hale geldiği zaman o da TBMM'ye gelecektir. 3 gün sonrada gelebilir bir ay sonrada gelebilir.

Seçim beyannamesinde AK Parti'nin yerel seçim sloganı başlığı ne olarak?
Diyelim sayın Melih Gökçek, sayın Kadir Topbaş ve diğerleri başta olmak üzere 81 vilayette belediye başkan adaylarımız halkın önüne o ili içine alan vaatler paketiyle bize yetki verirseniz şunları yapacağız diyen dokümanlarla çıkacaklar. Söz uçar yazı kalır. AK Parti'nin yerel yönetimlerle ilgili vizyonunu ortaya koymaktır. Bundan sonraki süreçte estetik belediyecilik, kültürel belediyecilik ön planda olacak. mesafe kat ettikçe mali imkanlarımız arttıkça işin diğer boyutları da devreye girecek. Sayın başbakanımızla birlikte bütün aday listeleri yüksek seçim kuruluna verildikten sonra ayın 19'unda Ankara'da bütün adaylarımız davet edeceğimiz resmi bir seçim startı vereceğiz. Hem seçim beyannamemizin temel mantığını anlatacak hem 11 yılda demokrasi hesap verme rejimidir biz Türkiye için ne yaptık bunu kitapla halkımıza arz ediyoruz. 81 ille ilgili hazırladığımız kitabı vereceğiz. Bir de bizim aday kılavuz kitabımız var. Adaylarımıza bizim partimiz açısından seçim stratejimizi anlatan bireysel olarsak ne yapmaları gerektiği ne yapmamaları gerektiğiyle ilgili bir kitabımız var ve seçim şarkılarımızı içine alan bir cdmiz var. Rap bir şarkı da olacak. Toplumda ne varsa musiki adına onlardan örneklemeler yapıldı.

Sayın başbakan 3 dönem kuralını yeniden tartışma konusu haline getirdi. ''Bu kararı değiştirebilecek merci partimizin genel kuruludur başka merci bunu değiştiremez. Ama ben kişisel olarak bu konuda adım atmam'' dedi sayın başbakan.
Bir gazete temsilcisi bunu haber yapmış bugün fakat ben bugüne kadar partimizin hiçbir yetkili organında bu konunun gündeme geldiğine şahit olmadım. Bugün gündemimizde böyle bir şey yok. Gelecek adına burada bir şey söylemek bana düşmez tabi.

İnternet düzenlemesi ile ilgili muhalefetten cumhurbaşkanına veto etmesi yönünde çağrılar var. Acaba bu kamuoyuna iyi anlatılamadı mı yoksa bilerek yanlış bir algı mı oluşturuluyor?
Eğer bu internete sansür anlamına geliyorsa ben bundan sonra internet filan kullanmam. Güvenli internet gündeme geldiği zaman İstanbul'da yapılan eylemleri hatırlamaya çalışın. İnsanlar isterse evine tercih ederse güvenli internet bağlayacaktı. Orada pornografi ve şiddete dayalı çocukların ruh ve beden sağlığını bozacak bazı unsuların yer almaması esastır. Ben evine internet aboneliği yaptırdım benim evimde güvenli internet bağlıdır. Siz güvenli istemiyor diyebilirsiniz. Bir başkası güvenli olsun ama bana şifre verin ben o şifreyle açabileyim diyebilir. Türkiye'de bazı filtre firmaları vardı ciddi paralar kazanıyorlardı. TİB bunu servis sağlayıcılar nezdinde çözmek için bir düzenleme yaptı ve filtre satanlar satamaz oldu. Bunlar bu eylemcileri finanse ediyorlardı. Şimdi o günde yer gök yıkılıyordu.

Bugün yapılan şey evli barklı bir insan sizin çoluğunuz çocuğunuz var birisi sizin özel hayatınızla ilgili görüntüler çekmiş ve bunu yayınlıyor. Televizyonda yapılmasın gazetede yapılmasın radyoda dile gelmesin ama internette sonuna kadar yapılsın. Eskiden böyle bir yasak olduğu zaman siteler kapatılıyordu. Şu anda sadece ilgili link kapatılacak. TİB başkanına verilen yetkide hakaret yok telafisi mümkün olmayan zararlara yol açabilecek durumlarda TİB başkanı bu erişim sağlayıcılar birliği diye bir kuruluş olacak  onlara bildirecek ve onlar kapatacaklar. 24 saat sonra mahkeme yayınlansın derse yayınlanacak. Eskiden 5 gün sürüyordu kaldırmanızın bir anlamı kalmıyordu.

İmralı ile yapılan görüşmelerin ardından İmralı akrabaların ve avukatların dışında başka heyetlerinde gazeteciler akademisyenler gibi bir takım talepler dillendiriliyor. Böyle bir şey söz konusu olabilir mi?
Zaten bu BDP'li heyetler ilgili bakan arkadaşlarımızla zaman zaman görüşüyorlar. Hukuka aykırı olmamak kaydıyla, makul meşru bir talep geldiği zaman o bakan arkadaşlarımız tarafından, hükümet tarafından değerlendirilir olabilir veya olmaz. Onlar sadece dile getiriyorlar.

Suriyeli sığınmacıların şehirde Gaziantep'te bir takım sıkıntılar ortaya çıkardıkları salgın hastalıkların arttığı gibi. Siz bilgi aldınız mı?
Çok yakından ilgiliyim bu konuyla. Gaziantep ve diğer bir çok ilimizin ihracatında da Suriye'ye yönelik ihracatında da 3-4-5 kat artışlarda meydana gelmiş. Getirdikleri de var götürdükleri de. Gelen insanların bazı sıkıntılara yol açtığı doğrudur. Ama bu arızaların giderilmesi için oradaki yetkililer olağanüstü bir çaba içindedirler. Bugün için vahim diyebileceğimiz hemen 24 saat içinde şunun önlenmesi gerekir diyeceğimiz bir durum yok. Bundan menfaat elde edenlerde var kiralar almış başını gitmiş. Bu arada hali vakti yerinde olmayıp dilenenlerde var bunlar işin olumsuzlukları.

Sayfa Yükleniyor...