"Hükümetler kararlı olmalı"

WWF Türkiye, iklim değişikliğinin etkilerine karşı önlem almak için hükümetlerin emisyon azaltım hedeflerini açıklamaları gerektiğine dikkat çekiyor.

"Hükümetler kararlı olmalı"

İklim değişikliği konusunda küresel uzlaşmanın ilk adımı olan KyotoProtokolü’nün devamının tartışılacağı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 17. Taraflar Toplantısı (COP-17) hükümetlerin bu konudaki ciddiyetlerini ortaya koymaları için önemli bir fırsat. 2012 yılında birinci yükümlülük döneminin bitmesiyle belirsizliğe girecek olan iklim müzakerelerinde başarıya ulaşmak için hükümetlerin Durban’da uzlaşması ve insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik bağlayıcı kararları alması gerekiyor.

Gezegenimiz 2010 yılında rekor seviyeye ulaşan sera gazı emisyonuyla 2ºC’lik eşiği geçmek üzere. WWF, bilimsel araştırmalar ışığında, 2ºC’lik sıcaklık artışının üzerine çıkılmaması için 2050 yılına kadar emisyonların 1990’daki değerlerinin yüzde 80’i oranında azaltılması gerektiğini belirtiyor. Bu konuda küresel uzlaşmanın sağlanmadığı her geçen gün iklim değişikliğinin çevresel, sosyal ve ekonomik maliyeti artıyor. İklim değişikliğiyle mücadelenin, tüm insanlığın gıda, temiz su ve güvenilir enerji kaynaklarına erişiminin olduğu yeni bir kalkınma modeliyle birlikte ele alınması gerekiyor.

WWF-TürkiyeYönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar, “Küresel ekonomik kriz nedeniyle iklim değişikliği tüm hükümetlerin gündeminden düştü. Bu çok tehlikeli ve asla olmaması gereken bir durum. Ekonomik krize rağmen, karbon emisyonları artıyor ve 2011'de bugüne kadarki en üst düzeye ulaştı. Ayrıca, küresel ekonomik durgunluğa rağmen kişi başına düşen karbon yoğunluğu da artmaya devam ediyor.İklim değişikliğiyle mücadelede hükümetlerin çekimser ve umursamaz yaklaşımlardan vazgeçerek, kararlılıkla harekete geçmesi ve bunu Durban’da ortaya koymaları çok önemli, " dedi.

WWF- Genel Müdürü Tolga Baştak, “Durban’dan 2012 yılında bitecek Kyoto Protokolü’nün ikinci yükümlülük dönemine girilmesi konusunda ülkelerin anlaşmaya varmasını bekliyoruz. Bu anlaşmanın içeriği ve hangi ülkelerin bu anlaşmaya dahil olup yükümlülük altına gireceği netleşmeli. Tüm dünya, hem Kyoto Protokolü’nün devamı, hem de iklim rejiminin geleceği hakkında liderlerden somut ve kesinlik taşıyan kararlar bekliyor. Türkiye de hızla artan emisyon miktarıyla, iklim değişikliğiyle mücadelede aktif biçimde yeralmalıdır,” dedi.

Sayfa Yükleniyor...